Küresel tehdit haline gelen koronavirüs birçok ülkenin alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Seyahat kısıtlamasının getirildiği Almanya’nın Köln kentinde taksiciler iş yapamamaktan dert yanıyor. Ülkede seyahat kısıtlamasıyla birlikte tren seferlerinin iptali, okulların ve iş yerlerinin kapatılması, memurların da evden çalışma sistemine geçmesiyle tren istasyonlarının tamamen boşaldı. İstasyonlara gelen trenlerin ise boş olduğu belirtildi. 'PARA YERİNE TUVALET KAĞIDI VERİYORLAR' Almanya’da yaşayan Türk taksiciler koronavirüsün kendilerini nasıl etkilediğini Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. Köln’de taksicilik yapan gurbetçi Cüneyt Arman, "Bunlar bize 2 tane tuvalet kağıdı verecekler, gitmek istedikleri adrese götürmemizi istiyorlar. İki tuvalet kağıdına. Yani şu an tuvalet kağıdı karaborsaya düşmüş gibi gözüküyor" dedi. 'BİR AYDIR ÇAY KAHVE PARASINA ÇALIŞIYORUZ' Hayatı durma noktasında getiren koronavirüs nedeniyle taksi sürücüleri hem sağlıklarından hem de geçim sıkıntısından dert yandı. Ülkede taksi işletme sahipleri sürücü bulamazken, taksiye çıkan sürücüler de müşteri bulmakta zorlanıyor. Köln tren garında çalışan Türk taksiciler de yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: "Bir aydır çay kahve parasına çalışıyoruz. Çıkıyoruz, bekliyoruz bazen 8 saat sonunda hiç iş yapamadan eve dönüyoruz. Önceki gün gece saat 21.00’de durağa girdim, sabah 05.00’te hiç iş yapamadan eve gittim" ifadelerini kullandı. 48 yaşına kadar böyle bir durumla karşılaşmadığını ifade eden Salman, "İnşallah bu günler geçer de dünya bu sıkıntıdan kurtulur diyerek dua ediyoruz." 'GÜNLÜK BAZEN 30 EURO KAZANIYORUZ' Azeri kökenli Rıza adlı taksi sürücüsü ise "Çıkıyoruz. Dışarıda şansımızı denemeye çalışıyoruz. Şansımız tutarsa 100 euro, gitmediğinde 30 euro kazanıyoruz. O da yemek paramız oluyor. Mecbur çalışacağız" diye konuştu. Diğer taksici Mehmet Karakaya da "Durum kötü. Eskiden 100 euro falan geliyordu. Ama şimdi 10, 20, 30 euroya düştü. Haftada 1500 euro kazanıyorduk. Şimdi 300-400 euro kazanıyoruz. Sonu hüsran. Zararı devlet verecek" ifadelerini kullandı. 'HASTALARI KİM GÖTÜRECEK?' Şahin isimli taksici, işlerinin kötü olduğunu ama yaşlı hastaların olduğunu, onları kendilerinden başka kimsenin taşımadığını belirterek, "Onlar için mecbur çıkmak zorundayız. Halk bilinçli bir şekilde hareket ediyor gibi geliyor bize. Uyarıları biraz daha çok dikkate alıyorlar. Genel olarak halk bilinçli. Bazen riskli dönemler oluyor. Maskeli bir müşteri gelince insan tedirgin oluyor" dedi. Cüneyt Harman, arkadaşlarının 3-4 saat durakta boş durduklarını, para kazanamadıklarını ve insanları da taşımak zorunda olduklarını ifade ederek şunları söyledi: "Doktorlar, hemşireler çok güzel iş yapıyorlar ama bizi de dikkate alsınlar. Bize de bu maskelerden verseler. Bazen maskeli, bazen maskesiz virüs taşıyan insanları taşımak zorunda kalıyoruz. Almanya’da bir maskeyi 10 euroya alıyorsunuz. Her gün günlük maske takmak zorundasınız. Sizler de doktorlar kadar riskli iş yapıyorsunuz, yolcu taşıyorsunuz. Bu maskelerden verebilirlerdi. Bekledik, bu şekliyle bir yardım görmedik. Tamam, bir doktor, hemşire değiliz okumadık. Ama bizim de yaptığımız bir görev var sonuçta." Abdül Kadir Kaya adlı sürücü de durumlarının kötü olduğunu, çoğu arkadaşının sigortayı, vergiyi, benzin parasını karşılayamadığını ve devletten yardım beklediğini belirtti. Şu ana kadar bir yardım almadıklarını; yardım gelmezse çok kişinin bu işi bırakmak zorunda kalacağını sözlerine ekledi. Öte yandan, Alman meclisinde kabul edilen yasada, taksi benzeri daha çok küçük işletmeler, aile şirketleri gibi iş kollarına yapılacak yardım paketi yürürlüğe girdi. İşletme sahipleri dün itibariyle 3 gün içerisinde 5 milyar Euro tutarında kredi talebi olduğu aktarıldı. Önümüzdeki günlerde bu sayının üç haneli rakamlara ulaşması bekleniyor.