GÜNDEME BAKIŞ – İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer’in bir gazete verdiği röportajda söylediği sözler tartışma çıkardı. Şükürer’e ilk tepki AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’dan geldi. Kaya, “CHP'li Soyer'in akıl hocası, İEKKK Başkanı Sıtkı Şükürer; özellikle mübadelede gelen göçmen hemşerilerimizin aileleri olmak üzere tüm İzmirlilere ağır hakaretlerde bulunmuş. İzmir'in seçilmiş milletvekili olarak, bu sözleri aristokrat özentili bu şahsa misli ile iade ediyorum! Bu şahsın, "lordlar meclisi" olarak tanımladığı İEKKK'nın üyeleri gereğini yapmalıdır. İzmir, seçkincilere ve vesayet heveslilerine asla geçit vermemiştir, vermeyecektir. Bu örnekle, CHP'li Soyer'in İzmir'e ve demokrasiye bakışı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yazıklar olsun” dedi.

ŞÜKÜRER NE DEDİ?

Ankara, İstanbul ve son olarak seçtiğiniz, yaşamayı düşündüğünüz, aslında doğduğunuz şehir İzmir. Ankara'yı çok güzel anlattınız. Ya İzmir? Hep tepkinizi dile getiriyorsunuz, niye?

Netice itibariyle tercih ettik geldik buraya. Her şeye rağmen. Demek ki artıları eksiklerinden fazla. Bu kentin mübadeleyle gelen insanları, daha sonra İç Anadolu'dan gelen insanları, daha sonra Doğu ve Güneydoğu'dan gelen insanları, daha sonra başka yerlerden gelen insanlar. Her gelen, her gelen bir daha istisna. En büyük ihanet mübadeleyle gelenlerdir. Bu kente sürekli mütemadiyen ihanet ediyorlar. Dünyanın en büyük lağım çukurunu ben yaratmadım. Bu kentin sonradan gelen bu insanları yarattı. Dünyanın en güzel tarihsel dokusunu yok edip de Çin Seddi gibi Laz müteahhiti kalitesiyle sekiz katlı Çin setlerini bir başkası yapmadı, İzmirli yaptı. Hala her şekilde imkân verdiğin takdirde bir Afrika çekirgesi, bir kımıl zararlısı gibi bugün kentin en münevver kesimi dediğimiz insanlar, bu insanlara desen ki şu 8 kat yerine 13 kat müsaade ediyorum. Üç ay da süreniz var. Üçüncü dakikada burada filizleri çıkarlar. Ama bir yıl sonra kentleşme faziletleri üzerinden, kenti korumak üzerinden mangalda kül bırakmazlar. En mangalda kül bırakmayanlar aynı zamanda onlardır. Efendim evlerinde otururlar, Sahilevleri'ndeki evlerin yasal sınırı yüz elli metrekare, evlerin ortalama metrekaresi bin beş yüz metrekare. Çünkü hepsi korsan bir şekilde yükselmiştir. Arkasından da imar affıyla üç kuruş para verip legalleştirmişlerdir. Otobandaki hız sınırı yüz yirmidir, yüz otuzdur. Hepsi yüz seksenle gider. Kendisinde hak bulur. Çünkü altında Alman arabası var. Yahu netice itibariyle bir toplum nezih, medeni toplum olmanın getirdiği kriterlerin hepsinin farkında olmasına rağmen İzmirliler bunları kendilerine yönelik olarak, bir muafiyet olarak algılayıp soluksuz bir şekilde, geriye doğru yüzyıl içerisinde ihlal ede ede bu kenti hala bitirme konusunda inanılmaz bir arsız iştahla yollarına devam ediyorlar. Benim tepkim bunadır”