HALİME ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ – İzmir’in aynı zamanda doktor olan belediye başkanlarından, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer, İzmirlilerin uyması gereken kuralları yineledi. Doğruer, “Korona virüsle mücadelede bence en önemli tedbir sosyal izolasyon. Sosyal izolasyon yüzde 80 verimlilikte gidiyor ama tabi biraz daha artırılmalı. Burada vatandaş kendisi artık durumun ciddiyetini ve neler yapması gerektiğini anlamalı. Bakın en yakın İtalya, İran ve ortaya çıktığı ülkenin paylaşımlarından da anlaşılıyor ki, bu virüsün artık sadece yurtdışı bağlantılı olan kişilerde değil, her yerde bulaş olma riski mevcut. O yüzden çok çok acil durumlar dışında, dışarıya çıkmamak gerekiyor. Ben bir doktor olarak söylüyorum, şu an dışarı çıkanların hassasiyeti biraz zayıf. Piknik alanlarına gitmekten vazgeçin. Kahvehaneler kapalı ama köşe başı sohbetleri devam ediyor. Bunlar da beni, sizi, hepimizi tehdit ediyor. Açıkçası mecbur kalmadıktan sonra dışarı çıkanlar biraz da kul hakkına giriyor. Sadece kendilerini değil, dışarı çıkarak birçok insanı riske atıyorlar’’ dedi. “SOSYAL İZOLASYON ARTIRILMALI’’ Sosyal izolasyonun insanlar tarafından anlaşılması ve uygulanması gerektiğine vurgu yapan Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, ‘’Sokağa çıkma yasağı konusuna gelince, izolasyon tedbirleri biraz daha artırılmalı diye düşünüyorum. Bu tedbirler yetmezse Bilim Kurulu da bunu dile getirecektir, o zaman tabi ki sokağa çıkma yasağı gündeme gelebilir. Fakat biz sosyal izolasyonu insanlar fark etsin istiyoruz. İnanın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’da ‘Sokağa çıkın’ dediğinde insanlar adeta sokağa dökülmüştü, şimdi de kendileri ‘Sokağa çıkmayın, evde kalın’ diyor. Birazcık daha vatandaşlarımızın duyarlılığı artsın istiyoruz. ‘Bu hastalık biz gelmez’ mantığında olan bazı vatandaşlarımız var maalesef. Sadece Büyükşehirler değil, iletişimin ve ulaşımın bu kadar kolay olduğu günümüzde artık her yerde hastalık olur. İlçe bazlı olur mu konusunda ise ilçe bazlı sokağa çıkma yasağı çok mantıklı olmayabilir diye düşünüyorum. Çünkü var olan, var olmayan ilçelerden birbirine göçler, kaçışlar gibi bir takım toplumsal hareketleri getirebilir. İller açıklanmıyor ya mesela denilse ki, ‘A ilinde çok ama B ilinde çok az vaka var’ bu sefer inanın ‘Çok az’ olarak belirtilen bölgeye göçler başlayacak. Bu sefer fırsatçılıkla virüs oraya da taşınmış olacak. Buna ilaveten ben artık bu virüsün olmadığı ilin kaldığını da düşünmüyorum, her yerde var. O anlamda sosyal izolasyonun dozu artırılır ama yetmezse Bilim Kurulu’nun görüşüyle sokağa çıkma yasağı gündeme gelebilir diyorum’’ dedi.