Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) Başkan Vekili Zafer Levent Yıldız, gündemi değerlendirdi. Yıldır, belediye ile sendikalar arasında devam eden anlaşmazlık süreci, 4. Faz, körfez temizliği ve meclis çalışmalarına ilişkin önemli mesajlar verdi.
“İŞKUR’A DUYURU YAPILDI”
Sendikalarla yaşanan anlaşmazlık ve işçi çıkarımı iddialarına yönelik soruları yanıtlayan Yıldır, “İŞKUR’a bir duyuru yapıldı ancak kimin, ne zaman işten çıkarılacağı henüz belli değil. Belediyede fazla çalışan olduğu konusu zaten uzun süredir gündemdeydi ve bilinen bir durumdu. Bu kadar fazla çalışanın olmasının tek bir nedeni var: İnsanlar belediyede kendilerini daha güvende hissediyor. Yaratılan ekonomik kriz ve ortaya çıkan yoksulluk nedeniyle insanlar belediyede çalışmayı tercih ediyor. Geçmişte pek çok kişi istihdam edilmiş. Ancak bu istihdamdan ne kadar verim alındığı ayrı bir tartışma konusudur. Bu konuda bir çalışma da yürütüyoruz. Belediye olarak yapmamız gereken en önemli şeylerden biri kurumsallığı sağlamak ve ciddi bir verim artışı elde etmek. Bu bir süreçtir. Eğer bir verimsizlik varsa, bu bir anda ortaya çıkmış değil; zaman içinde oluşmuştur” dedi.
“BİZDE DE PARA YOK”
“İnsanların para istemesi çok normal. Ancak herkesin bilmesi gereken bir gerçek var: Bizde para yok” diyen Yıldır, “Bir ‘silkeleme operasyonu’ yaşadık. İller Bankası, AKP’li belediyeler dışında kimseye destek vermiyor. Bu nedenle yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyoruz. 4 ay boyunca SGK borçlarını ödedik, “borçlar bitti” deniliyor ama gerçekte durum öyle değil. Şimdi de silkeleme döneminde kullanılan kredilerin faizleri karşımıza çıktı. Eğer önlem almazsak ciddi bir faiz sarmalına gireceğiz. Çalışanlarımızdan bu süreçte özveri bekliyoruz. Rutin hizmetlerimiz devam ediyor ve aynı zamanda yatırım da yapmamız gerekiyor. Yarım kalan projeler var, bunların tamamlanması lazım. Bu projelerin de bir bütçesi var. Kalan bütçeyle çalışanlara maaş vermemiz mümkün değil. En son önerdiğimiz zam oranı yüzde 30’du, ancak bu teklif kabul edilmedi. Ancak bu mesele sadece maaşlarla da bitmiyor; ek ödemeler ve SGK primleri de var. Tüm bunlar belediye için çok ciddi bir yük oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
“BASKI ALTINDAYIZ”
Belediyenin gelir ve giderleri ile Türkiye’nin düşürülemeyen enflasyonist ortamına dikkat çeken Yıldır, “4,5 milyonluk bir kentiz. Bu kentin toplam bütçesi 71–73 milyar lira. Üzerine 18 milyar kredi kullanımıyla toplam bütçe 91 milyar liraya çıkıyor. Oysa yapılması gereken işlere baktığımızda bütçemizin 191 milyar olması gerekiyor. Bu şartlar altında 5–10 milyar liralık sapmalar bile çok ciddi rakamlar anlamına geliyor. Elimizden geldiğince dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Başkanın da dediği gibi: “Elimizde olmayan parayı vererek kimseyi kandıramayız.” Bu çok doğru bir söz. Bir orta yol mutlaka bulunacaktır. Göreve geldiğimizde ilk gündem maddelerinden biri SDT konusuydu. 6 bin memur bu konuda talepte bulundu. Bu uygulamalar yerleşik hale gelmişti ancak ciddi bir enflasyon ortamı vardı. Fiyatlar dengesiz artış gösterdi; bazılarına yüksek, bazılarına ise düşük oranlı artışlar yapıldı. Ancak belediye gelirleri, enflasyon oranında artmıyor. Alım gücünde büyük bir düşüş yaşanıyor. Orta ve alt gelir grubundan alınan paralar, üst gelir grubuna aktarılıyor. Bence enflasyon dediğimiz şey tam da budur: bir sermaye aktarımıdır. Biz de aynı sorunları yaşıyoruz. Bütçe sürekli azalıyor, alım gücü düşüyor ama çalışanların maaş talepleri sürekli artıyor. Bu açıdan çelişkili bir dönemden geçiyoruz. Kentin nüfusu arttıkça insanlar daha rahat bir yaşam talep ediyor. Bu iyi yaşamı kamu yaratmalı ama her taraftan baskı altındayız. Dördüncü fazı tamamladık. Ancak hemen ardından beşinci faz sorulmaya başlandı. Körfez için şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı. Aşırı bir manipülasyon söz konusu. Hükümetin üstüne yapışan kötü uygulamaları bizim üzerimize yıkmaya çalışıyorlar ama böyle bir durum yok. Er ya da geç gerçekler ortaya çıkacak” diye konuştu.
“BELEDİYENİN DEĞİL ŞİRKETLERİN BORCU VAR”
İller Bankası’nın kuruluş amacının yerel yönetimlere destek olmak olduğunu vurgulayan Yıldır, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bu konuda destek olunmadığını belirtti ve “Yurt dışından krediler arıyoruz. Ancak borcu olan belediyelerin yurt dışı kredilerini kullanamayacağına dair bir genelge yayınlandı. Belediyemizin borcu yok şirketlerin borcu var. Bu durum şirketleri nasıl etkiler ona bakıyoruz” dedi.
“HÜKÜMET İZMİR’E SEMPATİK BAKMIYOR”
Dördüncü fazın ardından yağmur suyu ayrıştırma konusunda da çalışmalar yaptıklarını aktaran Yıldır, “Beşinci faz bittiği zaman İzmir’de arıtma sorunu kalmayacak. Yapılan iyileştirmeler tabi ki yeterli değil. Çok büyük çalışmalar lazım bunun içinde bütçe gerekiyor. Bu bütçeyi sağlayacak olan hükümet. Kocaeli’nde bu bütçeyi sağlayan hükümet İzmir’de bunu yapmıyor. Su ve barajlar konusunda İzmir’e çok sempatik bakılmadığını görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“GERÇEK BİR ÇÖZÜM DEĞİL”
“Elimizdeki en büyük baraj Tahtalı Barajı en son doluluk oranı yüzde 14,85’ti” diyen Yıldır, “Güzelhisar Barajı’nda yüzde 60 civarında doluluk oranı var. Fakat bir özelleştirme kapsamında barajda veriliyor oradaki şirketler kullansın diye. Şu anda İzmir’de en fazla içinde su olan barajdan biz ücreti mukabilinde su alabiliyoruz. Bu da ayrı bir fecaat. DSİ suyu temin eder İZSU’da o suyun dağıtımını üstlenir. Ortada temin edilen su da yetersizlik var bizde İZSU’ya kuyu açmasını söylüyoruz. Bunun gerçek bir çözüm olmadığı ortada” dedi.
“CHP’NİN OLANAKLARINI TÖRPÜLEMEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel yönetimlerle ilgili açıklamalarını değerlendiren Yıldır, “Yerel yönetimlerle ilgili birtakım düzenlemeler yapılmalı ancak tam tersine idari ve mali anlamda özerklik sağlanması gerekirken kaybedilen yerel yönetimlerin yasa ve yönetmelik eliyle nasıl ele geçirileceğinin bir planı olsa gerek” dedi. Yıldır, “Giderek her şeyi daha merkezi hale getirmeye çalışmanın tek amacı Cumhuriyet Halk Partisi’nin elindeki olanakları törpülemek ve onların yetersiz yönetimler olduğunu göstermeye çalışmak olsa gerek. Bu yapılacak değişikliklerin tek sebebi iktidarın iktidarlığını pekiştirme duygusu” ifadelerini kullandı.
“TÜM ELEŞTİRİLERİ ÇEKİP ALACAĞIZ”
AK Parti ile ortak bir adım atma konusunda “Kamunun yararına olacağını bildiğimiz takdirde kimseye kapris yapacak durumumuz yok” diyen Yıldır, “Önemli konulardan biri Gediz. Gediz’in taşıdığı kirliliğin haddi hesabı yok. Birçok noktadan geçerken çok farklı kirlenmelere maruz kalıyor” dedi. Bakan Kurum’un mecliste gösterdiği su ile ilgili olarak “Bu Gediz’in suyu olabilir” derken “Gediz suyu ile sulanan meyve ve sebze bahçeleri var. Gediz’e dönük bir şeyler yapılmalı. Gediz iki noktadan dökülüyor biri orta diğeri dış Körfez. Oraya dökülen pislikler bir şekilde iç körfeze doğru geliyor. 4.fazı tamamladık ağızlarından bu eleştiriyi aldık. İnanıyorum ki bu dört senede ellerindeki tüm eleştirileri bir bir çekip alacağız” diye konuştu.