Sındır, “pandemi nedeniyle semt pazarları haftada bir güne düşürülünce, iç piyasada erkenci kirazın pazarlanabilme koşulları da ortadan kalkınca üreticinin malı elinde kaldı. Buna bağlı olarak erkenci çeşitte yaşanan arz fazlası nedeniyle ihracatçılar bunu fırsata çevirip kirazı yarı fiyatına almak istiyor. Kiraz üreticimiz yine sahipsiz” dedi. “ÜRETİCİMİZ, YİNE SAHİPSİZ, YİNE ÇARESİZ VE YİNE KORUMASIZ !” Kirazın stratejik bir ürün olduğunu ve Kemalpaşa’da 10 binden fazla ailenin geçimini kiraz ile sağladığını ifade ederek sözlerine başlayan Sındır, “Yurt içi ve dışı pazarlarda aranan bir ürün olan Kemalpaşa Kirazı, sadece ilçede on binden fazla ailenin geçim kaynağı. Kiraz üreticimiz maalesef bu sene üst üstte darbeler alıyor. Bu sene kirazda rekolte, 18 Şubat’ta yaşanan dona bağlı olarak, geçen yıla göre yüzde 25 - 30’a yakın daha düşük bekleniyor. Çiftçimizin ürünü aşırı oranda azalması yetmezmiş gibi pandemi nedeniyle semt pazarları haftada bir güne düşürülünce, iç piyasada erkenci kirazın pazarlanabilme koşulları da ortadan kalkınca üreticinin malı elinde kaldı. Kiraz alım noktaları kepenk indirdi. Buna bağlı olarak erkenci çeşitte yaşanan arz fazlası nedeniyle bazı tüccarlar, bazı büyük zincir marketler ve kartel tarzı piyasa koşulları oluşturan ihracatçılar, bunu fırsata çevirip kirazı yarı fiyatına almak istiyor. Kiraz üreticimiz, yine sahipsiz, çaresiz ve korumasız bir durumda. Geçen yıl 50 liraya alıcı bulan ihracat kirazının bu seneki fiyatı 30 liranın bile altında tutuluyor. Ancak diğer yandan, marketlerde kilosu 100 TL’ye varan kiraz satışlarını görüyoruz. Fiyatlar bu seviyede kalırsa üreticilerimiz elde ettikleri mahsulle masraflarını dahi karşılayamaz. Kiraz üreticisini pandemi değil pazara müdahaleler bitiriyor” dedi. “SEMT PAZARLARI HAFTANIN HER GÜNÜ KURULABİLMELİ!" İktidarın yaşanan gelişmelere seyirci kalmasının üreticiyi telafisi mümkün olmayacak bir borç sarmalına sokacağını söyleyen Sındır, “Kiraz dalında beklemez ve kirazda depolama yapılamaz, yapılsa da kalite ve fiyatta çok büyük düşmeler yaşanır. Zamanı gelen kiraz hasat edildikten sonra ivedilikle üreticiyle buluşturulmalıdır. Haftada bir gün açılabilen semt pazarlarının yeterli önlemlerin alınmasıyla birlikte haftanın birden çok gününde açılması sadece kiraz üreticimizi değil, her türlü yaş sebze, meyve ve tarım ürünleri üreticilerini, Türkiye’nin dört bir yanında üretim yapan çiftçilerimizi ve sebze ve meyve hallerindeki esnaflarımızı da rahatlatacak. Üreticinin emeğini, alın terini sömürmeye çalışan, fiyat kırmak için pusuya yatan fırsatçıların emellerini suya düşürecektir. Aksi durumda üreticilerimiz alıcıların, ihracatçıların elinde oyuncak olacak. Zaman daralıyor, çünkü kiraz hasadı önümüzdeki günlerde hızla artacak” dedi. “O KURUMLARA KİLİT VURUN GİTSİN!” Kartellerin, tüccarların ağız birliği yaparak üreticinin malını maliyetinin dahi altında almaya çalışmasının serbest piyasada rekabet koşullarının ortadan kalkması anlamına geldiğini ve bunun yasal olarak suç olduğunun altını çizen Sındır, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Rekabet Kurulu ne iş yapar? Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Kurulu nerede? Bugün hangi ürünler için piyasaları izleme ve değerlendirme yapıyor? Hangi konularda gerekli müdahalelerde bulunarak tedbirler alınıyor? Üreticimiz perişan olduğu bir dönemde bu mekanizmalar çalışmıyor, çiftçimizin içine çekildiği durum görülmüyorsa ‘O’ kurumlara kilit vurun gitsin.”