Her fırsatta tarıma, üreticiye önem verdiğini vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminden bu yana en hakim olduğu konuda somut adımlar attı. Bir anlamda vites yükseltti.

Soyer  “Başka bir tarım mümkün” sloganıyla çıktığı yolda İzmir’in yeni tarım politikasını geçtiğimiz gün Ödemiş’te açıkladı. Hem de iddialı sözlerle…

Peki Başkan Soyer neler söyledi?

* * * 

Örneğin; “Kestane deyince herkesin aklına Beydağ gelecek”, “İzmir tarımı dertlere derman olacak”, “Önümüzdeki dönemde Belediye şirketimiz Baysan üzerinden doğrudan ihracat yapacağız”,  “Üreticiye desteğimiz üç kat artacak. 2021 ve 2022’de 338 milyon 600 bin TL’lik alım yapacağız”

Soyer, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin memleketi İzmir’den bu atağı yaptı!

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın vites yükselttiği asıl noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Soyer, tarım vizyonunu anlatırken hükümetin politikaları çok sert sözlerle eleştirdi. Muhalefet ise galiba bu sözleri sadece okumakla yetindi ve tek bir söz söylemedi, nedense tercih etmedi!

Soyer’in özellikle cumhur ittifakının her fırsattı söylediği “yerli ve milli” sözüne gönderme yapması dikkat çekiciydi:

Yerli ve millî olmak, sözde değil, özde olması gereken bir meseledir. Bir bayrak düşünün! Göklerde dalgalanması için göğsünüzü siper edeceksiniz. Bir memleket düşünün. Sınırlarını korumak için binlerce şehit vereceksiniz.  Fakat o sınırların içindeki vatan toprağını kaderine terk edeceksiniz. Tarlaların ve köy evlerinin birer birer boşalmasına seyirci kalacaksınız. Yerli ve milli tohumlarımız hızla yok olurken, yabancı tohumlara teşvik vereceksiniz. Kültürümüzü, köklerimizi ve geçmişimize ait ne varsa her şeyi inşaat sektörüne kurban edeceksiniz. Büyük bir ustalıkla, tarımın doğduğu topraklarda tarımı yok etmeyi başaracaksınız. Buğdayın, koyunun, keçinin, sığırın, armudun, kirazın, üzümün, incirin, zeytinin ve daha nicesinin ana vatanında, tarımın binlerce yıldır yapıldığı bu topraklarda, Anadolu tarımından geriye eser bırakmayacaksınız. Verimi yüksek diyerek memleketin her yerini ithal ve yabancı tohumlara boğacak, yerli tohum ve ırklarımızı teker teker tasfiye edeceksiniz. Yabancı tohumlar ülkemizi istila ederken, topraklarımız çoraklaşacak, göllerimiz bir bir kuruyacak, yer altı sularımız yüzlerce metre derinlerde kaybolacak. Üstelik tüm bunlar olup biterken, yerli ve milli olmak hamaseti yapmaya devam edeceksiniz. Merak ediyorum. Bizi biz yapan toprağımızdan, suyumuzdan ve doğamızdan daha yerli ve milli ne olabilir? Ellerimiz ülkemize ait tüm değerleri tek tek yok ederken, sözlerimiz nasıl yerli ve milli olmaktan bahsedebilir?”

Her biri çok sert açıklamalar…Soyer, bu eleştirilerle de kalmadı. AK Parti tarafından yönetilen Bayındır’daki süt işleme fabrikasının tanıtım toplantısında yine “iğneli” sözleri dile getirdi:

“Bu ülkenin fabrikalarını yabancılara satan anlayış yerine, bizim anlayışımız yeni tesisler, yeni fabrikalar kurmak. İstihdam yaratırken, aynı zamanda toprağımızın bereketini büyütüyoruz”

Başkanın “Fakirliğe ve kuraklığa başkaldırıyoruz” sözü önümüzdeki süreçte CHP’nin İzmir’deki bir numaralı sloganı olmaya aday! Soyer, görevinin ikinci yılının sonuna yaklaşırken gaza bastı. Bunun devam edeceğini söyleyebilirim. Gıdanın öneminin öne çıktığı bir süreçte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in hamlesi iyi düşünülmüş ve muhalefetin gardını düşürecek tarzda…

* * * 

Muhalefet demişken…İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Özgür Hızal, Hüsnü Boztepe ve zaman zaman da Hakan Yıldız iyi işler çıkartıyor. Bu üçlüye yine zaman zaman AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de katılıyor, onları destekliyor.

Ancak “Agamemnon” konusunda tuzağa düşen muhalefet hala o olayın etkisinde gibi…(Bilmeyenler bu konuyu internetten araştırıp rahatçı bulabilir)

Muhalefeti sadece Twitter üzerinden yapmayı görev edinen AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ın yanlış hamlesi şimdiye kadar belli bir seviyeye getirilen AK Parti’nin muhalefeti oldukça zora soktu. CHP’nin ve de Soyer’in eline hiç ummadıkları bir anda çok büyük bir koz geçti.  

Özellikle İzmir’i kıncal damarlarına kadar bilen AK Parti Milletvekilleri Hamza Dağ’ın ve Mahmut Atilla Kaya’nın “sahneyi” boş bırakmaması gerekiyor.

Son olarak söylemeden geçmeyelim. Soyer’in büyük önem verdiği projelerinin Ödemiş ve Bayındır’daki tanıtım toplantılarına CHP’li ilçe belediye başkanları ve milletvekillerinin ilgi göstermemesi dikkatimi çekti. Eğer yanlış bilmiyorsam herkese davet gitmiş. Bir iletişim kazısı mı yaşandı yoksa pandemi mi engel çıkardı bilemedim!