Halil İbrahim GÜLER / GÜNDEME BAKIŞ - Bayraklı Belediyesi’nin eylül ayı birinci olağan meclis toplantısı Başkan Serdar Sandal yönetiminde gerçekleşti. Dilek ve temenni bölümünde deprem ile ilgili tartışma yaşandı. AK Partili Meclis üyesi Emre Demir, “Deprem sonrası Bayraklı’ya Türkiye’nin her bir yanından yardımlar geldi. Bunlar ne oldu?” sorusunu sordu.  

ARKAMIZDA HİÇ BİR KAMU GÜCÜ OLMADAN YAPTIK 
Demir’e yanıt veren Sandal, “Söylediğinin tersini söyleyen böyle kısa zamanda hayata geçiren bir tavrı gözle gördüğüm için sana teşekkürlerimi sunuyorum. Hiç kimse iki dakika önce söylediğinin tersini yapmaz. Depremde aynı ve nakdi yardım ne kadar yaptık, toplamı 1 TL. Biz bu 1 TL’lik yardımla Van’dan, Elazığ’dan Malatya’dan arkamızda kamu gücü olmadan, hiçbir sorun olmadan her çadırın başına bir telefon verdik. İhtiyaçlarını yarım saatte karşılayacak şekilde bu işleri yürüttük. Gelen yardımları bizim ilimizde, içinde, sağında ya da solunda yağmalatılması müsaade etmedik. Bununla ilgili eski başbakanımız bize teşekkür etti. Bununla yetinmedik, diğer afet bölgelerinde olmayacak şeyi Büyükşehir Belediyemizle birlikte vatandaşlarımızın ‘K’ sınırlarını sadece İzmir’de hayata geçirdik. Yetmedi, yüzde 20 parsel, yüzde 30 ada bazında imar artışı verdik. Yetmedi, İzmir Büyükşehir Belediyemizle birlikte bir kooperatifle anlaşma yaptık. Şuna 10’a yakın sırada başlayan arkadaşımız var. Bu Van’da, Elazığ’da, Malatya’da olmayan bir şey. Bayraklı’da depremin izleri bu kadar hızlı kalkmışsa buradaki yerel yönetimlerin olaya ne kadar sıcak, ne kadar sağlıklı baktıklarının göstergesidir. Depremzede yurttaşlarımız bir kooperatifle anlaşıp, evlerinin temelinin attıklarını ve bana davet geldiğinde, ben her zaman o davete katılacağım. Ben oradaki firmanın davetine değil, depremzedenin davetine gidiyorum. Buyurun siz de gelin” dedi.

BAYRAKLI’YA SADECE 3 MİLYON YARDIM YAPILDI AMA…

Başkan Sandal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arkamızda herhangi bir kamu gücü almadan, bu meseleleri bu kadar odaklanırken, birincisi burayı afet bölgesi ilan etmedi. İkincisi, Elazığ’a 25 bin konut yapılırken, Bayraklı’da 5 bin konut yapılıyor. Elazığ’a 20 milyon yardım yapılırken, Bayraklı’ya 3 milyon nakdi yardım yapılıyor. Altyapı yatırımları yapılırken, Bayraklı’ya hiçbir şey yapmıyor. Krediyle ilgili açıklamayı devlet değil, siyasal isimler açıklama yapıyor. Türkiye’de devlet ölmüş mü? Krediyle ilgili bir çalışma yapılacaksa bunu devlet yapar. Kredi ile ilgili indirim, depremle ilgili bir düzenleme yapılacaksa, devletin kurumları var. Bunu siyasiler yapamaz. İş Bankasıyla ilgili yapılan protokol yaptığımızda vatandaşın kredisini biz ödeyeceğiz demiyoruz. Ama çok şükür sizlerin sayenizde alacakları 400 bin TL’lik kredi konut fiyatların yükselmesiyle birlikte hiç oldu. Dövizdeki artışla.”

ÇAĞRIDA BULUNUYORUM 
Hükümete çağrıda bulunan Sandal, “Madem hepimiz Bayraklı’daki depremzedenin derdini düşünüyorsak çağrımı yeniliyorum. Gelin bir garabetten vazgeçelim. Konutları az, orta, ağır hasarlı tespit edilmesi politik, siyasi bir yaklaşımdır. Önemli olan binanın riskli olup olmamasıdır. Kamu bu binaları bu şekilde belirleyip, yükü vatandaşın sırtına yükleyemez. Bir evin yapım maliyeti bellidir. Yapım maliyeti kadar kredi vermeseniz,   vatandaşın ödeyebileceği şekilde, taksitlendirmeseniz olmaz. Neredeyiz burada, kocaman bir sıfır. Ben matematikçiyim. Burada bir işin yüz katı iş yaptım cümlesi bize ait değil. Bayraklı’da bir kamu yatırım var mı, sıfır. Ben bunun yüz katı der miyim? Yüz katı da sıfır olur. Bunun yüz katı, bin katı demenin bir anlamı yok” diye konuştu.

DEPREM ETÜT MERKEZİNİ NEDEN KAPATTINIZ ?
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Aktaş ise, “Bayraklı’da etüt merkezi vardı, ne yaptınız? Tavsiye niyetinde rapor verdi. Bu binaların yıkılmasının nedeni budur. Maden bu kadar depremi düşünüyorsunuz, bu etüt merkezini neden devrettiniz, mallarını dağıttınız. İş bankası ile ne imzaladınız, ne yaptınız? Başkan seçildiğinde ilk yaptığınız röportajı deprem etüt merkezi önünde yaptınız. İlk işiniz de orayı kapattınız” diye konuştu. 

BU VİCDAN, AHLAK MIDIR? 
Başkan Sandal, Aktaş’a şu yanıtı verdi:
“Biz herhangi bir banka ile belediye neden garantör olur çünkü vatandaşın büyük bir çoğunluğu o günkü siyasal rejim tarafından açlığa mahkum edilerek, kredi kartı borçları nedeniyle kredi alınamaz hale getirilmiş. Burada yapılan görüşmelerde bu tür vatandaşların aldığı krediyle ilgili vatandaşlarımızın destek olmak. Belediyelerin işlerini yaparken, ilgili kanunlar çerçevesinde işlerini yapması gerekiyor. Bayraklı Belediyesi’nin deprem etüt merkezi açma yetkisi yoktur. Bu yetkiyi nereden almış, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden almış. Bu işlemi Dokuz Eylül Üniversitesi adına yapmış. Burada bunu bana soracağına, Kocaeli’nde toplanan deprem paralarının neden bu depremde kullanılmadığını anlat. Her ortamda Türkiye’nin deprem kuşağı olduğunu, bilmemize rağmen kamu olarak ne yaptık. Sen devletin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapamadığı işi Bayraklı Belediyesi’ne yık. Bu vicdan mıdır, bu ahlak mıdır? Doğru mu bu? Siz yapsaydınız. Biz CHP olarak, ilgili mevzuat ne derse onu yaparız. Diğerleri gibi biz yapalım, mevzuat arkamızda gelsin demeyiz” dedi.