22 Şubat’ta yapılan AK Parti İzmir il kongresine sayılı günler kala İl Başkanı Kerem Ali Sürekli apar topar Ankara’ya çağrıldı. Bu gelişmeyi ertesi sabah gelen telefonla öğrendim. “Bir gariplik var” diyordu haber kaynağım.

Sürekli o görüşmeyle ilglili detay vermedi ama daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında konuştuğu iddia edilen ve daha sonra bu nedenle partiden sadece yazılı savunması alınarak ihraç edilen eski İl Başkanı Aydın Şengül’le ilgili birkaç soru sorulduğunu öğrendim.

AK Parti’de alışık olmadığımız bir süreç işledi. İzmirlilerin yakından tanıdığı bir avukat Şengül’le yaptığı telefon konuşmalarını bir şekilde kayıt altına almıştı.

Aynı avukatın birçok kişiyle yaptığı telefon konuşmalarının kayıtları whatsapp aracılığıyla elden ele yayıldı. Herhalde parti içerisinde dinlemeyen yoktur diye düşünüyorum. Avukatın AK Parti İzmir eski İl Başkanlarından bir isimle yaptığı telefon konuşması oldukça dikkat çekici.

 

Konuşmaları dinleyince aklıma tek şu soru geldi: “AK Parti’nin eski il başkanı disipline verilecek miydi? Ya da disiplini gerektirecek cümleler var mıydı?”

Partinin yöneticileri ile görüştüm. Çoğunluk, ‘partiden atılmalı’ dedi ancak illegal bir şekilde tutulmuş olan telefon konuşmaları mahkemede bile delil olarak kullanılmıyor/sayılmıyor. Şuanda o eski il başkanı “Disipline verilecek ya verilmeyecek” diye kesin bir şey olmadığını söyleyebilirim.  

Ama yaşananlardan dolayı büyük bir rahatsızlık olduğunu söylemek gerekiyor. Herkes şaşkın! Şuanda bu İzmir’de AK Partinin bir numaraları gündem maddesi olmuş durumda…

Aslında yaşananları Aydın Şengül’ün meselesi de dahil olmak üzere parti içerisindeki ekiplerin savaşı olarak değerlendirmek gerekiyor.

Şengül’e gelince. Israrla komploya kurban gittiğini savunuyor. Sesinin kes, kopyala, yapıştır yöntemiyle montajlandığını vurguluyor. Şengül, bugün/yarın partiden ihraç edilmesine itiraz edecek. Büyük ihtimalle de partisine hukuki olarak dönecek. Şengül’ü yakından tanırım! Savunmasının bile göstermelik alındığı partisinde durması mümkün değil, istifa edecektir.

Tüm bu yaşananlar unutulup gidecek mi yoksa partinin mekanizmaları harekete mi geçecek önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.  

Not 1: Ses kayıtlarıyla ayrıntıya bilerek girmedim. Ama kiminle nasıl konuştuğunuzu iyi hesaplamınızda fayda var. “Oltaya” gelmemek gerekiyor!

Not 2: Gazeteci sadece gazetecilik yapmalı. ‘Onu ben atarım, bunu ben kovarım, işini ben çözerim’ modunda olanlara biz gazeteci demiyoruz.