GÜNDEME BAKIŞ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, düzenlediği basın toplantısında İzmirli depremzedelerin yaşadığı sıkıntılar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, "Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki, deprem konutları teslim töreni düzenliyor. Bu törene Bakanları, Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri katılıyor. Sahneye 6 tane depremzede davet edilerek kendilerine anahtar teslim ediliyor. Tüm bunlar İzmir kamuoyunun önünde adeta bir tiyatro niteliğinde sergileniyor. Cumhurbaşkanı şovunu yapıyor ve gidiyor. Her zaman olduğu gibi bu tören de sadece şovdan ibaret kalıyor. Bitirildiği söylenilen konutların balkonlarına çiçek saksıları yerleştirilerek, basına “Daireler bitirilmiş, teslim edilmiş” görüntüsü veriliyor ancak teslim edilen 1 tek daire bile yok. Bitirilen 1 tek daire bile yok. Sıcak yuvasına kavuşan 1 tek depremzede bile yok” dedi.

YARALARI SARMAYA ÇALIŞTIK
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel sözlerine şöyle devam etti:

“30 Ekim 2020 tarihinde yaşadığımız yıkıcı depremin üzerinden 444 gün yani yaklaşık 1 buçuk yıl geçti. Bu süre zarfında Cumhuriyet Halk Partisi olarak konuya her zaman siyaset üstü baktık. Önceliğimiz depremzedelerimizin bir an önce sıcak yuvalarına kavuşması, yaralarının sarılması oldu. İzmir Büyükşehir Belediyemiz depremin hemen ardından tüm imkanlarını seferber ederek başlattığı çalışmalarını hız kesmeden sürdürdü. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer öncülüğünde başlatılan İzmir içinden ve dışından tüm CHP’li belediyelerin destek verdiği yardım seferberliğiyle depremzedelerimizin hiçbir siyasi menfaat hesabı yapmadan yaralarını sarmaya çalıştık. Büyükşehir Belediyemiz “Bir kira bir yuva” kampanyası kapsamında depremzedelerimize 42 milyon 649 bin lira kira yardımı sağladı bunun dışında sadece kendi bütçesinden 5 bin 216 depremzedeye 35 milyon 126 bin 900 lira kira desteğinde bulundu. Büyükşehir Belediyemiz İzmir’de yaşanan barınma sorununu çözmek için sadece kira desteği sağlamakla kalmadı, aynı zamanda depremzedelere Uzundere’deki konutlarda ücretsiz barınma imkânı sundu. 5 yıldızlı bir otel binasının 380 odası da deprem mağdurlarına açıldı. Depremzedelere yardım etmek isteyen birçok kurum ve kuruluşu bir araya getiren Büyükşehir Belediyemiz birçok haneye beyaz eşyadan mobilyaya yiyecekten giyeceğe destek sağladı. Büyükşehir Belediyemizin depremzedelere destek yönündeki çalışmaları devam ettiği gibi bunun yanı sıra depreme dirençli kent olma yolunda yaptığı çalışmalar da sürüyor. Bayraklı Belediyemiz ve İzmir Büyükşehir Belediyemiz depremde hasar gören binalar için parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı kararı aldı”


Başkan Deniz Yücel sözlerini şöyle sürdürdü;

“MİLLET İTTİFAKI İKTİDARINDA BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER”
Biz karıncanın su taşıması misali adım adım bunları gerçekleştirirken, AKP ise TBMM meclis çoğunluğunu elinde bulundurmasına ve istediği an İzmir depremi ile ilgili bölgesel emsal artışı getirebilecek durumda olmasına rağmen başını kuma gömdü. AKP’nin İzmir depreminden bu yana yaptıkları ise enkazın üzerine çıkıp kameralara poz veren Bakanlarından, yerine getirilmeyen vaatlerinden, cevapsız bıraktığı sorulardan ibaret kaldı. Tıpkı “128 milyar dolar nerede” sorusuna yanıt veremedikleri gibi, tıpkı “20 Aralık gecesi kimlerin 18-19 TL’lerden bozdurduğu dövizi ertesi gün 12 TL’den aldığını yanıtsız bıraktıkları gibi, tıpkı Millet İttifakının mecliste “20 Aralık’ta kimlerin zengin olduğu araştırılsın” önergesini reddettikleri gibi 2003 yılından 2021 yılına kadar toplanan 35 milyar 544 milyon dolar deprem vergisinin nerede olduğunu da açıklayamadılar. Onlar depremzedelerimize, İzmirli hemşerilerimize, yandaşları dışında tüm halkımıza üç maymunu oynamaya devam da etseler de biz 84 milyon adına “128 milyar dolar nerede, 20 Aralık gecesi kimler servetine servet kattı, 35 milyar 544 milyon dolar deprem vergisine ne oldu” diye sormaya devam edeceğiz. İzmirlilere, depremzedelerimize Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını getirdim. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, bu sorularımız karşısında bugün ölü taklidi yapanlar çok yakında Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Millet İttifakı iktidarında bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap verecekler. Cumhuriyet Halk Partisi dostlarıyla beraber tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden hesap soracak ve yine kimsenin şüphesi olmasın ki tüyü bitmemiş yetimin hakkı o yetime teslim edilecek.


“SICAK YUVASINA KAVUŞAN 1 TEK DEPREMZEDE BİLE YOK”
İzmir depreminin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk olarak teslim tarihini 2021 yılı Ağustos ayı olarak açıkladığı, bu gerçekleşmeyince Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri tarafından “Depremin yıldönümü” olarak değiştirilen, yine olmayınca Kasım’ın her haftası farklı tarih verilen ve son olarak Erdoğan’ın İzmir’e geldiği 26 Kasım’da teslim edildiği iddia edilen deprem konutları hala bitmedi. Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki, deprem konutları teslim töreni düzenliyor. Bu törene Bakanları, Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri katılıyor. Sahneye 6 tane depremzede davet edilerek kendilerine anahtar teslim ediliyor. Tüm bunlar İzmir kamuoyunun önünde adeta bir tiyatro niteliğinde sergileniyor. Cumhurbaşkanı şovunu yapıyor ve gidiyor. Her zaman olduğu gibi bu tören de sadece şovdan ibaret kalıyor. Bitirildiği söylenilen konutların balkonlarına çiçek saksıları yerleştirilerek, basına “Daireler bitirilmiş, teslim edilmiş” görüntüsü veriliyor ancak teslim edilen 1 tek daire bile yok. Bitirilen 1 tek daire bile yok. Sıcak yuvasına kavuşan 1 tek depremzede bile yok. Bayraklı bölgesinde 7 proje alanı içinde depremde yıkılan ya da Bakanlık tarafından yıkılan 64 bina 1819 bağımsız bölüm bulunuyor. Bunların 1566’sı konuttu ve bu konutlardan 760 tanesinin hala kurası bile hala çekilmedi. Çekilen kuraların birçoğu yaşanan hak kayıpları ve birçok hak sahibinin dışarıda kalması nedeniyle iptal edildi. Sadece birinci proje alanında 24 hak sahibi dışarıda kaldı. Bakanlığa tapusunu devreden, bedelinin ne olacağını bilmeden boş senede imza atan depremzedelerimize Bakanlık yetkilileri hiç utanmadan, sıkılmadan, “Bayraklı’nın merkezindeki evinin yerine rezerv alandan ev verdik, sen hakkını aldın o yüzden  kuranın dışında kaldın” diyor.Devlet vatandaşının hakkını hukukunu çiğnemez, devlet vatandaşına emrivaki yapmaz. AKP’nin 19 yıllık iktidarında her alanda yapmaya alıştığı haksız, hukuksuz, adaletsiz ‘Ben yaptım oldu’ zihniyetiyle ne yazık ki deprem gibi bir felakette de karşı karşıyayız.

“DEPREMZEDELERE VERİLEN ANAHTARLAR O EVLERE AİT DEĞİL”
Yapılan teslim töreni tiyatrosunun ardından aldıkları anahtarla büyük bir umutla evine girmeye çalışan depremzedelerimiz anahtarların o evlere ait olmadığını görerek büyük bir şok yaşadı. Vatandaşlarımız tamamlandığı söylenilen binaların içinde inşaat çalışmalarının devam ettiğini, dairelerin büyük çoğunda henüz mutfak, banyo bile olmadığını görerek hayal kırıklığına uğradı. Umut tacirliğini meslek haline getirmiş olan AKP iktidarı binaları bitiremeyince çözümü depremzedelerin binaya girişini yasaklamakta buldu. Boş senet imzalatılan depremzedelerimiz binalardaki örnek daireye dahi alınmıyor. Kimden neyi saklıyorsunuz, neden kaçak güreşiyorsunuz? Depremzedelerimiz evini görmek istiyor, binadan içeri sokulmuyor. Şeffaflıktan korkan, kaçan, vatandaşından gizlenen bir devlet olamaz. Türkiye yönetilemiyor ve bu yönetilememezlik her alanda, her adımda, her gün karşımıza çıkıyor. Bitmemiş evlerin tamamlanmamış inşaatların anahtarını teslim ediyoruz diyerek İzmirlilere ve tüm Türkiye’ye yalan söylemeye utanmıyor musunuz?

“ŞEFFAFLIKTAN KAÇAN, VATANDAŞINA HESAP VERMEYEN BİR İKTİDAR MEŞRUİYETİNİ KAYBETMİŞTİR”
Kurayla proje alanından hak sahibi olan depremzedelerimizin metrekare kaybının ya nakdi olarak ya da rezerv alandan ücreti dahilinde daire verilerek karşılanması gerektiğini daha önce de dile getirmiştik. Kendisinin ya da yandaşının çıkarı olmayan her konuda kafasını kuma gömerek vatandaşından saklanan AKP depremzedelerimize karşı da aynı taktiği uygulamaya devam ediyor. Depremzedelerimizin “rezerv alandan hak sahibi olmak istiyoruz” çağrısı da cevapsız kaldı. Buradan 1819 malik adına proje alanında yaşanan hak kaybının rezerv alandan verilecek hak sahipliğiyle giderilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Şeffaflıktan kaçan, vatandaşına hesap vermeyen bir iktidar meşrutiyetini kaybetmiştir. Bunca zaman vaatle, çakma teslim töreni ile oyaladıkları depremzedelere evleri teslim edilse de depremzedelerin mağduriyetleri bitmiyor. 20 yıl vadeli kredi sözü verip, insanın evini hasar derecesine bakmadan yıkan ve gir müteahhitle anlaş dedikleri depremzedelerin mağduriyeti bitmiyor.

“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BİR ÇAĞRISI VAR, ‘SAKIN UMUDUNUZU KAYBETMEYİN’ ”
Konuşmama son verirken bir kez daha tüm depremzedelerimize uğradıkları her haksızlık, yaşadıkları tüm adaletsizlikler için her türlü hukuki desteği vereceğimizi bildiriyorum. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir çağrısı var, “Sakın umudunuzu kaybetmeyin” diyor. Tüm bu yaşananlara rağmen kimse sakın umudunu kaybetmesin, umudunuzu kaybetmeyin. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi var, çünkü biz varız. Güzel, güneşli günler gelecek ve o güzel günlerde motorları birlikte maviliklere süreceğiz. Hiç merak etmeyin “Geliyor, gelmekte olan”

“BU HAREKETLER REKLAM KOKAN HAREKETLERDİR”
AK Parti İzmir Milletvekili  Necip Nasır dün gece paylaşım yaparak depremzedeler için yapılan evlerin bugünden itibaren teslim edilmeye başlanacağını duyurmuştu. Yücel’den duruma sert bir tepki geldi. Yücel, “Dün akşam saatlerinde deprem konutları ile ilgili açıklama yapacağımızı duyurduk. Bizim basın davetimizden sonra AK Partili Milletvekili 3 saat sonra "Cumhurbaşkanımızın talimatları ile 30 Ekim depreminin ardından bir yıl gibi kısa sürede tamamlanan, kuraları çekilen konutlar,  depremzede vatandaşlarımıza yarın teslim edilmeye başlanacak.Yaparsa Ak Parti para” dedi. Bu açıklamalar reklam kokan, popülist hareketler. Biz istiyoruz ki depremzedelerin sorunu çözülsün ama bir basın daveti yapıyoruz. Devlet ciddiyetine uymayacak bir şekilde bugün deprem konutları teslim edilecek deniyor. Bir panikle açıklama yapıyorlar. Bizim açıklamalarımız umarız ki bu sorunların çözülmesine neden olur. Her gücü elinde bulunduran iktidar geçen 15 ay sonra yapmadıklarını umarım şimdi yaparlar” dedi. 

“BURASI HUKUK DEVLETİ HERKES DAVA AÇABİLİR”
Gazetecilerinin de sorularını yanıtlayan Yücel, TMMOB’un açtığı emsal artışı davası sorusuna şu yanıtı verdi, “TMOOB temsil ettikleri meslek etiği kapsamında yargı yoluna gitmişlerdir. Bunun depremzedelerin haklarını engellemek niyeti olduğunu düşünmüyorum. Hak arama hürriyeti Anayasa ile korunmuştur. Ben bunun altında farklı bir anlam aramıyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve isteyen dava açabilir” dedi.

“HUKUKİ GÖRÜŞÜM KARAR İPTAL EDİLMEZ”
Mahkeme emsal artışı iptal eder mi yönündeki soruya ise Yücel, “Büyükşehir ve Bayraklı Belediyesinin aldığı kararlar vat6andaşın sağlıklı konutlarda yaşamamsı içindir. Siz bir yeri dönüştürmek istiyorsunuz ama bir finansal ortaya koymuyorsunuz. Bu aslında hükümetin görevidir. Bizler her zaman halkın vatandaşın yanındayız ve yasaların verdiği imkanlar ölçüsünde çözüm üreteceğiz, meclis kararı alacağız. Bir hukukçu olarak bu meclis kararlarının iptal edileceğini düşünmüyorum. Bunlar zarar gören depremzedelerin sağlıklı konutlarda yaşanması için alınan kararlardır ve kamu yararı vardır” ifadelerini kullandı

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE GÖRÜŞEBİLİRİZ”
TMMOB ile görüşmeyi düşünür müsünüz? Sorusuna ise Yücel, “şu an böyle bir plan yok ama önümüzdeki günlerde TMMOB ile görüşme yapabiliriz” şeklinde yanıt verdi.