Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İlk konu bir süredir İzmir’de yaşadığımız çöpler ve atıklarla ilgili, diğer konu da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projeleri ve bu projelerin yapısı ile ilgili kooperatiflerle ilgili yürüyen süreç. Her iki konuda da bugüne kadar detaylı konuşmamlar yapmak istemedim. Çöp konusunun siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Siyaset üstü yapılması gerekiyor. Bir metropolde yaşıyoruz. Her gün 5 bin 500 ton civarında atık çıkıyor. Bu atıkların bertarafı halk sağlığı gözetilerek yapılması gerekiyor. Hangi partiden olursanız olun bu konu herkes işçin önemlidir. Her atık üretir bu sorun herkesi ilgilendirir. Bazı şeyleri herkesin doğru oturması lazım. Birileri kamuoyunun aklını karıştırmaya çalışırken herksin bu bilgilere sahip olması lazım. Atık 3 aşamalı. Çöpleri toplama transfer bir diğeri de bertaraf. Toplama aşaması kanunla ilçe belediyelerine verilmiştir. Her ilçe belediyesi sınırları çerisinde her atığı toplamakla yükümlüdür. Toplama konusu Büyükşehir’in sorumluluğu değildir. Transfer konusu, ilçeden alıp nereye götürülecekse oraya götürme ve bertaraf etme konusunda Büyükşehir’in sorumluluğundadır. Bunları herkes aklında doğru oturtsun. Şehrimizde 92 yılında harmandalı depolama alanı olarak belirlenmiş. O yıllarda yakın çevrede yerleşim alanı da olmadığı için kimsenin şikayeti olmadan uzun yıllarca kullanışmış. 2012 yılında büyükşehir belediyesi merkez ilçelerin atıkları ile ilgili depolama işleri yaparken çevre ilçeler kendi sınırları içerisinde belirledikleri alanlarda depoluyorlardı. Ancak 2012 yılında çıkan kanundan sonra 30 ilçenin tamamı İzBB’nin yetkisine geçti. Bu arada 2010 yılında da katı atık bertaraf kanunu çıktı. Daha önceden istenmeyen bazı özel şartlar istenmeye, ÇED raporları istenmeye başlandı. 2010 yılında bertaraf alanı belirlenirken mevzuata göre belirlenmeye başlandı. Böyle bir süreç içerisinde İzmir’in çöpleri ile ilgili yeni bertaraf tesisleri kuralım diye çaba gösterilirken diğer taraftan ilerleme sağlanamayan konular ve ayrıca şehrin hızlıca büyümesi ve atık miktarının fazla olması nedeniyle harmandalı kullanılmaya devam ediliyor.

Tugay Cop Tesisiyle Ilgili Konustu Basvuru Yapilmadi Iddiasi Dogru Degil 2

KARAR KESİNLEŞTİ

Harmandalı’nın çöp depolama ve bertaraf alanı olarak kullanılmasıyla ilgili bir sonuçlanmış bir dava var. Buna herkesin bakması lazım, bu bölgenin kullanılmasıyla ilgili neden dava açıldı. 2020 yılında heyelan riski nedeniyle açılmış bir dava var. 2023 yılında mahkemenin kararı var ama 25 Haziran 2025’te bu karar kesinleşti, Danıştay onadı. Bu alanı kullanamamaya başladık.

“BAŞVURU YAPILAMDI İDDİASI DOĞRU DEĞİL”

İzmir’de biz neler yaptık bu dönemde? Şu anda Bergama ve Ödemiş’te 2 tane entegre çöp tesisi için izin alındı, 2015 yılında Yamanlar için İzBB ÇED başvurusu yaptı ve bu süreç bir miktar ilerledi. ÇED sürecinde DSİ, İzBB’den susuzlaştırma projesi istedi, bu rapor hazırlandığı zaman büyük zorluklar içerdiği anlaşıldı, çok noktadan suyu çekerek susuzlaştırma yapılabileceği, bunun masraflı ve zahmetli bir iş odluğu anlaşıldı. Diğer öngörülen alan belediyeye ait değil, bu süreç durdu, mülkiyet problemleri var. Olgunlaşmış başvurular var, ilerletişmiş süreçler var Menderes Gölovada 2020 yılında ilerletilmiş bir süreç var, Tire Karateke, Kemalpaşa Organize Sanayi bölgesinde, Menemen’de ilerlemiş bir süreç var. Bu başvuruların hepsi değişik nedenlerle durduruldu. Herhangi bir başvuru yapılmadı iddiası doğru değil. Bazıları siyasete malzeme edildi, bazıları da bürokratik süreçlerde durduruldu. Kemalpaşa’daki evsel atık yakma tesisinin neden durdurulduğunu bilmiyoruz.

“11 YENİ ÖN ETÜT ALANI VAR”

Biz göreve geldiğimizden beri 11 yeni ön etüt alanı var. Bu alanlarda çalışmamız devam ediyor, sonuç almayı umuyoruz.

“DANIŞTAY RAPORUNDA DEVAM EDİLMESİ GEREKTİĞİ YAZIYOR”

Danıştay’ın onayladığı kararda, ‘Yürütülen çalışmalar neticesinde sahada depolama faaliyetinde buzlanabileceğine yönelik rapor tanzim edilmesi, bunun Bakanlıkça uygun bulunması halinde tesiste depolama faaliyetine devam edilmesi gerektiği’ yazıyor. Biz buna binaen bahsi geçen alanda bir kayma olup olmadığına ve bu alanda depolama yapılıp yapılmayacağına dair analiz raporu hazırlattı, üniversiteden de onaylandı bu rapor. Bununla birlikte Bakanlığa başvurduk. Bakanlığın değerlendirmesi sonrasında 31 Ekime kadar izin verildi. İzBB’ye bazı şartlar getirildi ve biz bu sorumluluğu aldık.

"RUHSATI BAKANLIK VERİYOR"

Atıkların bir şekilde çözülmesi gerektiğini ifade eden Tugay, “Bunun en doğrusu çağdaş modern tesislerle gerçekleştirilmesi.. İzmir Büyükşehir Belediyesi nerede zorlanıyor. Bu alanları belirlemek için ya bizim bir alanımız olmalı ya da uygun gördüğümüz bazı alanları kimse o alanın sahibi ondan istememiz lazım. Şu anda 11 tane ön etütle incelediğimiz alanlar belediyeye ait değil. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesinin böyle bir alanı yok. Bunların bir kısmı maden alanı bir kısmı orman bir kısmı mera alanı” dedi.

“Kendi kendimize bu tesisleri yapmak için ruhsat ve yetki veremiyoruz” diyen Tugay, “Bu ruhsat bakanlık tarafından veriliyor. Bu süreçte her aşamada bakanlıkların ve diğer kurumların onayına ihtiyaç duyuyoruz. Bundan dolayı çözmekte ve ilerletmekte zorlanıyoruz. Harmandalı’da yaşan vatandaşlarımızın duyduğu rahatsızlık dikkate aldığımı bir konu. Ancak çaresizlikten geçici süreyle kullanmaya devam etmek zorunda kalıyoruz. Kendi yaptığımız planda İzmir’in atık yönetim planını en çağdaş olması gereken en iyi şekliyle yapmak üzere çalışmaya devam ediyoruz.

Bu konuyu açıklamak zorunda kalmamın bir nedeni dün genel başkan yardımcısı Gökan Zeybek’in İzmir ile ilgili söylediği sözler ve buna AK Partili siyasetçilerin gösterdiği sert reaksiyon.