Deneyimli gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündemini masaya yatırdı.

Türkiye siyaseti gündemi rotasını yerel seçimlere çevirirken, AK Parti ve CHP’deki aday adayı hareketliliğindeki son durum, iki cephede Büyükşehir ve ilçelerden son kulislerin masaya yatırıldığı programda ayrıca İYİ Parti’deki istifa furyası ve İzmir yansımaları ile DEM Partisi’nin ‘3 ilçe kararı’ da gündem maddeleri arasında yer aldı.

Programda perde ‘AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı kim olacak?’ sorusu eşliğinde son gelişmelerin yorumlanmasıyla açılırken ilk sözü Gazeteci Onur Çakır aldı.

AK PARTİ’DE BÜYÜKŞEHİR ADAYI GÜNDEMİ

“PAKDEMİRLİ VE GÖKDEMİR’İN ANKETE GİRMESİ OLACAK İŞ DEĞİL”
Gazeteci Onur Çakır, “AK Parti’de geride kalan hafta isim bazından anket çalışması yapılmaya başlandı. Hamza Dağ vardı ama onun dışındaki iki ismi, Bekir Pakdemirli ile Selim Gökdemir’i duyunca çok şaşırdım. Bir yanlışlık olabileceğini düşündüm. Daha sonra bir tanıdığım arandığını ve bu iki ismin sorulduğunu söyleyince anladım. Hamza Dağ ismini ve ankette olmasını tartışmıyoruz bile. Ama Bekir Pakdemirli’yi ankete kim soktu? Sayın Cumhurbaşkanının görevden aldığı bir bakan. Muhalefetin söylemiyle tarihin en başarısız Tarım Bakanı… Selim Gökdemir’in ankete girmesi olacak iş değil. Selim Gökdemir 2009’da Bayraklı Adayı olduğu zaman arka mahallelerdeki vatandaşların elini sıktıktan sonra eline kolonya sürdüğü iddiasıyla seçim kaybetmişti. Arka mahallelere lüks araçlarla gitmesi eleştiri konusu olmuştu. Yani bunlarla anılan biri… 2007’deki seçimlerde AK Parti Bayraklı’da birinci çıkmış, 2009’da kesin alınacak diye bakılıyor, sürpriz bir şekilde Gökdemir ismi çıkıyor ve seçimi kaybediyor” diye konuştu.

Çakır, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar isminin kulislerde 'Büyükşehir Adayı olarak önerildiği' iddiasının konuşulduğunu ancak 1 Aralık'ta istifa etmemesi ve süreçte imza atmaya devam ettiği için adaylık ihtimalinin mümkün olmadığını ifade etti.

“BEN DAĞ’IN ADAYLIĞI GARANTİ DİYE DÜŞÜNDÜM”
Gazeteci Sercan Avcı ise, “Ben bu anketten haberdar olduğum zaman sanki Hamza Dağ’ın adaylığı artık garanti ve böyle isimlerle ankete sokmuşlar diye düşündüm. Bakanlığı çok eleştirilen bir Pakdemirli ve 2009’da Bayraklı’da seçim kaybetmiş bir Gökdemir. Sanki bilerek ankete sokulmuş ve farkla çıkacak gibi düşündüm. Ayrıca İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu’nun yer almaması da dikkat çekici. İsmi saklanıyor olabilir mi?” ifadelerini kullandı.

“KASAPOĞLU NEDEN YOK?”
Gazeteci Mustafa Akbaş da ankette Mehmet Kasapoğlu’nun yer almamasına bir parantez açarken, “Şeytanın gör dediği bu, ben de bunu soracağım. Kasapoğlu güçlü bir aday değil mi? Ama ankette yok. 2 gün önce İl Binası’nda bir toplantı yaptı, bütün teşkilat oradaydı ve verdiği mesajlar Büyükşehir adayı gibiydi” dedi.

“DAĞ’A OPERASYON VAR, KASAPOĞLU’NUN TOPLANTISI ‘IŞIK ALDI’ DİYE YORUMLANIYOR”
Gazeteci Onur Çakır da, “Hamza Dağ’dan bu iş sekerse kime kalır dediğimiz zaman ben ‘Mehmet Kasapoğlu’na kalır’ demiştim. Ama Hamza Dağ’ın isteği, kenti karış karış gezmesi teşkilatın başka bir isme bakmasını engelledi. Güçlü bir isim, teşkilat istiyor, temayülden çıkıyor… İkinci bir isme bakılmadı. Ama pazartesiden beri bir dedikodu patlak verdi. İddia o dur ki Sayın Cumhurbaşkanı ‘Hamza görevine devam etsin’ diye bir şey söylemiş. Bunu somutlaştırmak için temaslarımı sürdürdüm ve öğrendim ki Cumhurbaşkanı böyle bir şey söylememiş ancak bu yönde bir kanaat oluşmuş. Tanıtım ve Medya Başkanı görevine devam etse daha iyi olur diye bir kanaat oluşmuş. Bence Hamza Dağ’a İzmir Teşkilatı özelinde bir operasyon var. Operasyon şudur; Dağ’ın aday olmamasını isteyenler fısıltı gazetesi yoluyla dedikodu yayıyor. İzmir Milletvekili Kasapoğlu’nun düzenlediği toplantı ise şöyle yorumlandı: Sayın Cumhurbaşkanından ışık aldı, onun için böyle bir toplantı düzenledi. Bunu diyenlerin sayısı oldukça fazla… Gerçekten kafa karıştırıcı bir basın toplantısıydı. Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığının başkanlığında bir toplantıda İzmir hiç masaya yatırılmadı. Ama Genel Merkez’de illaki konuşuluyor ama Cumhurbaşkanı henüz bir şey söylemedi. Bu hafta sonu İstanbul ve Ankara ile birlikte masaya yatırılacak, yetişirse Salı ya da Çarşamba günü açıklanıyor. 1 hafta var ve hala AK Parti’nin aday büyük bir soru işareti… Ben hafta sonu yapılacak toplantıda bazı şeylerin netleşeceğini düşünüyorum. Dağ olmazsa bu iş Kasapoğlu’na kalır, Kasapoğlu’nda bu iş hiç sırıtmaz” değerlendirmesinde bulundu.

İSTANBUL VE TANITIM MEDYA GÜCÜ VURGUSU!  
Gazeteci Akbaş da AK Parti’deki Büyükşehir Adayı gündemine, “AK Parti anketinde Hamza Dağ’ın yanındaki isimlerin zayıflığı bir şey anlatıyor. Tersinden okuduğunda bir Şampiyonlar Ligi metaforu yaparsak ve Dağ’ın Bayern Münih kabul edersek Club Brugge gibi takımların yanına koyarsan gruba oradan ezer geçer öyle çıkar. O zaman bu anketi hazırlayanlara da bakmam lazım. Çünkü mesela aylardır Kasapoğlu’nun adını konuşuyoruz ki kendisi de bu konuda çok iştahlı, böyle olduğunu da gösterdi. Diğer taraftan bir diğer İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ismi de var. O da güçlü bir isim. Bu kadar güçlü isimler varken ankette yer almamaları tamamen Dağ’ı oradan çıkartmaya yönelik bir şey olabilir. Ben Dağ’ın Büyükşehir adaylığını çok istediğini düşünüyorum ama AK Parti’nin içindeki bir ekip de Dağ’ın aday olmasını istemiyor. Belki kendi çıkarları doğrultusunda belki de parti çıkarları doğrultusunda. Ama AK Parti’nin asıl sınavı İzmir’de değil İstanbul’da olacak. Dolasıyla orada çok ciddi bir mücadele verecek olan bir Tanıtım-Medya Başkanlığı var. Buradaki ismin de son derece tecrübeli ve bu işi yıllardır yapan birisi olması gerekiyor. Şimdi sen Dağ’ı oradan kaldırdığında İstanbul’da ciddi bir savaşa gideceksin… Bunu hesap ettiklerini duyuyorum” sözleriyle katkı sundu.

İYİ PARTİ’DE İSTİFA FURYASI VE İZMİR YANSIMALARI

“İYİ PARTİ İLE CHP ARASINDAKİ KÖPRÜLER BİR DAHA BİRLEŞMEYECEK GİBİ ATILIYOR”
İYİ Parti’deki istifa furyası ve İzmir yansımaları da Politika Durağı’nda gündeme geldi. Gazeteci Avcı, “İYİ Parti’nin Grup Başkanvekili Kemal Sevinç istifa etti. CHP’den meclis üyesi adayı olacağı yönünde bir bilgi var. Çok önemli bir istifa, 4.5 yıldır Büyükşehir Meclisi’nde partiyi temsil ediyordu, partiden istifa etti. Bir diğer önemli istifa da Kiraz’da yaşandı. İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Adayı Ümit Özlale ilçeye gidiyor ve bir aday işaret ediyor. İlçe Başkanı da ‘Biz Nasuh Coşkun üzerinde anlaştık, CHP ile işbirliği yapacağız’ diyor. Bu görüşmenin ardından Kiraz İlçe Başkanı Halit Demir istifa ediyor, yönetimi de istifa ediyor. Ardından Özlale’nin aday olarak işaret ettiği Olcay Kanat da istifa ediyor. İlçe Başkanı ile konuştum, ‘GİK’in kararına saygı duyuyorum ama biz işbirliği yapmak istiyoruz. CHP ile ortak bir adayda anlaştık ve bu aday kazanabilir’ diyor. Bütün bunlara ulusal ölçekte yaşananları, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in çıkışlarını ve Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın yanıtları da eklersek İYİ Parti ile CHP arasındaki köprüler bir daha birleşmeyecek gibi atılıyor” açıklamasını yaptı.

“İYİ PARTİ-CHP İLİŞKİSİ ÖZEL İLE İMAMOĞLU’NUN İŞARET ETTİĞİ NOKTAYA GİDECEK GİBİ DURUYOR”
Gazeteci Mustafa Akbaş da, “Aslında İYİ Parti’deki krizin üzerine gidilmiyor hiç. İYİ Parti merkezde siyaset yapma iddiasından vazgeçip tamamen Eski MHP kökenli isimlerle yol yürüme tercihiyle birlikte bu çatlamayı yaşadı. Şu anda hemen hemen merkezde hiç kimse kalmadı yönetimde. Dolayısıyla siyaseti de o yöne doğru evirilecektir. Kriz bu! Bu tartışılmıyor, halının altına süpürüldüğü için de bu istifalar devam ediyor. Zannediyorlar ki duracak ama durmuyor, sürekli devam ediyor. İzmir’deki yansımaları da çok enteresan. Kemal Sevinç’in istifası önemli, İYİ Parti’nin meclisteki en önemli ismiydi. Bu arada görevinden de istifa etmiyor, partiden istifa ediyor. Ve bu ‘Bir yerden söz aldım da oraya geçeceğim’ istifası değil, politik bir istifa. Partideki o merkezden uzaklaşmanın etkisi. Kiraz’da yaşananlar daha da ilginç. İYİ Parti ile CHP arasındaki ayrılık derinleşeceğe benziyor, bir taraftan bunu görüyoruz. Öbür taraftan da taban düzeyinde tam tersi bir durum var. Özgür Özel de Ekrem İmamoğlu da ‘Biz taban ittifakı istiyoruz’ diyorlar ya aslında onlar da bunu hissediyorlar. ‘Partiler anlaşmasa da tabandakiler gelecektir’ diyor, bu dedikleri de Kiraz’da işte somutlanmış oluyor. Taban bu işi satın almış, sahiplenmiş. Bence İYİ Parti-CHP ilişkisi Özel ve İmamoğlu’nun dediği noktaya gidecek gibi duruyor. Ama diğer taraftan da Ümit Özlale’ye dönersek bu ona çok kırık bir not. Sen Büyükşehir adayısın ama ilçe başkanına bile sözün geçmemiş oluyor” değerlendirmesini yaptı.

“İYİ PARTİ’NİN İZMİR’DEKİ OYUNUN YARISI GİDECEK!”
Gazeteci Çakır ise ‘TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu bu kriz ortamında toparlayıcı bir rol üstlenebilir mi?’ sorusu ekseninde yaptığı değerlendirmede, “Müsavat Bey’in GİK’te bir oyu yoktu ama en başından beri seçimlere müstakil girilmesi yönünde katı bir görüşü olduğunu biliyorum. Ümit Özlale’nin Büyükşehir adaylığını da sonuna kadar destekledi. Tabanda bir ittifak olacağın görüyoruz. İYİ Parti son seçimlerde İzmir’de yüzde 11 oy aldı, iddia ediyorum her ilçede bu oranın yüzde 50’si gidecek. Çünkü CHP bu süreci gerçekten iyi yönetiyor. Genel Başkan Özel hiç kavgacı bir dil kullanmadı. ‘Eski dosttan düşman olmaz’ dedi. Bunlar çok güzel şeyler. CHP bir de İYİ Parti adayları oyları bölecek algısını da güzel işliyor sahada. Bunun için İYİ Parti seçmeninin İzmir özelinde CHP adaylarına yönelebileceği iddiasını ortaya koyuyorum. Müsavat Dervişoğlu’yla geçtiğimiz günlerde konuştum. Bütçe maratonunun tamamlanmasının ardından İzmir’e geleceğini ve adaylarla birlikte aktif şekilde sahada olacağını söyledi. Müsavat Bey’in sahada olmasının etkisini geçen genel seçimde gördük. CHP’liler ve AK Partililer de hakkını verdi. Öte yandan İYİ Parti’den CHP’de aday olmayan küskünlere kanca takma hamlesini de bekliyorum” şeklinde konuştu.

DEM PARTİ’NİN 3 İLÇEDE ADAY ÇIKARMA KARARI

“PAZARLIK MANEVRASI OLABİLİR”
Politika Durağı’nda DEM Partisi’nin İzmir’de Torbalı, Bayraklı ve Menemen’de aday çıkarma kararına ayrılan bölümde konuşan Gazeteci Akbaş, “DEM Partisi aday çıkarabilir ama en son genel seçimdeki oy oranına baktıklarında kendileri de görüyorlar aslında. Ama bu kararı özellikle güçlü oldukları ilçeler için almış olmaları pazarlıkta ellerini güçlendirme hamlesi. Buradan bir pazarlık çıkabilir ama bu hangi parametreler üzerinden olacak soru işareti… Birileri şunu ortaya atıyor mesela, DEM Parti’nin Tunç Soyer’in adaylıkları noktasında görüş bildirdiğini, ‘Soyer olursa aday çıkarmayız, Soyer olursa çekeriz’ gibi bir görüş olduğu yorumlanıyor. Ama ben çok bununla bağlantılı olacağına ihtimal vermiyorum. Tunç Soyer sonuç itibariyle CHP’li bir belediye başkanı. DEM Parti CHP’li bir isim için neden böyle bir siyasi manevra yapsın? Kendi yapılanmasını bile henüz oturtamamış bir parti. Bir tarafta İmralı bir tarafta Silivri arasında sıkışıyorlar. Hal böyleyken başka bir partinin içini dizayn etme, adayına karışma işlerine karışacaklarını düşünmüyorum. Bir işbirliği olabilir ama adayın ismi, kimliği üzerinden yapılamaz” dedi.

“AK PARTİ BU DURUMA O KADAR SEVİNDİ Kİ ANLATAMAM”
Gazeteci Çakır ise konu hakkındaki açıklamasında şunları kaydetti: Bu 3 ilçe şans eseri seçilmiş ilçeler değil. Her 3 ilçede de DEM Partisi’nin oyu çok yüksek. Torbalı’da 2014’te kazandığında dönemin HDP adayının etkisi var, Bayraklı’da her zaman yüzde 10’un üzerinde sabit bir oyları var. İki şekilde yorumlanıyor bu karar, bir tanesi pazarlık için… Bayraklı burada en dikkat çekici ilçe. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal Tuncelili, DEM Partisi ile de görüş alışverişi olan bir belediye başkanı. DEM Partisi diyor ki, ‘Bu 3 ilçede aday çıkartıyoruz, buradaki seçimler riske girer’… Yüzde yüz katılıyorum. AK Parti bu duruma o kadar sevindi ki anlatamam. Mesela 2019’da Torbalı’yı kaybetmelerinin en önemli nedenlerinden bir tanesi dönemin HDP’sinin aday çıkarmamasıdır. DEM, eğer bu karardan geri adım atmazsa buraya ilçeler de eklenir hatta büyükşehir ile ilgili de bir karar verebilirler. Herkes kendi oyunu alırsa CHP için hiç bir şey çantada keklik olmayacak…

CHP’DE BÜYÜKŞEHİR ADAYI GÜNDEMİ…

Programda son bölüm ise CHP’de sonucu merakla beklenen İzmir Büyükşehir Adayı mesaisine ayrıldı.

Gazeteci Avcı açılış değerlendirmesinde, “Her gün ayrı bir ismin öne çıktığı yönünde telefonlar alıyoruz. Bir karışıklık var. Ben şöyle okuyorum, sanki İzmir daha detaylı olarak masaya yatırılmamış ve partililer niyet okuyor. Biraz da aday adayı sayısının fazla olması ve hemen birini işaret etmenin küskünlüğe yol açacağını düşündükleri için sürecin böyle ilerlediğini düşünüyorum. CHP Genel Merkezi İzmir özelinde hata da yapmak istemiyor” ifadelerini kullandı.

“SOYER HALA EN GÜÇLÜ ADAY”
Gazeteci Çakır ise, “Öncelikle şunu söyleyeyim. CHP’nin iktidarda olmadığı ilçeler için adayları 31 Aralık’tan önce açıklamaya yönelik yoğun bir çalışma var. Partinin mutfağı ilçelerle ilgili çok yoğun bir çalışma yürütüyor. CHP’li başkanların yönettiği belediyeler üzerinde bile yoğun bir çalışma var. Tunç Soyer’in adaylığı 27 Ocak 2019’da açıklanmıştı. Konuştuğum kaynaklar aday açıklamasının ocak ayının 10 ile 17’si arasına yetiştirilmesi noktasında çalışma yapıldığını ifade ediyor. Benim gördüğüm Tunç Soyer, Cemil Tugay, Buğra Gökçe, Abdül Batur ve Olgun Atila. Ben büyükşehir adayının bu isimlerden birisi olacağını düşünüyorum. Alaattin Yüksel ismini sıklıkla duymaya başladık. Daha önce bu işi düşünmediğini ifade etmişti. Ama sonradan biraz fikri değişmiş gibi ama ben kendisine çok şans vermiyorum. Selçuk Belediye Başkanı Filiz Sengel Ceritoğlu’nun ismini bir kadın aday olarak duyuyoruz ama resmi başvurusu olmadığı için bir şey söylemek istemem. Tunç Soyer için şunu öğrendim. Genel Başkan Özel’in bir Manisa talebi olduğunu söylemiştik, geride kalan hafta sonu gerçekleşen buluşmada kendisine detaylı bir Manisa sunumu yaptığını öğrendim. Tunç Soyer’in ben hala masada olduğunu, hala en güçlü aday olduğunu düşünüyorum. Ama Genel Merkez’de özellikle genel başkan yardımcılarına Soyer’e karşı bir defans yapıldığı da aşikar. Soyer de ikinci dönem için net mesajlar veriyor, görevi almak için elinden geleni yapıyor. Cemil Tugay, Buğra Gökçe, Abdül Batur ve Olgun Atila isimlerinin de hala masada olduğunu, masada değerlendirileceğini düşünüyorum. Tunç Soyer bir adım öndedir, ama ondan sekerse kime kalacağını öngörmek şuan için biraz zor” mesajlarını verdi.

“KESİNLİKLE ÖZEL ETKİLİ OLACAKTIR”
Gazeteci Akbaş da, “Onur’un verdiği isimlere katılıyorum, bence de resmi başvuru yapan isimlerden biri olacaktır ama şöyle bir şey var. CHP’de kurultaydan sonra bir çift başlılık oluştu. Sanki biri Ankara’da biri İstanbul’da 2 farklı genel merkez varmış gibi. Bu bir ayrışmaya varmamış bir noktada, senkronize bir şekilde gidiyor. Ama bu durumu AK Parti’ye yakın medya bunu ‘CHP’de HDP tarzı bir eşbaşkanlık modeli mi var?’ şeklinde işlemeye başladı. Bu bilinçli bir şekilde Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu arasında bir çatlak yaratabilir miyiz düşüncesiyle yapılıyor. Biz bu durumu aday belirleme süreci açısından değerlendirirsek. CHP tarihinde ilk defa Egeli bir Genel Başkan seçmiş. Bu Egeli Genel Başkan Ege’nin başkenti İzmir’i tayin edemeyecekse burada bir sıkıntı oluşur. Buradaki adayın belirlenmesi noktasında İmamoğlu ve ekibinin etkili olması demek bu AK Parti medyasının yaratmaya çalıştığı çatlağı oluşturur. Dolayısıyla buradaki aday belirleme noktasında kesinlikle ve kesinlikle Özgür Özel etkili olacaktır” dedi.

SOYER-MANİSA BAĞI VURGUSU!
Gazeteci Avcı sözü bu noktadan alarak, “İzmir adayını Özgür Özel belirler. Bu noktada kendisiyle görüşen isimlere de söylüyor. Zaten büyükşehir adayları da daha çok kendisiyle bir temas kurmaya çalışıyor. Öte yandan şöyle bir bilgi var. İzmir’in Manisa’yla kültürel ve sınır bağı ele alındığında bir tarafta 25 yıldır CHP’nin iktidar olması diğer tarafta da tam tersi bir tablo olması çok tartışılıyor. Özgür Özel’in de bu sorgulama noktasında İzmir adayının da Manisa’ya bir etkisi olmasını istediği yönünde bir düşüncesi olduğu konuşuluyor. Tunç Soyer’in bu noktada böyle bir avantajı var. Manisa ilçelerinde tarım ürünleri alma noktasında uzun süredir bir desteği oldu. Bir de Gediz ile ilgili çalışmasında Manisa ile güçlü bir temas olmuş” dedi.

“AZİZ KOCAOĞLU CEPHESİNDE BİR DAĞILMA VAR”
Avcı ayrıca, “Büyükşehir adayları noktasında Aziz Kocaoğlu ile siyaset yapmış çok fazla isim var ama bir de paramparça bir tablo var. Aziz Kocaoğlu alenen ortaya çıktı ki Alaattin Yüksel’i istiyor. Beraber çalıştığı Buğra Gökçe ile bir dönem kendisinin prensi olan Olgun Atila’ya da soğuk bakıyormuş. Aziz Bey’le yıllardır yakın siyaset yapan İl Eski Sekreteri Yekta Varnalı Buğra Gökçe’nin çok yakınında. Bir yandan Olgun Atila aday. Bir yandan yine Aziz Bey’in prenslerinde Mehmet Gönenç Buğra Gökçe ile siyaset yapıyor. Aziz Kocaoğlu’un Yüksel dışındaki ikinci adayının Cemil Tugay olduğunu bile söylüyorlar. Tugay’ın kendisiyle oturup görüştüğü, belediyecilik noktasında kendisinden yararlı bilgiler almaya çalıştığı bilgisi var. Abdül Batur bir dönem Aziz Kocaoğlu ile siyaset yapıyordu. Aziz Kocaoğlu ile birlikte siyaset yapan ekipler adaylar noktasında dağılmış durumda. Bu dağılma bence bu isimler için handikap oluşturuyor. değerlendirmesini yaptı.

“YÜKSEL’İ NEDEN 2019’DA DESTEKLEMEMİŞ?”
Gazeteci Çakır ise Kocaoğlu konusunda, “Sen 3 dönem büyükşehir belediye başkanlığı yapmışsın. Ortadan kaybolmuşsun, giderken partine tırnak içinde kazık atmışsın. ‘Aday değilim’ demişsin aday olmuşsun. Sonra da gelmişsin hala partide ortalığı karıştırmaya çalışıyorsun. Ondan beklenen bir ağabey olarak yol göstermesi. Şimdi Alaattin Yüksel’i destekliyor, 2019’da neden desteklememiş? Benim Aziz Kocaoğlu’ndan beklentim daha kenarda durması…” mesajlarını verdi.

Avcı son değerlendirmesinde ise, “Tunç Soyer’in 2 haftadır söylediğim gibi adaylığa çok yakın olduğunu düşünüyorum. Birini değiştirdiğiniz zaman başka bir isim de mutabık kalamıyorsunuz. Kalmanız zor oluyor. Bir takım siyasi gelişmelerin de Soyer’in lehine gelişmeler diye düşünüyorum ama önümüzdeki günlerde göreceğiz” ifadelerini kullandı.