GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Çeşme ve Urla’da 511 parselde gerçekleştirilecek acele kamulaştırma kararının peşini bırakmıyor. Geçtiğimiz hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un cevaplaması üzerine TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren CHP’li şimdi de konuyla ilgili araştırma önergesi verdi.

TATMİN EDİCİ ŞEKİLDE CEVAPLANDIRILMADI!
Çelebi, TBMM Başkanlığı’na verdiği önerge şu ifadelere yer verdi:

“İzmir İli, Çeşme ve Urla ilçelerinde yer alan “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kapsamındaki bazı taşınmazlar 24 Ocak 2020 tarih ve 2054 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8’ inci maddesi uyarınca turizm yatırımlarına tahsisi amacıyla, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27’ inci maddesi gereğince karar verilmiştir. 25 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile Urla Zeytineli Köyü'nde toplam 333 parsel, Çeşme Alaçatı'da toplam 178 parsel, “acele” kamulaştırılmıştır. Bahse konu olan bölgede bulunan 511 parselde neden acele kamulaştırma kararı alındığı kamuoyunu tatmin edecek şekilde cevaplandırılmamıştır”

RANT SAĞLAMASINA DÖNÜK BİR ARAÇ!”
“Acele kamulaştırma işlemi yönetmelikler gereğince sadece yurt savunması ihtiyacı ve olağanüstü koşullarda uygulanabilen bir işlem iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle doğal alanların ve dolayısıyla ekolojinin yok edilmesi ve halkın malının acele kamulaştırılması kararı ile sermayeye rant sağlanmasına dönük bir araç olarak kullanılmıştır. Suudi Arabistan merkezli Albassam Group'un bölgede "Yeni Çeşme" adıyla proje hazırlattığı; 4 milyon m2 arazide havalimanı, marinalar, golf sahaları, eğlence merkezleri, oteller alışveriş merkezleri ile birlikte çok sayıda lüks konut inşaatının da bulunduğu öğrenilmiştir. El altından kamuoyuna sürülen proje broşüründe 5 yılda 2,5 milyar dolar yatırımla yapılması öngörülmektedir. Projeyle Türkiye’nin istihdam oranının %1 artacağı, 9100 odalık kapasite yaratılacağı, Turizm Gelirine katkısının %2,4 olacağı, yılda yeni 1 milyon turist geleceği, ülke ekonomisine 2 milyar dolar kazandıracağı iddia edilmektedir. Aynı broşürde uygun görülecek bir kamu kurumu (Kültür ve Turizm Bakanlığı ve/veya İzmir Valiliği vb.) ile “Kamu-Özel Ortaklığı” modelinde ve tamamı yabancı sermaye ile gerçekleştirileceği ifade edilmiş; belediyelerimiz bypass edilmiştir. Büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle gerekli koordineler yapılmadan acele kamulaştırma yapılması bir talan anlayışıdır”

“TAPULARA ŞERH KONDU!”
“Tanıtım broşüründe en dikkat çeken yer, dünyada en ender sörf merkezlerinden birisi olan Alaçatı’nın bugünkü gelişmesine temel sağlayan Alaçatı Koyu ile Mersin Körfezi arasında açılacak olan deniz kanalıdır. Gemilerin geçeceği genişlikte olan bu deniz kanalının açılması halinde burada büyük ve yeni bir ada oluşacak, böyle bir kanalın açılması körfezdeki doğal dengenin bozulmasına, rüzgâr ve deniz su akımlarının değişmesine ve böylece Alaçatı’da artık sörf yapılamamasına neden olacaktır. Aynı bölgedeki pelikan kuşları vadisi de yok olacak; binlerce konut, yol ve marina ile bölgenin doğal dengesi tamamen tehlike altına girecektir. Projenin gerçekleştirileceği söylenen alanda bulunan 120 haneli Zeytineli köylülerine resmi olarak bir tebligat gitmemiştir. Bu parsellerde köylülerin tarlaları ve özel mülkleri de bulunmaktadır. Köylülerin büyük bölümü çiftçilik ile geçimlerini sağlamaktadır. Köylülerin tapularına şerh konulmuş durumdadır”

KAMULAŞTIRMA MANİDAR”
“1975 yılında DİSK Genel-İş işçileri tarafından alınan Zeytineli Köyü Böğürtlen mevkiindeki 61 dönüm arazi, SİT alanı olduğu için bugüne kadar bir proje yapılamamıştır. İşçilerin alın teriyle aldıkları arazi tam anlamıyla ranta açılacak ve adeta yabancı sermayeye peşkeş çekilecektir. 

Zeytineli Plajı’nda Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) ait tesisler yer almaktayken 2016 yılında bu alanlar, iktidara yakınlığı ile bilinen Ensar Vakfı’na tahsis edilmiştir. Bölgede Ensar Vakfı’na ait ve bir kısım yandaş iş adamına ait arazilere dokunulmaması ve kamulaştırılmaması manidardır. Bu bağlamda, Çeşme-Urla bölgelerinde yapılan acele kamulaştırmanın incelenmesi, bölgede yapılacak projelerin uygun hukuki zeminde ilerlemesinin tesisi amacıyla Anayasa’nın 98, içtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını arz ederiz”