Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karabağlar Kent Konseyi Başkanı  ve İzmir Büyükşehir Kent Konseyi Başkan Adayı Seniye Nazik Işık 29 Şubat Cumartesi günü gerçekleşecek Kent Konseyi seçimleri öncesi açıklamalarda bulundu. ‘’İzmir’de yeni bir hikaye yazalım’’ diyen Işık, ‘’Yerel Gündem 21’lerden başlayarak yerel yönetimlerle çalışan bir Sivil Toplum Kuruluşu gönüllüsüyüm. Ağustos 2015’ten bu yana Karabağlar Kent Konseyi’nde emek veriyorum. Şimdi İzmir Kent Konseyi’nde yeni bir hikaye yazalım istiyorum. Engelli kardeşi, kadın ve demokrat olmanın ne olduğunu yaşayarak öğrendim. Herkes için güzel bir yaşam isteğiyle mücadele ettim, etmeye devam edeceğim’’ dedi.

ÖRNEK İŞLERİN ALTINA İMZA ATTI!
Karabağlar Kent Konseyi Başkanlığında 2’nci dönemi olan Seniye Nazik Işık, ‘’Biz kent konseyimizi yeniden yapılandırarak başladık. Benden önceki son 6 – 7 ay İzmir Büyükşehir Kent Konseyi’nin bugünkü durumuna çok benzer bir şekilde başkansız bir dönem geçirilmiş, başkanın sağlık problemleri nedeniyle vekaletlerle yürütülmüş; mesela meclislerin kongreleri bile yapılmamış. Tüm meclislerin yönetimlerini seçimle oluşturduk. Kongrelerin demokratik bir yapıda olmasına önem verdik. O zaman üç meclis vardı; kadın, engelli ve emekli meclisleri. Şimdi muhtarlar ve STK Meclislerimiz de var. İzmir’in tek emekli meclisi Karabağlar’daydı; onu geliştirdik, güçlendirdik. Örnek nitelikte bir meclisimizdir. Yaşlı destek hizmetleri üretir, ‘hayat yeniden’ dediğimiz bir sosyal yardım programı olan, şehit aileleri ziyaretleri yapan, bölgemizdeki 2 huzurevini de hemen hemen her ay ziyaret eden, özellikle huzurevlerinde sosyal ihtiyaçları karşılayan bir meclisimizdir. Emekliler ve yaşlılar için hizmet ihtiyaçları çalıştayı yaptık, stratejik planla ilişkilendirdik örneğin. Biz yılda en az 100 ihtiyaç sahibi  aileye bize bağışlanan eşyaları aktarıyoruz. Burada bir depo sorunumuz var, o nedenle istediğimiz kadar geniş bir çalışma olamıyor ama Karabağlar Belediyesi’nin sosyal yardım işleri bile ki, onların elindeki imkanlar tabi ki bizim elimizde yok, onlar bile kendilerinin yükünü alan bir çalışma yürütüldüğünü belirtiyorlar. Belediyemizin tabi ki maddi manevi desteklerini alıyoruz. Kadın meclisimiz aktiftir. Örneğin, Performans Raporlarına ‘bizim belediyemizin tamamlanması gereken ne gibi eksikleri var’ diye, Kent Konseyi olarak nereye girmeliyiz, hangi alanda daha faydalı oluruz diye çok düşündük, fuzuli şeylerle zaman öldürmek yerine emeğimizi verimli kullanmayı amaçladık. ‘Çay ve şeker bizden, sohbet hepimizden’ adını verdiğimiz ev toplantılarımıza başladık. Bu toplantılarda Belediye’nin sosyal yardım hizmetlerini, danışma merkezlerini, ücretsiz danışma hizmetlerini, semt merkezlerini anlatıyoruz. Bölgemizde hangi hizmet için nereye başvuracağını bilmeyen ve bu araştırmayı dijital mecralardan yapamayan çok vatandaşımız var. Bu çalışmadan çok önemli geri dönüşler aldık. Stratejik plana da bu bilgileri yansıttık. Karabağlar’da örgütlenme oranı yüksek ama hak temelli örgütlülük düşük. Çünkü burası Konak’tan bir gece ansızın kopmuş, henüz 10 yıllık bir ilçe. Henüz ilçe hüviyeti oluşmadı; kent merkezi yok mesela. Bunun getirdiği sonuçlardan biri olarak bizim hak temelli örgütlerimiz, hak temelli katılımcı çalışmalar yapan dernekler, vakıflar Konak’ta kalmış. Yeni yeni oluşuyor. Bu sebeple biz kendi bünyemizde böyle çalışmalar oluşturabilecek bir insan kaynaklarını güçlendirme programı da yürüttük. Özellikle de kadınların, gençlerin güçlenmesiyle ilgili çalışmalar yaptık’’ dedi’’ dedi.

KENT KONSEYLERİ ARASINDA HİYERARŞİK BİR İLİŞKİ YOK!
Kent konseyleri arasında hiyerarşik bir ilişki olmadığını ve yatay ilişkinin esas olduğunu vurgulayan Seniye Nazik ışık, ‘’Ben seçilirsem eğer şu anki Kent Konseyinden farklı olarak bir yerelin ihtiyacı neyse ona yönelik çalışmaları geliştirip, üreteceğim. Karabağlar İzmir’in bir parçası ama İzmir’in ihtiyaçları ile Karabağlar’ın ya da başka herhangi bir ilçenin ihtiyaçları aynı değil. Tabi ki ortaklıklar yani hem ilçeyi hem de kentin genelini ilgilendiren konular, işler var. Kentsel dönüşüm, ulaşım, ekolojik denge, Kültürpark gibi pek çok konu buna örnek. Büyükşehir’e de taşıyacağımız çalışmalarımız elbette var; mesela Poligon Deresi bütün İzmir’i ilgilendiren bir konu olarak ortaya çıkmak üzere. Çünkü askeri alan bir süre sonra boşaltılacak. Biz metroyla da ulaşılabilen o alanın hepimizin yararlanabildiği bir yeşil alan olarak kalmasını istiyoruz, oraya konut projelerinin girmesini istemiyoruz. Karabağlar’da bu çalışmayı sürdürüyoruz ve elbette bu çalışmayı İzmir Kent Konseyi’ne taşımak isteriz. Kent Konseyleri arasında hiyerarşik bir ilişki yok, hepimiz yatay ilişki içindeyiz yani yan yana duruyoruz. Yan yana durduğumuz için de İzmir Kent Konseyi Başkanı olduğum takdirde işbirliklerine önem verecek, yapılmasında yarar gördüklerimizi önerecek, onların önerilerini de dinleyip ortak akılla yürüyeceğimiz bir modelle hareket edeceğiz. Sivil toplumun önerilerini de böyle değerlendireceğiz. Ben hayatta hiç yalnız yürümedim, hep birlikte işler yaptım, başkalarının aklından beslendim. Elbette mesleki bilgilerim, becerilerim bu beslenmeye uygun bir birikimim var ve zihnen de duymaya, anlamaya açığım. İnşallah yürütme kuruluna girecek arkadaşlarım da benimle birlikte böyle düşünen arkadaşlar olacaklar, birlikte  uyumlu bir grup üretimi çıkartacağız. Çünkü İzmir için ortak akılla ve coşkuyla yürümek istiyoruz’’ diye konuştu.