TBB’nin “İzmir Elektrik Fabrikası’nın özelleştirme kapsamından çıkarılarak Türkiye’nin ilk iklim değişikliği müzesi olmalıdır” önerisine değinen CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, “Böylesi şehrin simgesi olabilecek yapıların basit birer bina gibi özelleştirilerek yok edilmesinin önüne geçilmelidir. Tarihi Havagazı Fabrikası da İzmir Büyükşehir Belediyesi sayesinde son derece önemli bir kültür merkezi haline dönüştü. Burası da böyle değerlendirilmeli” diye konuştu. Söz konusu binanın İzmir’in tarihinde de önemli bir yeri olduğunu ifade eden Serter, “TBB açıklamasında da belirtildiği üzere İzmir kentinin tarihinde oldukça önemli bir yer tutan ve 1989 yılından bu yana kullanım dışı olan fabrika, 2018 yılından sonra bir kez daha satışa konu edilmektedir. Türkiye’nin linyit kömürü ile üretim yapan ilk tesisi/elektrik santrali olarak, sadece İzmir’in değil Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma serüveninin de önemli bir parçası olan, 1928 yılında devreye alındığında hava gazıyla olan sokak aydınlatmasının elektriğe çevrilmesini sağlayan fabrika, 26 Şubat 1998 tarihinde tapuya düşülen kayıt ile “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Kentin merkezinde yer alan, tarihi olarak büyük bir anlam ve önem taşıyan elektrik fabrikasının, alelade bir taşınmaz gibi sınıflandırılarak, tam da yerel seçimler öncesinde ihaleye çıkarılması çok büyük bir talihsizliktir” dedi. “RANTA KURBAN ETMEYECEĞİZ” Bir önceki ihale duyurusundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bir çok kurum, kuruluş ve odalar bu bina ve arazisinin kendilerine tahsis edilerek müze, kültür merkezi gibi kente kazandırmak gerektiğini açıkça ifade ettiklerini söyleyen Serter, “O dönem İzmir’den yükselen sese kulak tıkadılar ama satışı da yapamadılar. Bu tarihi binayı satma fikrinden görüyoruz ki vazgeçmemişler. Dikey, gökdelen tipi yapılaşma ile bu arazinin rantının peşinde olanlar bilmelidir ki bu bina ve arazisinin tek sahibi İzmirlilerdir” diye konuştu. TBB’nin teklifinin güzel bir öneri olduğunu söyleyen Serter, sözlerini şöyle tamamladı: “TBB’nin ‘Bu noktada, iklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusu olduğu inkâr edilemez bilimsel bir gerçek olan termik santrallerin Türkiye’deki ilk örneği olarak, İzmir Elektrik Fabrikası’na ait koruma altındaki yapıların, iklim değişikliğini anlatan, gösteren ve öğreten bir müze yerleşkesine dönüştürülmesi, kent belleği ve ülke yarınlarına büyük bir katkı sunacak, sembolik önemi büyük bir adım olacaktır.’ sözlerinin altına imzamı atıyorum. Nisan ayında yapılacağı açıklanan ihaleye kadar yasal sürede bu çağrı yanıtsız bırakıldığı taktirde, hukuk ve kamu yararına aykırı bu kararın yargıya taşınması konusunda TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’nun yanında bir İzmir milletvekili olarak her türlü desteği sunmaya hazır olduğumu ben de belirtmek isterim.”