Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarını değerlendirdi. 

"MİLLETİMİZ ANADOLU İRFANI MEZİYETİNİ KORUDU"

AK Partili Saygılı, son 5 yıllık süreçte dünyada yaşanan başta Pandemi ve savaşlar olmak üzere birçok olumsuz etmenin Türkiye'ye etkileri ve devletin bu etkileri vatandaşın en az etkileneceği düzeye indirmek için yaptığı çalışmalara dikkat çekti. Seçim sonuçlarının Anadolu irfanının tezahürü olduğunu kaydeden Saygılı, "Türkiye genelinde, anketler üzerinde çalışma yapan araştırma şirketleri, devletin birçok organı, muhalefette olan birçok partinin ortaya koyduğu oy oranları vardı. Aziz ve necip milletimizin istikrarı yakalama noktasında Anadolu irfanı meziyetini koruyacağına, değerlendireceğine, doğru karar vereceğine hep inandık ve bu çerçevede bir sonuç çıktı. Bir önceki genel seçimlerde 53 civarında oy almıştık, bu seçimde 52,18 oy aldık. Bu kadar olumsuzluklara rağmen, dünya konjonktüründeki sıkıntılar, pandemiden kaynaklı 2,5 yıl üretimin düşmesi, bu durumun dünya ekonomisini, ihracatı, lojistiği etkilemesi, navlun bedellerinin yükselmesi gibi birçok noktada tedarik zincirinin ciddi sıkıntıya girmesine rağmen Türkiye, tüm imkanlarını ortaya koyarak, sanayicisini, yatırımcısını teşviklerle ve birçok noktada destekleyerek, bu 2,5 yıllık pandemi dönemini çok az hasarla atlattı" dedi. 

"VATANDAŞIMIZIN FERASETİNİ GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYDUK"

11 ili kapsayan, "Asrın felaketi" olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli yaşanan ikiz depremleri ele alan Saygılı, "2 büyük deprem geçirdik, dünyada 2 büyük ekonomik kriz oldu,  bunlara baktığımızda küçük de olsa bir oy oranının düşmesi var. Dünyadaki siyasi konjonktüre baktığımızda, 21 yıllık iktidar dönemimizde, bu küçük düşüş, 0,75 civarında düşüş kabul edilebilir bir oran. Bunca olumsuzluğa rağmen... Deprem yaşadık, 11 vilayetimiz etkilendi. Direkt 13,5 milyon vatandaşımızı, endirekt 16 milyon insanı etkileyen asrın felaketini yaşadık. Oradaki illerimize baktığımızda feraseti, basireti, Anadolu irfanını görüyoruz. 'Bu işin arkasında duracak bir kişi varsa; o da Sayın Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan' diyen vatandaşımızın ferasetini görmekten mutluluk duyduk" ifadelerini kullandı. 

"HALKIMIZ DOĞRU KARAR VERDİ"

Saygılı seçimlere ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü: 

"Seçimlerin oldukça başarılı geçtiğini düşünüyorum, özellikle de ikinci turun. Halk yine ferasetiyle doğru bir karar verdi. 'Ülkenin geleceği için biz AK Parti'yi, Cumhur İttifakını destekliyoruz, onların verdiği sözleri yerine getireceğine inanıyoruz' dedi."

Saygılı şunları söyledi:

"CHP 5 PARTİ OLARAK SEÇİME GİRMESİNE RAĞMEN OYUNU DÜŞÜRDÜ"

Mühendis olduğum için sayıları severim, sayısal bir hafızaya sahibim. Cumhur İttifakı'nın genel seçimlerdeki oy oranı 28 Mayıs'ta, İzmir özelinde 32,87. Bunun karşılığında Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nın oy oranı yüzde 67,13. Bunun yanında milletvekili seçimlerine baktığımızda, çok enteresan bir noktayı keşfettim. 2018 milletvekili seçimlerinde CHP kendi başına seçime girdi, yüzde 41,74 oy aldı. 14 Mayıs 2023'teki milletvekili seçimlerinde ise CHP'nin aldığı oy yüzde 41,4 oldu. 5 yıl önce yapılmış olan milletvekili seçimlerinde CHP 41,74 alırken, 2023'te 5 partiyle birlikte girmiş olduğu milletvekili seçiminde 41,4 oy alarak oyunu düşürdü. CHP 2018'de 14 milletvekili çıkarmıştı, şu anda da 14 milletvekili çıkardı ancak 4 tanesi CHP'nin vekili değil. 5 parti tek listeyle girdiler; Demokrat Parti, DEVA, Gelecek Partisi, Saadet Partisi vekilleri de CHP milletvekili listesindeydi. Bu tabloda ya CHP'nin oylarıyla seçilen milletvekili sayısı 10, ya da ittifak ortaklarından CHP'ye oy gelmedi. Yoksa CHP zaten kendi oyuyla 2018'de 14 milletvekili çıkardı, buna artı olarak 4 daha ittifak partisinden çıkarması gerekiyordu.

"KAZANAN CHP Mİ YOKSA İTTİFAK ORTAKLARI MI?"

Dolayısıyla CHP'nin İzmir'de 10, bizim de 8 milletvekilimiz var. 2 seçim arasındaki 5 yılda CHP oy oranını yüzde 41,74'ten; yüzde 41,4'e düşürdü. Hem de 5 parti olarak girdiği seçimde... Halkımızı bir hesaba davet ediyorum, 0,4 oranında düşen bir CHP ve ittifak ortaklarını düşünürsek, ya ittifak ortakları CHP'ye oy vermedi ya da CHP'nin İzmir'de seçilme oranı düştü. Eğer ittifak ortaklarının katkısı varsa CHP'nin oy oranı İzmir yüzde 35 bandına düşmüş demektir, CHP'nin oy oranında düşüş yoksa, ittifak ortakları katkı sunmadı ve bedavadan 4 milletvekili aldığı anlamına geliyor. Bunu İzmirli vatandaşlarımızın sağduyuyla hesaplaması gerekiyor. Burada CHP kazandı mı kayıp mı etti. Sonuç olarak CHP 4 milletvekili diğer partilere verdi ve İzmir'i 10 milletvekili ile temsil edecek. Kazanan CHP mi yoksa, oy toplamları yüzde 1'i bulmayan, 4 milletvekilini CHP kontenjanından alan 4 parti mi oldu. Bunu kamuoyunun düşünmesini ve tartmasını istirham ediyorum.   

"HALKA HİZMET HAKKA HİZMETTİR DÜSTURUYLA HAREKET EDİYORUZ"

İzmir'in parlayan yıldızı AK Parti ise oy oranını korudu. 2,5 yıl pandemi sürdü, insanların dışarı çıkamadığı bir ortamı yaşadık. Devlet bütçesinden birçok destek verdi ve bu süreçte de yatırımlarını devam ettirdi. Depremler oldu, ulusal ve uluslararası krizler oldu. Etrafımızda birçok savaş var. Tek barışçıl olan ülke Türkiye. Etrafımız ateş çemberiyken, 21 yıldır iktidar olan AK Partimizin oy oranını koruduğunu görüyoruz. Biz çok mu başarılı görüyoruz kendimizi, hayır. Her zaman en iyisine talip olan bir mantıkta olduğumuz için hiçbir zaman aldığımızla yetinmeyiz. Çünkü amacımız milletimize hizmet. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle halka hizmet Hakk'a hizmettir düsturuyla hareket eden bir partiyiz.

"İZMİR'E NELER YAPACAĞIMIZI ANLATMALIYIZ"

28 Mayıs seçimlerinin ardından yaptığı "Zaferden zafere koşma zamanı" açıklamasının hatırlatılması ve "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanacağınıza gerçekten inanıyor musunuz" sorusu üzerine konuşan Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in vaatlerini gerçekleşmediğini kaydederek şu açıklamalarda bulundu: 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bey'in göreve gelirken verdiği vaatlerini tek tek masaya yatırmamız gerekiyor. 165 proje vaadi vardı, bunların kaç tanesini yaptı, kalan 10 ayda ne kadarını yapacak, bunu masaya yatırmamız lazım. Diğer yandan bizim İzmir'e yaptığımız yatırımları, merkezi idareden gelen destekleri, Büyükşehir Meclisi'nde devletin direkt ve endirekt desteklerini ortaya koymalıyız. Bizim İzmir'imize neler yapabileceğimizi anlatmamız gerekiyor. 

"ANKARA - İZMİR HIZLI TREN HATTI 2025'TE FAALİYETE GEÇECEK"

Mesela İzmir - Ankara hızlı tren projemiz var. Bu tamamen devletimizin yaptığı bir çalışma. Bu çalışmayla yıllık 13,3 milyon yolcuyu İzmir'den Ankara'ya, Ankara'dan İzmir'e taşıyacağız. Bu çok büyük bir rakam. İzmir'den Ankara'ya günde 3, bazı günler de maksimum 4 uçak kalkıyor. 1 uçağa ortalama 250 kişi bindiğinde ortalama günde bin kişi gidip gelebiliyor. Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti İzmir'in karayoluyla da, havayoluyla da Ankara'ya gitmesinde sıkıntılar oluyor. Hızlı tren projemizle bu sıkıntılar ortadan kalkacak. Tren saatte 250 kilometre hız yapacak. Şu anda projenin yüzde 56'sı tamamlandı. Ben bu projeyi bizzat takip ediyorum. Nasip olursa 2025 yılında bu projeyi bitireceğiz. İnşallah İzmir halkımıza bu hizmeti sunacağız. Tren yoluyla Ankara'ya gidebilmek yaklaşık 14,5 saat sürüyor şu anki şartlarda, yüksek hızlı tren projemizle birlikte 3,5 saatte İzmir'den Ankara'ya gideceğiz. Oradan İstanbul'a gidip, aynı gün içinde İzmir'e de dönebileceğiz. 1 gün içinde 3 şehre gidebilecek projenin çalışması içindeyiz. Nasip olursa 2025 yılı sonuna kadar hayata geçirmiş olacağız ve Sayın Cumhurbaşkanımız da büyük bir coşkuyla açılışı İzmir'den yapacak. Bunun sözünü de vermiş olalım. Bu projenin tamamlanması noktasında AK Parti İzmir İl Başkanı olarak da ön ayak olacağım. 

"YEREL SEÇİMLERİ KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUM"

Yerel seçimleri alacağımıza kesinlikle inanıyorum. Ben inanmadığım cümleyi kurmam. 54 yaşındayım, hiçbir zaman hayalperestliğin peşinden koşmadım, gerek iş hayatımda, gerek sanayiciliğimde, gerek dış ticaretimde, gerekse STK faaliyetlerimde... Güzel partimizin il başkanlığında da bu duruşun çok daha isabetli ve istikrarlı olması gerekir. Yaptığımız istatistiksel çalışmalarda yüzde 53'ün üstünde oy aldığımız ilçe sayımız 15 civarında. Yüzde 40'ın üstün oy aldığımız ilçe sayımız ise 10 civarında. Bu şunu gösteriyor; halkımız bize teveccüh gösterdi. İzmir'imizle ilgili yapacağımız çalışmalar var, halkımıza bunları anlatacağız. İlçelerdeki eksiklikler, inovatif yaklaşımlar, İzmir halkının refah seviyesini artıracak projeler ortaya koyacağız. Kendimizi halkımıza izah ettiğimizde de, İzmir ferasetlidir, kentinin menfaatini bilir, özgür bir şehirdir. Özgürlüğün ortaya koyduğu demokratik anlayışla, kentin geleceğinde kenti kalkındıracak, altyapıdan kokuya, trafikten ulaşıma, kentsel dönüşüme dönük çalışmaları da yapabilecek olana söz sahibi olma hakkını verecektir diye düşünüyorum. Buna inanıyorum.

"AK PARTİ HİÇBİR KONUYA HAMASİ DUYGULARLA YAKLAŞMAZ"

İlçelerimizde tespit ettiğimiz sorun ve sıkıntılara yönelik projelerimizi, vaatlerimizi ortaya koyacağız. 'İzmir tıpış tıpış CHP'ye oy verecek' dedikleri noktada, aslında bu seçimde bazı ilçelerimizin yüzde 40'ın üstünde AK Parti'ye oy vererek, 'AK Parti kendinizi iyi izah edin, projelerinizi ortaya koyun, vaatlerinizi verin, sahada olun, sahada hem sorunları hem de onların çözümlerini ortaya koyun' dedi. Partimiz 21 yıldır hiçbir konuya hamasi duygularla yaklaşmadı. Ancak bundan 4 yıl önce seçilmiş olan Tunç Soyer Beyefendi seçim sürecinde 165 vaat vermişti. Tabi ki bunların tamamını sayarsak çok uzun sürer, ben şunu ifade etmek istiyorum, vaatlerini yapmadı. 

"KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI YAPILMADI"

Kadifekale'de uzlaşıyla yerinde kentsel dönüşüm çalışması vaadi vardı, hayata geçmedi. İzmir'de kentsel dönüşüme tabi tutulan konut sayısı 57 bin, ciddi bir rakam. Ne yazık ki 4 yılda Soyer 970 konut dönüştürebildi. Soyer, 'İzmir'in imar, inşaat yapısı açısından depreme dayanıklılık noktasında sağlıklı konut oranı yüzde 13. Kalan yüzde 87'lik kısmı ise 6 ve üzerinde depremde hasar görme ya da yıkılma riski olan yapılar' diyerek bir görüş ortaya koydu. Madem bunu 4 yıldır biliyordunuz, ne yaptınız!

"TOKİ 5 BİN 400 DAİRE YAPTI"

Karmakarışık 2-3 tane kooperatif var, bunların içeriğine baktığınızda yüzde 50'si müteahhitlere hisse olarak verildi. Yüzde 45'i de konut sahiplerine. Yani rant sağlamaktan başka ne yaptı Büyükşehir Belediyesi! TOKİ ne yaptı süreçte, hiç kimseden 1 kuruş almadan, birçok yeri kamulaştırarak ya da kendi bünyesindeki yerleri satarak birçok daire yaptı. Düşünebiliyor musunuz, TOKİ depreme dayanıklı, sağlıklı bir daireyi 300 - 400 bin TL gibi rakamlarla vatandaşa teslim etti. Bayraklı Şehir Hastanesi'nin yanında 5 bin 400 konut verdik, bitirdik, teslim ettik. Bugün arsa payı, metrekare maliyetine baktığımızda 1,5 - 2 milyondan aşağı mal edilemeyecek apartman dairesi 300 - 400 bin TL bir bedelle teslim edildi ve 0 faizle, kira öder gibi 10 yılda ödeme yapılacak sistem oluşturuldu. Onlar ne yaptı, kooperatif kurdu, Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'e çağırıldı, 1 binanın etrafında sanki 100 bin konut yapılıyor gibi Türkiye'ye pazarlandı. Biz icraatlarımızla çalışıyoruz, bunun pazarlamasını yapmıyoruz. İzmir'in birçok ilçesinde Sosyal Konut projemizle de sağlıklı ve düşük maliyetli konut çalışmalarımız sürüyor. 

"AKILLI TRAFİK SİSTEMİ, TRAFİĞİN YER ALTINA ALINMASINI VAAD ETMİŞTİ"

Bayraklı, Karabağlar, Buca arasına yaklaşık 3 kilometre arter yapılacaktı, o da hayata geçmedi. 'Alsancak Garı, Basmane meydanı ve Karşıyaka Vapur İskelesi'nin önündeki trafiği yeraltına alacağız' dedi, hayata geçmedi. Akıllı trafik sistemini devreye sokmak için 3 defa ihale gerçekleştirdi, hala sistem devrede değil. Hayata geçmedi. 'Kemeraltı restore edilecek, gece de açık olacak, kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapacak' denildi. Hayata geçmedi. Halbuki bizim en büyük arzularımızdan biri 24 saat yaşayan, alışverişi olan bir Kemeraltı. Neden bizim esnafımız cirosunu artırmasın. Kemaraltı'nın arka tarafında bir sürü boş ev var, içler acısı. O evler sağlamlaştırılabilir, öğrencilerimiz o evlere yerleştirilebilir, Kemeraltı bu kapsamda da canlandırılabilir. 'Kültürpark'ta müzik evi yapılacak' denildi. Eskiden sahne almış kişiler gençlere ders verecekti. Bu da hayata geçmedi. Eskiden olan baykuş seferlerini yeniden hayata geçirdi. 165 tane projeden  4 -5 tane hayata geçirdiği var, bunlardan biri o.

"ANTALYA'NIN TURİZM GELİRİ 34 MİLYON DOLAR, İZMİR'İN 4,5 MİLYON DOLAR"

'Belediye cebinizde mobil yazılımıyla İzmirlileri karar alma süreçlerine dahil edeceğiz' dedi. O da hayata geçmedi. 'Türkiye'nin ilk doğal şifa parkını kuracağız' dediler, bu da faaliyete geçmedi. 'İzmir'in turizmde aldığı payı mutlaka büyüteceğiz, cazibe merkezlerini çoğaltacağız' dediler. Soruyorum, Türkiye'nin en büyük üçüncü kentinde turizm geliri 4,5 milyon dolar. Diğer tarafta Antalya 33 -34 milyon Dolar. İzmir'in 4 bir tarafı denizlerle çevrili, adeta cennet gibi bir şehrimiz var. Ancak ben İzmir dışından misafirim geldiğinde 3 - 4 yere götürebiliyorum. Kordon'da balık yiyoruz, gidiyoruz saat kulesini, asansörü gösteriyoruz. Şehir trafiğine girmeden Çevre Yolu'ndan onları götürüyorum. İzmir'in kentleşme ve gecekondulaşmayı önlemede ne kadar geride kaldığını ifade etmek istemiyorum.

"SOYER'İN VAATLERİNİN HİÇBİRİ GERÇEKLEŞMEDİ"

'Popüler Müzik Müzesi kuracağız, Zeki Müren de sizi görecek' dediler. Hayata geçmedi. 'Geri dönüşümde evlerden başlayarak ayrıştırma yapacağız' dediler. Hayata geçmedi. 'Düzenli olarak İzmir mahallelerine gideceğiz, seyyar makam aracı olacak' dediler. Hayata geçti ve hemen ardından rafa kalktı, vatandaşımıza hiçbir faydası olmadı. Diğer bir önemli konu, İzmir'in çöp toplama sistemindeki aksaklıklar. Soyer, bu konuda 4 yıl önce '20 bin civarındaki çöp toplayıcısını örgütleyeceğiz' dedi, bu konuda da hiçbir şey yapmadı. Vaatlerin hiçbiri gerçekleşmedi, bu da İzmirli olarak bizi üzüyor.

"İZMİR'İN ALTYAPISI FACİA"

Ben sanayiciyim, Kemalpaşa'da yüzlerce insan çalışıyor yanımda, ben yanımdakilere, arkadaşlarıma bunları izah edemiyorum. Barselona'yı görüyorum, çok güzel bir şehir, tertemiz su ve şehrin tam ortasında yat limanı var. Bizim de boylu boyunca Kordon sahilimiz var, bir tarafında yat limanı yok, yatımız bile oraya giremiyor, yanaşamıyor. Birçok sorun var, İzmir'in altyapısı şu anda facia. Kanalizasyon hattı ile yağmur suyu hattı aynı, yağmur yağdığında bu hat yetersiz kalıyor, taşıyor, sokakları su basıyor. Körfeze de kanalizasyon suyu ile yağmur suyu beraber gidiyor. Koku hat safhada. Ayrıştırılması gereken yağmur suyu, kanalizasyon hattı 5 bin kilometre, 4 yılda yapılan ise 680 kilometre. 

"BÜYÜKŞEHİR'İN UZMANLARI ALİAĞA'DAKİ ÇALIŞMALARI İNCELESİN"

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın isminin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak geçmesini değerlendiren Saygılı, "Cumhur İttifakımızın kıymetli başkanlarından biridir. Çalışan, canhıraş koşturan, altyapısını yapan bir kardeşimiz. Aliağa'da ciddi emek harcıyor, Aliağa'nın 15 yıl önceki görüntüsünü tamamen değiştiren bir belediye başkanımızdır. Ben yaptığı hizmetleri takdirle karşılıyorum. Buradan şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi uzmanları, bir gün Aliağa'daki çalışmaları incelesin. Serkan Başkan ile de randevulaştırırım. Aliağa Belediyesi'nin kısa sürede altyapı çalışmalarını nasıl yaptığını, trafik sorununu nasıl çözdüğünü, ulaşımda sorununu nasıl çözdüğünü, kanalizasyon, fosseptik çukurlarından nasıl kurtulduğunu incelesinler, dinlesinler. Kaldı ki orada 3 tane büyük organize sanayi var. Türkiye'nin ihracatını artıran bir yer. Yapılanları Serkan Başkanımızın çok güzel anlatacağını düşünüyorum" dedi. 

"BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARIMIZ İZMİR'İN DÜSSELDORF GİBİ OLMASI İÇİN ÇALIŞACAK"

Saygılı şu açıklamada bulundu: 

Adaylık konusuna gelirsek, bu çok erken bir soru. Bu manada çok isim geçiyor. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı'nın ortaya koyacağı çalışmalarla en iyi adaylarımızı belirleyeceğiz. Hem Büyükşehir Belediye Başkanı adayımızı hem de ilçe belediye başkan adaylarımızı çıkartacağız. Bunların her biri birbirinden çalışkan, cengaver dava arkadaşlarımız olacak. İzmir'e hizmet verecekler. Onlar da projeleriyle İzmir'in daha güzel, daha batılı, batının geldiği zaman mutlu olacağı, Düsseldorf gibi yere gelmesi noktasında çalışacaklar.

"İZMİR ULUSLARARASI BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA ENTEGRE OLMALI"

Uluslararası çalışan, entelektüel bir insan olarak 52 ülke gezdim. 200'e yakın şehir dolaştım. Avrupa şehirlerini gezdim. 400'ün üstüne yurtdışı seyahatim var. Ben oralara baktığımda, Avrupa'da 20 yıl önce bizden çok geride olan illerin çok hızlı yol aldığını gördüm. Hatta Uzak Doğu'da Singapur'un, Hong Kong'un, Kuala Lumpur'un çok yola aldığını gördüm. Birçok vilayete baktığınızda, İngiltere Londra... Dağınık bir durumdan düz bir yere geldi. Ben İzmir'imizin uluslararası belediyecilik anlayışıyla entegre olarak gelişmesini istiyorum. Cumhur İttifakı halkımıza hiçbir ideolojik 'Sen ondansın, sen bundansın' demeden hizmet ediyor, edecek. Bunu çok içten söylüyorum, her vatandaşımız bizim canımızdır. AK Parti 21 yıldır vatandaşını hiçbir zaman ayırmamıştır.