Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, TBMM'ye sunularak yasalaşan 6. yargı paketine ilişkin bilgi verdi. 93 AK Partili vekille birlikte teklif sahibi olan Kaya, "Yargı Reformu Strateji Belgesi, İnsan Hakları Eylem Planını içeren, burada özellikle hakim ve savcıların eğitimine ilişkin, mesleğe alınmadaki usulü değiştirerek, 'Yardımcı' müessesesini getirerek eğitim sürecini 3 yıla çıkartıldı. Mevcut eğitimde olmayan süreyi artırarak, hakim savcı yardımcıları, eğitimci hakim ve savcının yanında bunu geliştirecekler ve usta çırak ilişkisi şeklinde mesleğe hazırlanmış olacaklar. Bu durum meslekteki kaliteyi, niteliği, niceliği artırmış olacak. Stokçulukla mücadele için teklifimizde, fiyatları etkileme suçu, mal hizmet satımından kaçınma suçu, Türk Ceza Kanunu'ndaki 237 ve 240. maddelerdeki cezaları üst sınırına çıkarmış olduk. Bu da önemli bir düzenleme. Noterler kanununda çok önemli bir düzenleme yaptık, bundan sonra tapudaki satışları vatandaşlarımız, noterde de gerçekleştirmiş olacaklar. Ücreti de sadece 500 ila 4 bin lira arasında değişen, taşınmazın bedeline göre bir tutar olacak. Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planındaki ilan etmiş olduğumuz 2019'dan sonraki 6. paketle aşağı yukarı yüzde 70'ine yakın hedefleri gerçekleştirmiş olduk" dedi. 

"KILIÇDAROĞLU İZMİR'DE GEZDİ TOZDU GİTTİ"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 gün süren İzmir programını değerlendiren Kaya, "Komedi programı gibiydi. Sosyal medyada gördüm; MHP'li olduğu iddia edilen birisi Kılıçdaroğlu'nu arıyor, 'İktidara geliyoruz' falan diyor, adam MHP'li değilmiş, sonra şaka yaptım diyor. Çiftçi buluşması diye Ödemiş'te bir program yaptılar, oradaki arkadaşlar Kiraz kadın kolları üyesiymiş, beyanlarının gerçekleriyle farklı olduğu, arkadaşlar daha kürsüden inmeden ortaya çıktı. Komedi dediğim bu! İşin ciddi kısmına bakarsak, CHP Genel Başkanı geliyor, CHP 25 yıldır İzmir'de yerel iktidar. 1 tane ne temel atma töreni ne de açılış var. Yaptıkları saha çalışması da değil, parti toplantısı dersek daha doğru olur. Kendi partilileri ile oturuyorlar, kendi partilileri söylüyor, o dinliyor. Bu bir danışma kurulu gibi bir şeyse ben buna bir şey demem ama buna 'İzmirlilerle buluşma' dersek, İzmirlilerle buluşma yok. Adeta şehir merkezinden bir kaçış var ve en önemli kısmı da şu; geldi de ne verdi İzmirliye, geldi de ne yaptı? Sen 25 yıldır yerel iktidarsın, 1 tane temel at, açılış yap. Merkezdeki bütün belediyeler sende, hadi Büyükşehir'in yaptığı, yapacağı bir proje yok ama ilçe belediyeler de mi yapamadı? Bir genel başkan geldiği zaman müjdelerle gelmesi lazım. Ne verdi Kılıçdaroğlu İzmir'e? Koku sorunu, altyapı için mi bir şey söyledi? Siyaseti bir kenara koyuyorum, İzmirlilerin hayatını değiştirecek, gündelik yaşama dokunan ne sağladı Sayın Kılıçdaroğlu? İzmirlilerin yaşam kalitesi için bir tane mesajı yok. Geldi, gezdi, tozdu, yanında getirdikleriyle birlikte gitti, hadise bu. İzmir'in sorunlarına ilişkin 1 tane beyanı olmadı" ifadelerini kullandı.  

"KOKUNUN SEBEBİ CHP"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in körfez temizliğine ilişkin yaptığı açıklamaya atıfta bulunan AK Partili Kaya, "Soyer bugün yaptığı açıklamada, 'Yağmur suyu ayrıştırma kanalıyla kanalizasyon ayrıştırma kanalları kokunun sebebidir. Bunları biz ayrıştıramadık' dedi. Ben bunu 3 yıldır söylüyorum. Kokunun sebebi İzmir'deki altyapı eksikliği, somut olarak da 5 bin kilometre yağmur suyu ayrıştırma kanalı yapılması gerekirken şu anda sadece 700 kilometrelik olduğunu ve yoğun bir yağışta Çiğli'deki arıtma tesisinde hem kanalizasyon hem de yağmur suyunun birlikte gittiği noktada kapasitesini aştığını ve bu pis suyu körfeze bastığını söyledik. Körfezin kirliliğinin sebebi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP'dir. Bugün en sonunda gelinen noktada Tunç Soyer de bunu itiraf etmiştir. Biz bunu söyledik, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel bunu inkar etti, 'Atilla Kaya doğru söylemiyor' dedi. CHP İzmir Milletvekilleri inkar ettiler" açıklamasında bulundu.

"SOYER İTİRAF ETTİ"
Körfezde yapılan çalışmaların göstermelik olduğunu öne süren Kaya, "Göstermelik tarama çalışmaları yapıyorlar, 'Gemiler geliyor, temizliyoruz' diyorlar. Böyle bir şey değil, bunun temel sebebi yağmur suyu ayrıştırma kanalının 5 bin kilometre olması gerekirken İzmir'de 700 kilometre olması, kokunun temel sebebi bu. Soyer, Gediz'e gidip 'Kirliliğin, kokunun sebebi burada' dedi. Yine çark etti, Gediz'i bıraktı çünkü o hikayenin doğru olmadığını ortaya koyduk. Gediz, İzmir iç körfeze değil, dış körfeze Foça açıklarına akıyor, Gediz'in İzmir'deki koku ile alakası yoktur dedik. Bilim insanları da bunu söyledi. Gelinen noktada Soyer bugün itirafını yapmış oldu. Soyer 3,5 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı, bu sürede kaç kilometre ayrıştırma kanalı yapıldı. Soyer'in başlayıp bitirdiği ayrıştırma kanalı yok. 700 kilometrenin hiçbiri Soyer döneminde başlayıp bitirilmedi. Şimdi görev süresinin bitmesine 1,5 yıldan az kaldı. Sırf göz boyamak için '2 tane Mersin'den gemi geliyor' diyor, bu koku sorununu çözmez, sadece mevcut kirliliği temizlemenizi sağlar. Bir yağış olduğunda yine yağmur suyu ve kanalizasyon aynı yere akacak, kapasite yetmediği için Çiğli'deki arıtma tesisinden kanalizasyon yine körfeze basılacak. Bu döngü devam edecek. Gemilerle topladığın atığı nereye atacaksın? Manisa ve Belevi'de 2 nokta var, buraya götüreceksin, kamyonlarla mı taşıyacaksın. Kamyonlarla taşırken çevreye etkisi ne olacak, araştırdın mı? Bunların hiçbiri yok, yine ayakları yere basmayan işler" dedi. 

"SOYER SORUMLULUĞUNU YAPMIYOR"
İzmir'deki derelerin kirli aktığını savunan AK Partili Mahmut Atilla Kaya, "Sadece yağmur suyu ayrıştırma kanalıyla da bitmeyecek, İzmir'de 216 dere var, 11 tanesi körfeze akıyor. Melez, Arap, Ağırkuyu, Bornova, Manda, Büyük Çiğli, Küçük Çiğli, Ilıca, hem Balçova'daki hem Karşıyaka'daki Poligon Deresi, Peynircioğlu deresi... Bu derelere gidin bakın kirlilik akıyor. Sen bunları bir temizle. Hala bunların temizlenmesi için yaptığı en küçük çalışma yok, bunları yapmıyorsun, 2 günlüğüne Brüksel'e gidiyorsun. Orada sıfır karbon salınımından bahsedecek. İzmir kokuyor, sen Brüksel'e sıfır karbondan bahsetmeye gidiyorsun. Olacak iş mi? Altyapı çökmüş, derelerin temizlenmiyor, daha yağmur ayrıştırma kanallarını yapmamışsın, İzmir'i kokutmuşsun, Brüksel'e gideceksin sıfır karbondan bahsedeceksin. Hadi ya! İzmirliye yalan söylemesine alıştık, biz artık o yalanları takip etmekten yorulduk. Şimdi de Brüksel'de de yeni bir yalan söyleyecek, sen gel önce sorumluluğunu yap, sen altyapıyı çözmek için tek hareket etmemişsin. Keşke 3 yıl boyunca bizi dinleseydin, Pandemi sürecinde belediyelere altyapı çalışmaları için muazzam imkanlar çıktı. Trafik akarken altyapı yapabilmek kolay mı, bütçesi de yok. Salgın döneminde 1 TL bile kesilmeden yatırım yapabilme imkanı vardı, trafik de müsaitti" diye konuştu.

"KOKU SORUNUNDA DSİ VE BAKANLIKLARIN SORUMLULUĞU YOK"
CHP İzmir Milletvekillerinden gelen "DSİ ve Bakanlıkların da sorumluluğu var" iddialarını da yanıtlayan Kaya, "Burada DSİ ve Bakanlıkların üzerine düşen hiçbir şey yok. Zaten Tunç Soyer itiraf etmiş, il başkanını ve milletvekillerini yine taca çıkarmış. Kokunun sebebi yağmur ayrıştırma kanalının olmamasıdır diyor, bu kanalı yapmak kimin görevi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görevi. Taca çıkarmış, ben bunu il başkanı arkadaşa da söyledim, milletvekillerine de söyledim, güvenmeyin buna! Gelinen noktada itiraf etti. Bizim 3 yıl önce söylediğimizi söyledi. DSİ ne yapacak, saydığım derelerin hepsi şehir içinde. Bu dereleri temizlemek de zor değil ama böyle bir derdi yok, onun derdi sıfır karbon. Evimizde balkona çıkamıyoruz, Sayın Soyer, Brüksel'de sıfır karbon derdinde. İzmirlinin aklıyla alay ediyor" dedi. 

YÜCEL'E: 2018'DE DE AYNI TÜRKÜYÜ SÖYLÜYORDU
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in "AK Parti'nin oyu yüzde 20, MHP'nin oyu yüzde 2" açıklamasına yanıt veren AK Partili Kaya, "2018 seçimine giderken, aynı türküyü söylüyordu. 2015 1 Kasım seçimine giderken de başka bir il başkanı vardı o da aynı türküyü söylüyordu. Sonuçlar ortada. Bunların içinden ayrıldı Muharrem (İnce) Bey yeni bir parti kurdu, onun bunlara verdiği güzel bir yanıt var; çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş... Yani her seçim öncesi bu türküyü söylüyorlar ama halktan o kadar uzak ve kopuklar ki, her seçim vatandaşımızdan gerekli cevabı alıyorlar, yine alacaklardır. Ben kendi anket çalışmamı sahada yapıyorum. Geçen hafta Konak'ta, ondan önceki hafta Karabağlar'da, Buca'da... İzmir'in her yerinde... Çıksın Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin oyunu bir ölçsün bakalım. Beraber gezsinler dedim, çıkabildi mi, çıkamazlar, çıkartmaz vatandaş. Kokudan dolayı evinin balkonuna çıkamayan, Kordon'da kokudan dolayı maske takan insanlar var. Vatandaş konuşturmaz zaten bunları. En güzel anket vatandaşın terazisidir, çıksın orada en güzel cevabı alır" ifadelerini kullandı. 

"BUNLAR BECERİKSİZ"
Saha çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini kaydeden Kaya, "Biz saha çalışmalarına hiç aralık vermeden devam ediyoruz. Meclisteki çalışmalar bitince gelip, İzmir'deki tüm ilçeleri geziyoruz. CHP'li vekiller hep 'Sahada çok dolaşıyoruz' diyorlar ya... Sosyal medyaya bakalım kim ne yapmış diye, bütün CHP'li vekillerin çalışmalarını toplasak tek başına benim yaptığım çalışmayı yapmamıştır. Yapamazlar, çünkü vatandaşla ilgili gündemleri yok. İzmir'deki en temel problem şehircilik ve altyapı, hayat kalitemizi etkiliyor. Her gittiğimiz yerde belediyelere yönelik eleştiri var. Göztepe'deki köprü, Şehit Kerem Oğuz Erbay yaya geçidinin olduğu yer. Burayı İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayından yapmaya başladı. Nisan 2022'de biteceğini söyledi, hala kapalı. Aynısı Halkapınar aktarma merkezinde de var.. Bunlar beceriksiz. Bunları vatandaşlarımız söylüyor bize saha çalışmalarında. Biz depremde yıkılan konutları yaptık teslim ettik, bunlar daha depremde hasar gören parkları bitiremediler. Sayın Serdal Sandal da, Sayın Tunç Soyer de inkar ettiler. Mansuroğlu Mahallesindeki 75. yıl parkına gidin bakın, bunları vatandaşlarımız gösteriyor, parkı kazdılar ve öyle bıraktılar" dedi.