Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu’nun, “Grup sözcüsü ayrı grup başkan vekili ayrı söz alıyor. Boztepe ayrı geliyor. Oradan Fikret Mısırlı çıkıyor. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Abdül Batur konusunda sinsi siyaset yaptı. Hüsnü Boztepe şov yapıyor. Burnuna mandal takan adamın neyini ciddiye alayım?! Bakın çektiğiniz fotoğraflara Pinokyo gibi, Çarşamba günü meclisi kilitlemek istediler. Karşıyaka stadını yapmaktan neden vazgeçtiler? Diyelim belli bir paranız var, bir öncelik seçmeniz gerekir. Yozgat’a mı yaparsınız, İzmir’e mi yaparsınız” açıklamasında sert yanıt verdi. “Biz meclisi kilitlemeyi hiçbir zaman düşünmedik” diyen AK Partili Hızal, “Çarşamba günü, daha önceki meclislerde de olduğu gibi İzmir’i konuşma derdindeydik ve bunu yaptık. Maddelerin okunması zaten yönetmelikte belirtilen bir husus. Meclis yönetmeliklerle yönetiliyor. Mecliste önümüze koyulan gündem maddeleri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının gündemi ama bunun dışında İzmir’in ve İzmirlilerin gündemi var. Biz, gündem dışı konuşmalar bölümünde İzmir’i konuşmak istiyoruz. Bundan rahatsızlık duyan bir CHP yönetimi var” dedi. 

“İZMİR’İN, SORUNLARINI DUYMAKTAN RAHATSIZLAR”  

Temmuz Ayı Meclisinde, Cumhur İttifakı olarak duruş sergilediklerini vurgulayan Hızal, “Mecliste önergelerin yüzde 95 oranında bir bölümü oybirliğiyle geçiyor. Oybirliğiyle çıkmasının öneminden bahseden bir Belediye Başkanı varken öte yandan CHP’li bir meclis üyesinin, ‘Sizin oyunuza ihtiyacımız yok. Biz istersek her şeyi oyçokluğuyla geçiririz’ ifadesini kullanması ve bu ifadeye meclisi yöneten ve her fırsatta ‘Demokratik’ olduğunu iddia eden Tunç Soyer’in hiçbir tepki göstermemesi bizi çok rahatsız etti. Biz de, bu yanlış üslup ve tavra karşı haklı bir duruş ortaya koyduk. Bu duruşla, yapılan antidemokratik söylem ve tavırlarının yanlışlığını, çirkinliğini hem CHP’ye hem de İzmirlilere göstermeliydik. Bizim amacımız buydu. Bizim söz alıp konuşmamıza yönelik, lütufta bulunuyorlarmış gibi bir atmosfer yaratmaya çalışıyorlar, biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Biz bu hakkı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde vatandaştan, İzmirlilerden aldık. İzmirliler bize meclisi 15 dakikada bitirin diye vermedi, İzmir’in sorunlarını konuşun, çözün diye verdi. Tabi ki trafiği, çöpü, altyapı problemlerini konuşup, gündeme taşıyacağız. İşte CHP grubunun konuşmalarımızdan duyduğu asıl rahatsızlık bu, İzmirlilerin trafikte çile çekmeden ulaşım sağlama isteğinden, pis kokmayan İzmir istemesinden, yağmur yağdığında evlerini, işyerlerini sel basmayan bir kent istemesinden rahatsızlık duyuyorlar. Bunlar, İzmir’in sorunlarını duymaktan rahatsızlar” açıklamasında bulundu.  

“TRAFİK VE ALTYAPI YATIRIMI YAPMADIKLARINI KABUL ETTİLER” 

 Meclislerde, İzmir’in sorunlarını gündeme taşımaya devam edeceklerine vurgu yapan Hızal, “Meclis, uzun sürebilir. İzmir’in, İzmirlilerin ne kadar derdi, problemi varsa o kadar sürer meclis. Kendi meclis üyeleri, kulaklarını İzmirlilerin sıkıntısına kapatmak istiyor ve meclise zaman ayıramıyorsa, meclisi erken terk ediyorsa bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorunudur. Biz muhalefet grubu olarak CHP grubunun duymak istemediklerini dile getirmeye devam edeceğiz. Sorunlar tekrarla devam ediyor, bizim dile getirdiğimiz soruna çözüm bulup, çözemiyorlar ki… Sorun çözülse kimse tekrar gündeme getirmez. Trafik sorunu devam ediyor, Sayın Özuslu, “Onlar yeni yol, kavşak, viyadük, tünel yaparlar biz ise raylı sistemi düşünüyoruz, farkımız bu’ demiş. Peki, ben kendisine soruyorum. ‘Kentin 3 noktasında trafiği yeraltına alacağız, kavşaklarda düzenleme yapacağız, alternatif yollar açacağız’ diyen kimdi? Tunç Soyer. Bunları vaat edip, 2 buçuk yılda hiçbirini yapmadılar. Biz bunları dile getirince mi hata mı oluyor? Sayın Özuslu’nun bu konuda bize değil, Sayın Soyer’e eleştiride bulunması gerekiyor. Raylı sistemlere gelince 2019’un başında Buca Metrosu’nun izinleri çıktığında, Soyer, dönemin sonunda Buca Metrosu’nu kullanacağını ifade etmiş ama henüz ihalesi dahi yapılamadı. Biz dile getirdikçe, mecliste sunum yapma gereği hissettiler ve sunumda trafiğin İzmirlilerin kendi araçlarıyla trafiğe çıkmasından kaynaklanmadığını kabul ettiler. Trafik sorunun, belediyenin  trafiğe ve altyapıya gerekli yatırımı yapmamasından kaynaklandığını kabul ettiler. Trafik sorunu ortadan kalkana kadar Özuslu rahatsız da olsa biz bunu dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.  

“SİNSİ SİYASETİN BABASINI KENDİLERİ YAPIYOR” 

Hızal, Mustafa Özuslu’nun ‘Sinsi siyaset yaptı’ sözlerine, “Biz hiçbir zaman sinsi siyaset anlayışının içinde olmadık. Biz sadece bize oy verenler adına değil, bütün İzmir için muhalefet yapacağımızı, bütün İzmir’in sesi olacağımızı söylemiştik. Kendileri ise bütün İzmir’in belediyesi olduklarını zaman zaman unutuyorlar. Biz de bunu kendilerine hatırlatıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, belediyeler arasında hiçbir ayrım yapmaksızın bir siyaset anlayışında olmak zorunda olduklarını ifade ediyoruz. ‘Karşıyaka’ya, Foça’ya, Seferihisar’a, Dikili’ye yaptıklarınızın aynısını Konak’a, Çiğli’ye, Bornova’ya, Çeşme’ye, Kiraz’a da yapın’ diyoruz. Sinsi siyaseti asıl kendileri yapıyorlar. Kapalı kapılar ardında bambaşka, kamuoyu önünde bambaşka şeyler konuşuyorlar. İzmir’de bu eleştirileri yapan sadece biz miyiz, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ‘Benim ilçeme gerekli asfalt gelmiyor, dökülmüyor’ dedi. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda toplantıda, ‘Benim ilçeme gerekli yatırım yapılmıyor’ demedi mi, buna dair çıkan haberler inkar edilmedi. Hal böyleyken, benim çıkıp Konak Belediyesi ile alakalı durumu ortaya koymuş olmam sinsilik değil, şeffaflıktır. Sinsi siyasetin babasını, kapalı toplantılarda kendileri yapıyorlar” diyerek yanıt verdi.  

“PARTİ İÇİ SİYASİ TARTIŞMALARI, VATANDAŞI MAĞDUR EDİYOR” 

CHP içinde bazı siyasi tartışmalar yaşandığını, bu tartışmaların faturasını da vatandaşın ödediğini aktaran Hızal, “Karşıyaka Belediyesi’ne, Bayraklı Belediyesi’ne, Seferihisar Belediyesi’ne yapılıyor, ‘Yapılmasın’ demiyorum ama buralara yapılanın en azından yarısını Konak’a, Çiğli’ye, Bergama’ya, Kiraz’a, Çeşme’ye de yapın diyorum. Bornova, Konak, Çiğli, Çeşme CHP’li belediye olduğu halde, itinayla Büyükşehir tarafından buralar hizmet götürülmüyor, bu CHP’li belediyeler dışlanıyor. Komisyonlarda, mecliste biz kime ne yapıldığını, kimin neyinin reddedildiğini bizzat görüyor, yaşıyoruz” dedi. “Neden Büyükşehir tarafından bu belediyelerin dışlandığını düşünüyorsunuz” sorusunu yanıtlayan Hızal, “Onu ben bilemem. Onu Sayın Soyer ve Özuslu’ya sorun. Ben var olan bir gerçeklikten bahsediyorum. Nedeni beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren nokta, Büyükşehir tarafından dışlanan Çeşme’de, Konak’ta, Çiğli’de, Bornova’da vatandaşların mağdur olması. Siz gidip Karşıyaka Belediyesi’ne 30 milyonluk kamulaştırma yapıyorsunuz, Konak Belediyesi’ne gelince ‘Paramız yok’ diyorsunuz. Amacınız Abdül Batur’u mağdur etmek ama siz Göztepe’deki vatandaşı mağdur ediyorsunuz. Siyasi tartışmanızı vatandaşa zarar vererek neden yapıyorsunuz, gidin başka alanda yapın” dedi.  

“GÖZTEPE VE ALSANCAK STADINI KİM YAPTI” 

Hızal, Karşıyaka Stadı’nın devrine yönelik, “Karşıyaka Stadı’yla alakalı süreci iyi anlayabilmek için, CHP’li yöneticilerin tutarsızlıklarına bakmak lazım. Statla ilgili açıklama yapan Mustafa Bey, meclis toplantılarını yaptığı yerde kafasını arkaya çevirip Göztepe Stadına baksın. Göztepe Stadını, Alsancak Stadını AK Parti iktidarı yaptı. Bu statlar yapılırken, Karşıyaka Stadını yapmak için AK Parti mücadele ederken, ‘Alsancak stadını yaptırmayacağız, Karşıyaka Stadını yaptırmayacağız, Göztepe Stadını yaptırmayacağız’ diye bağıranlar kimlerdi, Sayın Özuslu bunun da cevabını verebilir mi? Bu statlar yapılmasın diye dava açanlar kimlerdi? Onlarca dava açtılar ya! Sayın Özuslu o dönemlerde Karşıyaka İlçe Başkanlığı yapıyordu, CHP İzmir siyasetinde söz sahibiydi. Neden bu konu hakkında o dönemde hiç konuşmadı? Karşıyaka stadını açtıkları davalarla engellediler, vatandaşı kandırdılar. Şimdi kendilerinin yapacaklarını söylüyorlar, benim kafamda özellikle finansal açıdan stadı yapamayacaklarına yönelik soru işaretleri var. Umarım yaparlar, biz de memnun oluruz. Burada Göztepe, Alsancak stadını görmezden gelip Karşıyaka’ya yönelik konuşmak hamaset siyasetidir” açıklamasında bulundu.  

“İZMİR’DEKİ ARITMA TESİSLERİNİN TAMAMLANMA ORANI SIFIR” 

Körfezin temizliğine dair hiçbir yatırımın yapılmadığını savunan Hızal, “Körfezi temizleyip, yüzeceklerini söylüyorlar. Arkadaşlar bu kafayla, bu anlayışla körfezi temizleyemezler ama yüzebilirler tabi o, onların tercihi. Değil 3 yıl sonra 133 yıl sonra bile bu zihniyetle körfezi temizleyemezler. Tunç Soyer göreve geldiğinde, ‘2 yıl sonra körfezde yüzeceğiz’ dedi,  sonra vazgeçip ‘3 yıl’ şimdi yine vazgeçti, bu defa da ‘Görev süremin sonunda’ demeye başladı. Hatta bir sonraki dönemi de garantilemiş gibi, ‘Bir sonraki dönemimin ilk yılında yüzeceğim’ diyor. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak lazım. Soyer, körfezin temizliğiyle ilgili ne yapıyor? Körfezin kirlilik kaynağı, İzmir’deki dereler, arıtma sistemi yetersizliği, altyapının yetersizliği. Bunu gören Soyer, bu konuda bir adım atmadığı, yatırım yapmadığı için, konuyu farklı noktalara taşıyarak -mış gibi yapmaya çalışıyor. Gediz Nehri’nin, körfezi kirlettiğine yönelik bir iddia ortaya atıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 buçuk yıldır algı ve şovla yürütülmeye çalışılıyor. Soyer, bunu 10 yıl boyunca Seferihisar’da yaptı. Seferihisar Belediyesi bugün batmış halde, personel maaşlarını ödeyemiyor. Seferihisar’da yaptığını bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yapıyor ve bunun sonuçlarının çok daha ağır olacağını görmezden geliyor, umursamıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin finansal yapısı her geçen gün daha kötüye gidiyor. Soyer, Gediz’e, Uşak’a, Turgutlu’ya gidiyor, bir takım açıklamalar yapıyor, Alaşehir’de 25 milyona arıtma tesisi yapacağını söylüyor. Ey Tunç Soyer, Alaşehir’de 25 milyona arıtma tesisi yapacak olan Büyükşehir Belediyesi, bugün Torbalı’daki atık su arıtma tesisinin ikinci etabını ne aşamaya getirdi? Ben söyleyeyim, Kemalpaşa Ulucak Atık Su Arıtma Tesisi, Torbalı Atık Su Arıtma Tesisi ikinci etabı, Yazıbaşı-Ayrancılar Atık Su Arıtma Tesisi ikinci etabı, Kiraz Atık Su Arıtma Tesisi, Mordoğan Atık Su Arıtma Tesisi tamamlanma oranları koca bir sıfır. Bunlar kendi 2020 faaliyet raporlarında yer alan rakamlar, sen kendi ilindeki arıtma tesislerini yapma, gidip Alaşehir’de 25 milyona arıtma tesisi yapacağız diye şov yap. Zaten onu da yapmayacak, sadece algı yaratmaya çalışıyor. Konuyla ilgili Tunç Soyer’e en güzel cevabı zaten Turgutlu’nun CHP’li Belediye Başkanı, ‘Ben ilçem üzerinden şov yaptırtmam’ diyerek verdi.  

“PİNOKYO ARIYORSA, BÜYÜKŞEHİR’E BAKSIN” 

AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’ye ‘Pinokyo’ benzetilmesi yapılmasını değerlendiren Hızal, “Hüsnü Boztepe, koku açıklamasını yaparken aslında bir ironi yaptı. Bu ironiyi anlayabilecek düzeyde olduklarını düşünüyorum. Mustafa Bey kendisi de kürsüde bu tür olguları yapmayı sever ve yapar. Eline bardak alıp, musluk suyu içtiğini iddia eder. Hüznü Bey’e şort hediye edildiği gün, bugün inkar etse de Mustafa Bey’dir. Çünkü o gün bu hediyeyi veren CHP’li bir meclis üyesiydi, bugün CHP’den istifa ettiği için Mustafa Bey onu da eleştiriyor. Pinokyo, yalan söylediği için burnu uzayan bir çizgi film kahramanı, burnuna mandal takan kişi Pinokyo denmez. Pinokyo, yalan söyleyen kişiye denir, bu sebeple bir Pinokyo görmek istiyorsa İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bakması yeterli olacaktır. Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi koku sorununu çözmek için ne kadar bütçe ayırmış, hangi yatırımı yapmış? Keşke bunları da söyleseymiş Mustafa Bey. Bugün İzmir’de hala dereler, rögarlar kokuyor, körfez kokuyor” dedi. 

“SOYER, BAŞARISIZLIĞIYLA UNUTULMAYAN BAŞKAN OLACAK” 

AK Partili Özgür Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlarından gerçekten bazıları, unutulmaz başkanlardır. Bunlardan birisi de Behçet Uz’dur. Zor koşullarda büyük yatırımlar yapmış, eserler kazandırmış bir belediyedir. Mustafa Bey’e katılıyorum, Tunç Soyer unutulmaz bir belediye başkanı olacak ama Soyer başarısızlıklarıyla, Büyükşehir’i borç batağına saplayan bir belediye başkanı olarak unutulmayacak. Mesela 90 dakikayı kaldırdığını kimse unutmayacak, çok uzun yıllar boyunca 90 dakika ücretsiz aktarım hakkını İzmirlilerin elinden nasıl aldığı hafızalarda kalacak” açıklamasında bulundu.