Kamu anlayışının siyasi iktidar eliyle çökertildiğini ve liyakatle yönetim ilkesinin yerini, kayırmacı bir saray oligarşisinin aldığını aktararak sözlerine başlayan Sındır, “Türkiye niteliği ne olduğu belli olmayan ‘başkan ve adamları’ olarak adlandırılabilecek bir grup tarafından yönetiliyor. Yeni sistemde ülkenin yönetimi Cumhurbaşkanı’nın kişisel kararlarına devredildi. Sürdürülebilir kalkınma, nitelikli büyümeyi ve hakça bölüşümü maalesef olanaksız hale getirdi” dedi. “MUHATAP YOK!” Yeni rejimle birlikte yürütmenin artık Meclis’te olmadığını söyleyen Sındır, “Yeni rejimin getirdiği değişikliklerle kesin hesap kanunuyla ilgili hesap soracağız, tüyü bitmemiş yetimin hesabını soracağız ama bütçe hakkına dair bütçe görüşmelerinin muhatabı olan yürütme yok. 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi yüce Meclis’imize, yürütmenin başı, sonu, her şeyi olan, tek kişilik hükümetin ta kendisi olan Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak gönderildi fakat bütçeyi sunan kendisi değil. Bütçeyi sunan bir bakan. Bakan kim? Cumhurbaşkanının atadığı bir memur. Anayasa'mızda bakanlarla ilgili ve Bakanlar Kuruluyla ilgili hükümlerin hepsi ortadan kaldırıldı. Dolayısıyla Bakanlar ve Cumhurbaşkanı yardımcıları her ne kadar TBMM Genel Kurulunda yemin etmiş olsalar da anayasamızda devredilemeyecek olan yürütme yetkisine sahip değiller. Cumhurbaşkanının atamış olduğu bir memur bakan geldi 2019 yılı bütçesini sundu ve biz de muhatabımız olan Cumhurbaşkanı olmadan bütçe üzerine görüşme yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı nerede, hazırladığı bütçeyi niye sunmuyor, niye kendi bütçesini savunmuyor. Cumhurbaşkanı’nın burada olmaması milletimize ve onun temsilcilerine saygısızlıktır” dedi. “CUMHURBAŞKANI KAŞIKÇI CİNAYETİYLE İLGİLİ HABERİM YOK DİYEMEZ” Bütçe hakkını üzerinde bulunduran TBMM’nin yürütmeyi denetlemekle de mükellef olduğunu hatırlatan Sındır, “15 Temmuz FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu’nun ısrarla çağırdığı, MİT Başkanı Sn.Hakan Fidan kalkıp Amerika Birleşik Devletleri'ne gidip ABD Senatosuna kapalı kapılar ardında Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bilgi veriyor ve Sayın Cumhurbaşkanı da ‘Haberim yok.’ diyebiliyor. Oysaki Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etmekle sorumludur. ‘Haberim yok’ diyerek böyle bir meseleyi geçiştirme hakkına sahip olamaz.” dedi.