AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin Körfezin kirliliği ve Gediz ziyaretleri nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ‘şov yapıyor’ diye eleştirmesini değerlendiren Deniz Yücel, “Şovu belediye başkanımız mı yapmış yoksa onu söyleyen arkadaşlar mı yapmış bence onu düşünmek lazım. Büyükşehir belediye başkanımız kentte ve doğaya sahip çıkan bir takım somu adımlar attı. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor. Bilim insanlarından destek alınıyor.  Gediz nehrini temizlenmesi, körfezin temizlenmesi alakalı. Güzel körfezimizde bir sandal sefasına çıkmışlar. Orada bir eleştiriler getirmişler. Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum.

Menemen’in geleceği ipotek altında
AK Parti yönetimindeki Menemen Belediyesi'nin 1 Ekim 2021 tarihli meclis gündeminde yer alan "1 milyon 600 bin metrekarelik alanın satışı için Belediye Başkanvekiline yetki verilmesi" maddesi tepki çekmişti. Seyrek Villakent mevkisindeki 160 parselin satışına ilişkin konuşan Yücel, “Bu satış Menemen’in geleceğini tehdit altına alan, Menemen’in geleceğini ipotek altına alan bir satış yetkisi. Ben menemen belediye meclisinin buna vize vermeyeceğini düşünüyorum. Kaldı bu şekilde parsel parsel binlerce, milyonlarca metrekarelik yerlerin belediye arazilerin satılması da yasal prosedüre göre uygun değil. Bu satışların yapılabilmesi için bir şekilde kamu yararı olması gerekiyor. Toplu satış yetkisi alıp da bu satış yetisini sadece belediyeyi yöneten yani yürütmeye belediye başkanına veya vekiline vermek hem kamu yararıyla bağdaşmıyor hem de belediye mevzuata göre yasal değil, doğru bir iş değil. Bu kararın geçeceğini düşünmüyorum. Geçse bile yargında geri döner” dedi.

İktidar somut adım atmalı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyareti esnasında Dünya Bankası kredisi ile ilgili açıklamalarının AK Parti tarafından tepki gösterilmesi ve AK Parti kanadından Kılıçdaroğlu için “Yalan söylüyor” iddiaları hatırlatılması üzerine konuşan Deniz Yücel, “Genel Başkanımız hafta sonu geldiğinde ‘Cumhurbaşkanının önünde’ diye bir açıklama yapmadı. ‘Belediye başkanlarımız yurtdışından kredi buluyor bunu bile engelliyorlar’ dedi. Yakın zamanda bir basın toplantısı yapmıştım. Orada bu kredinin İzmir’e gelmesi depremzedeler yararına kullandırılması için AK Parti iktidarının atması gereken somut adımlar olduğundan bahsettik. Bunlar nelerdir. İller Bankasının bunu yatırım programına aldırması, bu kredinin hazineye bildirilmesi, hazinenin ise hazine garantisi vermesi ve dünya bankasına bildirilmesi gerekiyor. Bu somut adımlar atılmadıkça bu kredi kullanılamaz. Kredi varmış yokmuş, cumhurbaşkanının önündeymiş değilmiş bu tartışmaları bir kenara bırakmak lazım.  Dünya Bankası’nın şu anda İzmir depremi için kullandırmaya hazır olduğu bir kredi var. Ama bu kredinin kullandırılması için de AK Parti iktidarının atması gereken somut adımlar var. İller Bankası özerk bir kurum değil, iktidara bağlı. Hazine yine özerk değil, cumhurbaşkanına bağlı. Bu somut adımları atması gerekenler onlar. Somut adımları atmayıp böyle bir kredi yok, yalan söylüyorsunuz demek artık bu siyaset anlayışının düştüğü seviyeyi gösterir. Neticede bu konuda büyükşehir belediye başkanımızda açıklamalar yaptı. Bu kredinin kullanılmasını iktidar istemiyor. Nedeni ise krediyi bulan CHP’li bir belediye, CHP’li bir belediye başkanı. Şayet öyle olmasaydı kendi partilerine mensup bir belediye krediyi bulmuş olsaydı şu ana kadar bu para aktarılmış, kredi kullanılmış olurdu” diye konuştu.

Yasa çıkarsa dava engeline takılmaz
Hafta sonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun depremzedelerle buluşmasında açıkladığı emsal artışıyla ilgili kentteki odaların yargıya taşıyacağı yönündeki soruya ise Yücel, “Odalar tabi ki dava açabilir buna bir şey diyemeyiz. Şu anda somutlaşmış bir durum yok. Genel başkanımızın talimatı şu yönde. Siyaset kurumu sorun çözer. Sorun çözmek için bu görevleri yaparlar. Biz bu sorunu çözmek için Cumhuriyet Halk Partisi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bir irade ortaya koyuyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı da bunu destekleyecekleri yönünde bir açıklama yaptı. Bu güzel bir şey. Neticede İzmir’e faydası olan, İzmirlilerin ortak bir sorunun çözümü için siyasi partilerin bir araya gelip ortak karar alıp bunu uygulayabilmeleri gerekir. Dava açılır açılmaz o bugünün meselesi değil, ilerinin meselesi. Ben inanıyorum burada bir kamu yararı var. Neticede depremde hayatını kaybeden, konutlarını kaybeden insanlar var. Onların güvenli konutlarda yaşayabilmeleri için o bölgenin ya da en ağır hasarı alan ilçenin ve bölgenin dönüştürülmesi için bir finansman yaratılması gerekiyor. Emsal artışı da bu finansmanın yaratılması için belki de en doğru yöntem. Aslına bakarsanız anayasamızda sosyal devlet ilkesi var hükümetin ve devletin yapması gerekiyor. Uygulama ve pratiklere baktığımızda bunu hükümetin, devletin yapmayacağını bilmek için siyasetçi olmak ya da bir hukukçu, akademisyen olmak gerekmiyor. Pratikte bu iş böyle. Biz de bu finansmanı yaratmak için bir adım atıyoruz. Ama bu işin kesin İzmir depremiyle ilgili TBMM’den özel yasa çıkartmaktır o zaman dava açılsa dahi de yargı engeline takılmaz” dedi.

Özel bir yasa şart
“Emsal artışıyla ilgili çalışmalar daha önce başlatılabilir miydi?” sorusuna ise Yücel, “Emsal artışıyla ilgili belediye meclisleri karar alabilirler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın plan yapma yetkisi var. TOKİ’nin aynı şekilde. Ama bu işin kesin ve kalıcı bir şekilde çözülmesinin yegâne yöntemi özel yasa çıkarmaktır. Çünkü imar kanundaki düzenlemeler, imar yönetmeliğindeki düzenlemeler belediye meclisinden çıkacak kararların önünü bir yere tıkayabilir. Zaten odaların dikkat çektiği konu bu. Yargıya gidilmesi halinde. Bu işin kesin çözümü eğer biz bir sorunu çözmek istiyorsak, irade ortaya koyuyorsak İzmir depremiyle ilgili tüm siyasi partilerin bir araya gelip özel bir yasa çıkarması. Bir önerge hazırlığı olduğunu biliyorum” diye konuştu.
Doğru ve yerinde bir açıklama
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in emsal artışının Bayraklı’yla sınırlı olacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine ise Yücel, “Depremde en büyük hasarı alan ilçe Bayraklı olduğu için Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu konuda yapmış olduğu açıklama doğru ve yerindedir. Tabi diğer ilçelerdeki hasarlı binalarla ilgili belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz ve Büyükşehir Belediyemiz gerekli çalışmayı yapar, somut bir atılması gerekirse de değerlendirirler ve atarlar” açıklamasında bulundu.