Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Pandemi sürecinin Türkiye’de Avrupa ülkelerinden çok daha iyi yönetildiğini kaydetti. Saha çalışmalarına yönelik bilgi veren Kırkpınar, vatandaşın seçim talebi olmadığını belirterek, “Biz hep sahadayız, dünyada bir pandemi yaşandı, Türkiye de bu süreçten ister istemez etkilendi. Muhalefet pandemi yokmuş gibi görüyor ve değerlendiriyor. Fiyatların biraz yükselmiş olması, özellikle enerji fiyatlarının yükselmiş olması, emtia fiyatlarının artması, maliyetlerin artması hastalıktan dolayı gıda zincirinin bir nebze bozulması bütün dünyada oldu. Gelişmiş ülkelerde de oldu, Avrupa’da da oldu. Biz hükümet olarak mümkün mertebe hem sağlık hem de ekonomi alanında kötü gidişattan vatandaşlarımızın etkilenmemesi için elimizden gelen tüm gayreti gösterdik. Vatandaşlarımıza da bu durumu anlatıyoruz, vatandaşımız da biliyor. Vatandaşımız Almanya’da, İngiltere’de enerji fiyatlarının 3-4 kat arttığını, İngiltere’de akaryakıt bulmakta insanların zorluk çektiğini, pandemi nedeniyle hala yakınlarının na’şını alamayan insanların olduğunu vatandaşlarımız biliyor. Zaten iklim krizi var dünyada. Çok farklı değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir dünyaya bakıyoruz 2 buçuk yıldan beri. Vatandaşımız bunları biliyor ve seçim talebi yok” dedi.  

“ORTA VADEDE FİYATLAR DENGEYE GELECEK” 

Fahiş fiyat ve enflasyonla mücadele kapsamında AK Parti’nin ciddi çalışmalar yürüttüğünü anlatan Kırkpınar, “Sahada teşekkür eden çok eden oldu, asgari ücret için teşekkür ediyorlar. Son günlerde elektrik, doğalgaz faturalarının yükseldiğini ifade ediyorlar. Dar gelirli insanlarımızın bu doğrultuda talebi var, gıda fiyatlarının yüksek olmasından yani enflasyondan yakınan vatandaşlarımız var. Bunların sebeplerini anlatıyoruz. İçerden ve dışarıdan manipülasyonlarla yükseltilmiş döviz fiyatları vardı, o süreç içinde de üreticimiz bunu maliyetlerine yansıttı. Bunun geçici olduğunu, orta vadede fiyatların dengeye geleceğini vatandaşlarımız biliyor. Birçok üründe fiyatlar gerilemeye başladı. Vatandaşımız geçenlerde ben bunları anlatırken, ‘Vekilim ben Avrupa ülkelerini takip ettim, en düşük maliyetli elektriği biz kullanıyormuşuz’ dedi. Gerçekten listeye isteyen herkes bakabilir, en ucuz maliyetli elektriği Türkiye kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti; bizim en büyük gücümüz vatandaşlarımız. Biz 20 yıldan beri halkın içinde olarak, sorunlarına çözüm üreterek iktidarımızı muhafaza ettik. İnşallah bundan sonra da biz halkımızla bir ve beraber olarak, onlardan gelen talepleri değerlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Asgari ücret, emekli maaşları, bayram ikramiyeleri, kömür yardımının yanı sıra doğalgaz yardımıyla ilgili çalışmalarımız var. Yıl ortasında ücretli çalışanlarla ilgili ihtiyaç duyulursa müspet manada yeni bir güncelleme yapılacak. Bunları takip ediyoruz. Denetimlerimiz devam ediyor, fahiş fiyat artışını, tekelciliği ortadan kaldırmak için ciddi tedbirlerimiz var. Kimse merak etmesi her şeyi her an takip ediyor ve kayıt altına alıyoruz” diye konuştu.  

“EMNİYETE DEĞİL BÜYÜKŞEHİR’E VERİLSEYDİ TEPKİ OLUR MUYDU” 

Kentte yaşanan Atatürk Kültür Merkezi binası tartışmalarını yorumlayan AK Partili Kırkpınar, “Sayın Valimizin bir sözü var, ‘1 bardak suda fırtına kopartıyorlar’ diye; ben de o söze katılıyorum. Atatürk Kültür Merkezi, geçici olarak emniyet müdürlüğüne verilmek isteniyor. Emniyet Müdürlüğü Türkiye’nin saygın bir kurumu, neden bu kadar tepki gösteriliyor ve bu işin üzerine gidiliyor? Neden teyakkuz söz konusu. Emniyet bizim, polis bizim değil mi, bu vatanı onlar beklemiyor mu? Emniyetin orayı geçici olarak kullanmak için talebi var. Buna benzer binalar varsa buyursun Büyükşehir Belediyesi bir yer göstersin ve emniyet oraya taşınsın. Ben Bedri Serter’in sözlerini doğru bulmuyorum. Büyükşehir Belediyesi emniyetimizin ihtiyacını karşılayacak önerileri varsa bu değerlendirilir ama zinhar olmaz, biz buna karşıyız; derseniz ister istemez insanlar arkasında başka şeyler arıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiş olsa buna karşı çıkarlar mıydı? Aynı tepkiyi mi gösterirlerdi, emniyetle bir problemleri mi var, emniyet fobisi mi var? Emniyet neden olmaz, emniyet ne yapacak oraya gelince, ben bu tepkileri yadırgıyorum” açıklamasında bulundu.  

“ODALAR CHP’NİN ARKA BAHÇESİ” 

TMMOB tarafından emsal artışının iptaline yönelik açılan davayı değerlendiren Kırkpınar, “İzmir’de odaların Cumhuriyet Halk Partisi’nin arka bahçesi olmadığını kimse iddia edemez. Herkes biliyor. Bugün İzmir’de hangi devlet yatırımı var ki dava açılmamış olsun. Biz Konak Tünelinde ve diğer devlet yatırımlarını yaparken çok büyük sıkıntılar çektik. Odalar Büyükşehir’in itmesiyle hemen dava açıyor. TMMOB’un açtığı dava danışıklı dövüştür. Bizim meclis üyelerimiz bu konuda önerge verdiler, bu önerge kabul edilmiş olsa ne odalar ne de başkası dava açmış olurdu. İş kökten halledilmiş olurdu. CHP 40 yıldır muhalefet ettiği için, kendi yapacakları şeyi bile evirip çevirip onu AK Parti yapmamış gibi bir algı içine giriyorlar ama milletimiz bunu görüyor. Emsal artışı basitçe çözülmeliydi. Bunu dönüp dolandırıp AK Parti’ye nasıl mal ederiz diye düşünüyorlar. Büyükşehir sizin elinizde, STK dediğiniz kurum sizinle çalışıyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetini giderin, emsal artışını verin” ifadelerini kullandı.  

“YÜCEL’İN AÇIKLAMASINA VATANDAŞ GÜLÜYOR” 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in, “Depremzedelere temsili anahtar verildi, konutları teslim edilmedi” açıklamasına sert tepki gösteren AK Partili Yaşar Kırkpınar, “Şu an sokağa çıktığınızda deprem konutlarının bittiğini görüyoruz. Geçen hafta CHP İl Başkanı bir iddia gündeme getirdi. Peki binlerce konutu TOKİ kimin için yaptı? Bin 700 civarında yapılan konutumuz var bir kısmı teslim edildi, bir kısmı bitme aşamasında, teslim ediliyor. Bununla ilgili Çevre ve Şehircilik bakanlığından da bilgi aldım. Geçen hafta 203 konut 31 işyeri teslim edilmiş. Bu hafta da teslimler devam ediyor. Bunlar peyderpey bittikçe teslim edilecek, bunun siyasetinin yapılmasına inanamıyorum CHP İzmir İl Başkanına, sanki bu kadar konut yapılmamış. Sokakta yürürken başınızı kaldırın, deprem konutlarını göreceksiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi sizin elinizde, taş üstüne taş mı koydunuz, hiçbir şey yapmadınız. Komik gerekçelerle vatandaşın aklını bulandırmaya çalışıyorsunuz ama vatandaş gülüyor size. Rezerv alanda İzmir’in en büyük kentsel dönüşümünü biz yaptık, örnek alın biraz. Bu daireleri müteahhitler yapıyor, her şey bitmiş, çevre düzenlemesi yapılmamış, belki sadece kombi takılmamış… Bunları teslim ederseniz, müteahhit teslim ettim diyerek bunları yapmıyor. Bundan dolayı erken teslim etmeyelim diye bir süreç de oldu. Vatandaş evine girdikten sonra müteahhit benim işim bitti diyerek kalan hizmeti yerine getirmeyebilir. Bunların konusunu yapmak akıl alır değil. Kuralar tamamlandı, dışarıda kalan insan. Hatta kiracıların hak sahipliği talepleri var” dedi.  

“BÜYÜKŞEHİR HİÇBİR ŞEY YAPMADI” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2 buçuk yılını değerlendiren Kırkpınar, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 buçuk yılda borçlarını yüzde 300-400 oranında artırdı ama bir şey yapmadı. Yol mu yaptılar, köprü mü yaptılar, kentsel dönüşüm mü yaptılar, körfezi mi temizlediler ne yaptılar? Trafik sorununu çözdüler mi, altyapı sorununu çözdüler mi ne yaptılar? Vatandaşın bu konuda ne dediğini Sayın Kılıçdaroğlu buraya geldiğinde kendisine söylüyor zaten. Vatandaşın bakışı bu ama maalesef bunu görmemezlikten geliyor. Sayın Soyer sen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanısın, sen bunları çöz sonra ülkeye dair görüşlerini söyle. Bugün İzmir’de vatandaşlarımız hala asbestli borulardan su içiyorlar, hala kanalizasyonlar denize dökülüyor. Taş üstüne taş koymadılar, bu parayı ne yaptınız? Buca ihalesini biliyorsunuz… Anlaşılır gibi değil. Ben 25 yıldır İzmir’de siyaset yapıyorum, CHP’nin ‘ayrımcılık yapılıyor İzmir’e’ diye bir söylemi var. AK Parti İzmir’de geçtiğimiz seçimlerde yüzde 40 oy aldı, 12 tane belediye aldı, yüzde 40 az bir oy mu? Kaldı ki biz yüzde 5 oy da alsak biz tüm illerimizi eşit tutuyoruz. Ulaşımla ilgili İZBAN Türkiye’nin en uzun hattı. AK Parti yaptı, Büyükşehir Belediyesi’ne devrettik. Gördes barajına suyu AK Parti getiriyor, İzmir İstanbul Otoyolu’nu, Çevreyolunu kim yaptı? Ankara-İzmir yüksek tren hattı çalışmaları devam ediyor. Bütçe ayrılmadı diye bir şey yok, izbedel demek, bizim çalışmalarımız devam ediyor, yıl içinde buraya bütçe aktarılıp, bu projemiz devam ettirilecek anlamına geliyor. Orta vadede biz bu hizmetimizi bitireceğiz, bu işi bizim işimiz, yaptık, yaparız, yapacağız” ifadelerini kullandı.  

“ŞÜKÜRER’İ İSTİFAYA DAVET EDİYORUM” 

İEKKK ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in mübadeleyle Anadolu’dan İzmir’e gelen vatandaşları hedef alan sözlerine sert tepki gösteren Kırkpınar, “Akıl dışı, terbiyesizlik, haddini aşan bir konuşma. Kınıyorum. Sayın Soyer’in akıl hocasıdır bu şahıs, bir an önce gereğin yapılmalı. Bu sözler 84 milyon insana hakarettir. Türkiye’nin her yerinden gelen insanlara açık ve net hakaret var. İstifaya davet ediyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı gereğini yapmalı. Bunların zihniyeti bu, hakaret, küfür, aşağılama… Böyle bir şey olabilir mi? Siz kimsiniz, nereden geldiniz. Aslında burada aşağılama, ötekileştirme, ayrımcılık, halkı kin ve nefrete yönlendirme de söz konusu. Böyle bir hadsizlik olabilir mi” dedi.