Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, 31 Mart'ta gerçekleştirilen Mahalli İdareler Seçimlerinin sonucunu değerlendirerek, seçim sonrası belediyelerde ve örgütte yaşanan gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Aslanoğlu'ndan AK Parti'ye 'Doğru muhalefet' çağrısı... Hızal'ı önce Ay'a sonra Venüs'e yolladılar Aslanoğlu'ndan AK Parti'ye 'Doğru muhalefet' çağrısı... Hızal'ı önce Ay'a sonra Venüs'e yolladılar

DOĞRU YÖNETİLMİŞ SÜRECİN SONUCU

31 Mart yerel seçimlerinden CHP'nin birinci parti olarak çıkmasına yönelik açıklamalarda bulunan CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu, "Ortada bir başarı varsa genel başkanın söylediği gibi tek bir şeye indirgenemez. Ne bir adayın ne örgütün ne genel merkezin ne de ekonomik koşulların… Bir başarı birçok koşulun bir araya gelmesiyle olur. En büyük başarı da lidere, yönetenlere atfediyoruz. Bu doğru yönetilmiş bir sürecin söz konusu" dedi. 

"ALİAĞA VE MENEMEN'DE ÖN YARGIYI KIRAMADIK"

İzmir'de 28 ilçe CHP tarafından kazanılmış, Aliağa kıl payı Menemen ise 10 puan farkla kaybedilmişti. Kaybedilen 2 ilçeye ilişkin açıklamalarda bulunan Şenol Aslanoğlu, "Aliağa’da meclis çoğunluğunu elde ettik, olumlu yerlerimizden bir tanesi. Aliağa’da belki uzun süredir var olan belediye başkanının etkisi. 10 yıldır görev yapan başkanın, devlet ve belediye imkanlarıyla yaptığı şeyleri aşmakta zorlandık diyelim. Ara makasın çok açık olduğu ilçeydi Aliağa. Genç adayımız Çağatay Bey iyi bir performans sergiledi. Seçim 10 gün sonra olsaydı Aliağa'yı alırdık. Seçimi ana etkileyen yerlerden bir tanesi seçmenin kazanacağını düşündüğü isme yönlenmesi. O inanışı yıkamadığımız için seçmen yöneldi. Aliağa ve Menemen’de kıramadığımız en önemli şey önyargıydı. Yanlış aday eleştirisi arkadaşlarımıza haksızlık olur. Bu bir parti kararı. Konu CHP’yse hep olumsuza bakılıyor, seçimi kazanıyoruz ekonomik zorluklar deniyor. AKP, 2002’de iktidar olduğunda büyük bir başarı elde etti dendi ama o günde ekonomik koşullar kötüydü. Düşünün bir ilde beki yüz yılın rekorunu kırarak 28 ilçe ve büyükşehir kazanmışız ama odaklanılan olumsuzluklar. Başarılar hiç sorulmuyor" ifadelerine yer verdi. 

"BAKANLAR'IN DAĞ'A OY İSTEMEK İÇİN DOLANMASI BÜYÜK AYIPTI"

AK Parti İzmir Büyükşehir Adayı Hamza Dağ'ın seçim sürecinde devletin tüm imkanlarını kullandığını ileri süren Aslanoğlu, "Hamza Bey çok erken tarihte kampanyasını başlattı biz de her zamanki gibi bir takvimde başladık. Bu erken başlamanın ciddi bir avantajını kullandılar. İkincisi Hamza Dağ, AKP’nin genel başkan yardımcısı ve halka ilişkiler propagandasından sorumlu bir genel başkan yardımcısı. En önemlisi bir bütçe farkımız vardı. Özellikle genel seçimdeki kayıptan sonra gelen seçim bizim gibi muhalefet partilerinde bütçe sorunu yaratır. Biz çok mütevazı bütçeler ile kampanya yürütürken onlar devasa bütçeler kullandı. Bir de devleti kullanıyorlar, para vermeden yaptıkları şeyler vardı. Allah’a şükür buradan bir Bakan eksik olmadı, aynı günde 5 Bakan bile vardı. Ben İZTO’da meclis üyesiyim aynı zamanda, ‘Meclis üyelerini rahat bırakın, adamlar dükkanlara gidemiyorlar’ dedim. Her Allah’ın günü üç tane geliyor… Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanı kente geldiğinde meclisler bakanı karşılamakla mükellef. Onlar AKP’nin bakanı gibi davransa da hala Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanılar. Ağırladığımız Bakanlar devlet meselesi anlatmak yerine Hamza Dağ’a oy istemek için dolanıyorlardı ve bu büyük bir ayıptı. Bu ayıbı onlarca kez söyledik ama bundan sonraki süreçte devleti kullanmayı ve kendilerini devlet zannetmeyi bırakmaları lazım. Belki de seçimin etkenlerinden birisi budur" diye konuştu.

"EMNİYET MÜDÜRÜ HALA RANDEVU VERMEDİ"

İzmir Valisi Süleyman Elban'ın 23 Nisan davetine ilişkin açıklamalarda bulunan Şenol Aslanoğlu, "Yeni valimiz ve emniyet müdürümüz göreve yeni atandığında her ikisinde de randevu talep etmiştim. Valimiz gecikmiş de olsa randevu verdiler. Emniyet müdüründen randevu gelmedi. Biz devlete inanan, güvenen insanlarız. Devletin, devlet olması gerektiğine inanıyoruz. Ana muhalefet partisinin il başkanının İzmir Valisinin çalışmalarını kolaylaştırıcı, çalışmalarına katkı sunucu, kentteki birlik ve beraberliği sağlayıcı bir rolü olması gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden de devlette yapılması gereken işlerde payımıza ne düşüyorsa biz varız. Valimize de, emniyet müdürümüze de yardımcı olmak için varız. Kentte üzerimize düşen sorunların farkındayız. Birlik ve beraberlikle ilgili her çağrıyı da ayakta alkışlıyoruz. Kimden gelirse gelsin.. Bu AK Parti'nin il başkanından gelirse biz il başkanını ayakta alkışlıyoruz. Bazen AK Parti'nin il başkanı gibi davranan valiler geliyor gidiyor. Onlardan birlik ve beraberlik açıklamaları gelirse onu da ayakta alkışlıyoruz. Valimizin devlet  büyüğüne yakışır bir biçimde 23 Nisan gibi ulusal egemenliğin, meclisin kurulduğu ve çocuklarımıza atfedilmiş bir bayramı, 'hep beraber kutlayalım' demelerinden gurur duyuyoruz. 'Biz 23 Nisan'ı kutlayacağız, çelenk koyacağız dediğimizde', 'çelenk koyamazsınız' diyen devletin bürokratlarından sıkılmıştık. Devleti babalarının çiftliği zanneden bürokratlardan sıkılmıştık. Sanki bu devlet onlara ait gibi, CHP'lilere diğer yerlerden getirilmiş mülteci gibi davranmalarından sıkılmıştık. Biz zorla bu bayramlarda çelenk bırakmaya çalışıyorduk. Geçmişte yaşadığımız birlik ve beraberlik görüntülerinden çok uzak şeyler sürdürüyorlardı. İzmir Valimizin, 'bu bayram tüm İzmirlilerin bayramı' demesini canı gönülden tebrik ediyor ve destekliyoruz" dedi. 

"YILDIR'IN YAKIŞACAĞINI DÜŞÜNDÜM"

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili olarak Levent Yıldır'ın atanmasına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP'li Aslanoğlu, "İl başkanlığına düşen partinin birlik ve beraberliğini korumak. Tüm partililer arasındaki huzuru sağlamak. Herkesin hakkını korumak, aynı hedefe çalışmalarını sağlamaktır. Levent Yıldır'ın bu koltuğa yakışacağını  ve bu görevi başarıyla yerine getireceğini düşündüm. Grup başkan vekili, CHP grubunun il başkanına vekalet eden parti içi bir hukukumuz. Orada bir çok kamu görevi oldu. Kimi arkadaşlarımız meclis başkanı oldu, kimi arkadaşımız encümen oldu. Bizler uyumlu olması gereken bu süreci uyumlu sürmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bazen siyasetçiler arasında tercihlerden, kararlardan ayrımlar olur. Bu ne kadar az olursa ve ne kadar aynı doğrularda birleşilirse iktidar hedefine o kadar çabuk veririz" diye konuştu. 

"DEVRİM YAPMAK İSTİYORUM"

En büyük hedefinin fark yaratmak olduğunu belirten Aslanoğlu, "Benim kişisel hedefim, İzmir Ticaret Odası yönetim kurulunda görev yaptığım zaman da aynıydı, İzmir Sanayici İş İnsanları Derneği'nin Genel Sekreterliğini yaptığım zaman da aynıydı. Her oturduğum koltukta aynı şeyi söyledim. Ben devrim yapmak istiyorum. Siyasi kariyer planlarım yok. Aklınıza gelen bir çok şey de ilgimi çekmedi. En büyük hedefim bulunduğum tüm görevlerde inanılmaz başarılı olarak anılmaz isterim. Fark yaratan bir il başkanı olmak isterim" ifadelerini kullandı.