‘Gediz Nehri’ndeki kirlilik ve balık ölümleri’ başlıklı haberleri o kadar çok okuyoruz ki…Gediz’i hiç bilmeyen birine herhalde “Gediz nehri” denince size ilk söyleceği şey “kirlilik” olacaktır.

Ya da bu konuda hiçbir bilginiz yoksa yukarıdaki cümlelerdeki anahtar kelimeleri google yazın yüzlerce haberi ve videoyu rahatça bulacaksınız.

Kütahya’da doğan Gediz Nehri, onlarca kilometre sonunda İzmir Körfezi’ne akıyor. Maalesef bu süreçte de sürekli kirleniyor…Kirleniyor!

Bu durumun sonucunda da İzmir mağdur oluyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçtiğimiz hafta Gediz’in doğdudu, geçtiği ve boşaldığı noktalarda incelemelerde bulundu dört gün boyunca.

Bana kalırsa Soyer bu konuda “ezber” bozdu. ‘Banane’ demedi. Temiz ve yüzülebilir Körfez iddiası için “Gediz kirli ben napayım?” bahanesinin arkasına sığınmadı.

Muhalefetin, “Senin orada ne işin var! İlk önce İzmir’in trafik sorununu, diğer sorunlarını çöz” çıkışını bir yere kadar doğru buluyorum. Evet; İzmir’in birçok sorunu var, Soyer’den bunların çözmesini bekliyoruz. Bu da hepimizin en doğal hakkı.

Ancak trafik sorununun olması Soyer’in Gediz’le ilgili harekete geçmesine engel değil!

İzmirli siyasetçi, AK Parti’nin İzmir teşkilatında da önceki yıllarda çeşitli görevler alan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin bakanlığı döneminde kenti ihmal ettiğini düşünürsek Soyer’in aslında önemli bir soruna dikkat çekmek adına adım attığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Burada kutuplaşma, inatlaşmayı bir kenara bırakmamız gerekiyor. “Sanane”, “işine bak” gibi çıkışlar yerine Gediz Nehri’nin temizlenmesi için herkesin taşın altına elini sokması gerekiyor.

Gediz Nehri’nin temiz olduğunu kimse herhalde söylemeyez! Görüntüler ortada.

Bu noktada AK Parti’nin bölge milletvekillerine de büyük görev düşüyor. Bunu Soyer ya da başka biri istediği için yapmasınlar.

Tunç Soyer bu soruna dikkat çektiği için Gediz’i gündemimize aldık. Yoksa en azından kendi adıma söyleyeyim unutup gitmiştim.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ başta olmak üzere AK Parti’nin önemli isimli Mahmut Atilla Kaya’nın Gediz’in temizlenmesi için ilgilileri harekete geçirmesi gerekiyor.

Bir eylem planı ortaya ivedilikle konmalı!

Yıllardır “Gediz’i kirletmeyin”, “Gediz temiz aksın” denip duruyor. Bununla ilgili eylemler yapılıyor ama sonuç yok.

İşte onun İçin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in hamlesi önemli ve değerli.

Tunç Soyer de bu konudaki samimiyetini ortaya koymalı Çevre ve Şehircilik Bakanı ve Tarım ve Orman Bakanı’ndan randevu olarak gözlemlerini, hazırlayacağı raporu teslim etmeli.

Sonuç olarak; Gediz Nehri siyasete kurban gitmemeli. Bu CHP, AK Parti, MHP, İYİ Parti’nin “atışacağı” bir alan olmamalı.

Bu konuyu yakından takip edeceğim.

Tüm siyasiler için Gediz Nehrinin bir samimiyet sınavı olacağını düşünenlerdenim!

Not 1: TBMM Çevre Komisyonu üyeleri, CHP İzmir Milletvekilleri Ednan arslan, Mahir Polat ve Murat Bakan’ın Gediz Nehri ile ilgili mecliste verecekleri mücadelenin ne olacağını merak ediyorum.

Not 2: Belki gözünüzden kaçmıştır. İnanamayacaksınız ama haber şöyle:

Aydın'ın İncirliova ilçesinde düzenlenen 15 Temmuz etkinliğinde İzmir Marşı krizi yaşandı. Mehter takımının İzmir Marşı'nı çalmasına sinirlenen AK Parti İlçe başkanı Hüseyin Celbek “Burada siyasi marş çaldırmam” diyerek tepki gösterdi. Gerginlik sonrası İYİ Partili Belediye Başkanı töreni terk etti.

Bak Hüseyin Bey! İzmir Marşı hiçbir siyasi partinin marş değil! Senin anlayacağın dilden ifade edeyim. İzmir Marşı hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değil, olamaz da…

Sen bu davranışınla İzmirlilere hakeret ettiğinin bilmem farkında mısın?! Başta son Başbakan AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım olmak üzere, Hamza Dağ, Mahmut Atilla Kaya, Necip Nasır, Yaşar Kırkpınar, Ceyda Bölünmez Çankırı, Cemal Bekle, Alpay Özalan ve AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli bu beyfendiye İzmir Marşı’nın ne olduğunu anlatacaktır.