Komisyon bünyesindeki Cezaevleri Alt Komisyonu Üyesi de olan Av. Sevda Erdan Kılıç, Balıkesir Kepsut başta olmak üzere birçok cezaevinden Covid-19 tedbirlerinin alınamadığına ilişkin şikayetler aldıklarını belirtti. Cezaevi gibi kapalı bir ortamda, koğuşlarda gereğinden fazla hükümlü olmasının, hükümlülerin maske ve hijyen malzemelerine erişiminin sınırlı olmasının, cezaevinde çıkan yemeklerin hükümlülerin bağışıklık sistemini güçlendirici düzeyde olmamasının, Covid-19 tedbirlerinin alınmasını güçleştiren sebepler olduğunu belirten CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti: “Cezaevinde olan kimselerin beden ve ruh sağlığı içinde yaşamaya ilişkin temel hakkı devam eder. Ayrıca, en azından toplumun kalan kısmına sunulan sağlık hizmetleriyle aynı düzeyde olacak şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır. Bütün insanların sahip olduğu bu temel haklar dışında, mahkumlar özel konumlarından dolayı ek hükümler tarafından korunurlar. Devlet insanların özgürlüğünü ellerinden aldığı zaman onları sağlıklı koşullar altında alıkoymak ve alıkonuldukları koşullardan dolayı hastalanacak olurlarsa da bakımlarını gerçekleştirmek yükümlülüğünü üstüne alır. Cezaevi gibi kapalı bir toplumda sağlık özellikle önemlidir. Cezaevinde olmak mahkumların hem beden hem de ruh sağlığını etkileyebilir. Dolayısıyla, cezaevi yönetimi yalnız mahkumlara bir sağlık hizmeti sunmaktan değil hem mahkumların hem de personelin sağlığını koruyacak koşulları sağlamaktan da sorumludur.” “Bu haliyle cezaevleri korona virüs yuvası” CHP’nin hukukçu Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Balıkesir Kepsut Cezaevi’nde bir koğuşta 12-13 kişinin Covid-19 semptomları gösterdiğini ancak cezaevi yönetimi tarafından “test yok” denilerek geçiştirildiğini öğrendiklerini belirtti. Bu durumun hemen hemen bütün koğuşlarda aynı olduğunu dile getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, hükümlülerin de diğer insanlar gibi yaşama ve sağlığa erişme hakkının olduğunu ve bu hakkı sağlamakla yükümlü olanın da devlet olduğunu dile getirdi. CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şunları belirtti: “Birkaç ay önce yine Balıkesir Kepsut Cezaevi’nden yollanan bir mektupta insanın kanını donduran ifadeler yer almaktaydı. Kış aylarında koğuşların kalabalık olmasından dolayı yerde yatan hükümlüler, koğuşlarda cirit atan fareler, yemeklerin yeterli olmaması, maske ve hijyen malzemelerine erişememe gibi birçok sorunla karşılaşıyorlar. Bu şartlar altında hükümlüler sosyal mesafe, temizlik ve hijyeni nasıl sağlayacak? Korona virüsün yayılımını nasıl önleyecekler? Yaşanabilecek ölümlerin hesabını kim verecek? Bu haliyle cezaevleri korona virüs yuvasından başka bir şey değil.” “Salgını yönetemeyen iktidar hükümlüleri ölüme terk etti” CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı: “14 aydır korona virüs ile mücadele ediyoruz ve AKP iktidarı bu 14 aylık süreçte ekonomi ve salgın yönetimi konusunda sınıfta kaldı. Ekonomik destek paketleriyle algı yaparak krizi yönetmeye çalışan AKP iktidarı baltayı taşa vurdu. Esnaf, işçi, memur, öğrenci, sağlık çalışanı yani Türkiye’deki her kesimi mağdur ederek bütün dünyaya salgın nasıl yönetilemez dersi veren AKP iktidarı demir parmaklıklar ardındaki vatandaşlarımızı da almadığı önlemlerle ölüme terk etti. Türkiye’nin her yerinde; Sakarya, Bakırköy, Çanakkale, Tekirdağ, Silivri, Maraş Türkoğlu Ceza İnfaz Kurumları’nda korona virüs vaka sayıları hızla artarken ve ölümler yaşanırken Adalet Bakanlığı bu duruma sessiz, kayıtsız ve önlemsiz kalmaktadır.”