Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Mahalli İdareler seçim sonuçlarını değerlendirerek İzmir gündemine yönelik açıklamalarda bulundu. Seçimlerin ardından sonuçların masaya yatırıldığını anlatan Kırkpınar, "Gerek ilçe gerek il bazında gerekse ülke bazında seçim sonuçlarının değerlendirilmesi yapıldı. Biz hem kendi aramızda hem Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere partimizin bütün kurullarında bu analiz ve istişareler yapıldı. Önümüzdeki süreçte almış olduğumuz izlenimlerle yolumuza devam edeceğiz" dedi. 

"İZMİR'DE DOLU DOLU KAMPANYA SÜRECİ YAŞADIK"

İzmir'de AK Parti'nin oyunu koruduğunu vurgulayan Kırkpınar, "İzmir özelinde bu konjonktüre rağmen oy oranını koruyabilen, nadir illerden biri oldu. İl bazında güçlü bir kampanya süreci yaşadık. Rüzgar biraz Cumhur İttifakından yana olmuş olsaydı 9-10 ilçeyi alırdık. Tabi başka siyasi partilerin desteklerinin başka partilere yönelmiş olması seçimi kaybetmemize neden oldu. İzmir'de dolu dolu bir kampanya süreci yaşadık her şeye rağmen ve bu sonuçlara da yansıdı. Pandemi ile başlayan, depremlerle devam eden ve ekonomiyi ciddi yük altına sokan EYT gibi gelişmeler oldu. Bunların bütçe üzerinde ciddi yükü oldu. Cari sonuçları oldu, enflasyon tetiklendi ve bu emekliye, çalışana yansıdı. Bu da vatandaş nezdinde sıkıntıya neden oldu. Vatandaş da bizi oylarıyla uyardı ve böyle bir netice aldık" ifadelerini kullandı. 

"KEMALPAŞA DA NASİBİNİ ALDI"

Kemalpaşa özelinde seçim sonuçlarını yorumlayan Kırkpınar, "Kemalpaşa sağ seçmenin güçlü olduğu bir ilçe. 2014'te bizdeydi, 2019'da kaybettik ama bu dönem çok rahatlıkla alabileceğimizi biliyorduk. CHP çok başarısız bir belediyecilik yaptı. Ancak ülke genelindeki konjonktür Kemalpaşa'yı da yakından etkiledi ve bizden ayrılan Yeniden Refah Partisi, CHP'nin sağ kökenli bir adayı çıkarması, ekonomik nedenlerle ilçede az bir farkla seçimi kaybettik. Tüm ülke gibi Kemalpaşa'da bundan nasibini almış oldu" diye konuştu. 

"VATANDAŞ CHP'YE İSTEYEREK OY VERMEDİ"

"Vatandaş CHP'ye gönüllü ve isteyerek oy vermedi" diyen Kırkpınar, "AK Parti'ye oy veren seçmenlerin sandığa gitmediği bugün anketlerle ispatlandı. CHP oylarında bir artış yok. AK Parti'nin oylarında bir azalış var. AK Parti seçmeni sandığa gitmedi. CHP'li seçmen sandığa gitti ve böyle bir netice ortaya çıktı. Bizim seçmenimizin Sayın Cumhurbaşkanımıza ve partimize olan güveni devam ediyor. Bunu 10 ay önceki seçimlerde açıkça gördük. Yerel seçimde ise vatandaş bize bir uyarıda bulundu. 'Ülkenin geleceği, yönetimi, bekası sizde; ben bunu garantiye aldım ama ekonomi, hayat pahalılığı ile ilgili de sizi uyarıyoruz. Kendinizi toparlayın. 2028'de biz bunun değerlendirmesini yapacağız' diye uyarıda bulundu" dedi. 

"CHP MUHALEFETTE ÇOK İYİ"

CHP'nin "Personel alımı" üzerine yerel seçimleri gerçekleştirdiğini dile getiren Kırkpınar, "CHP yaklaşık 50 yıldan beri muhalefette. Muhalefeti çok iyi yapan bir parti. Biz özeleştiri yapmak gerekirse muhalefet yapmayı beceremiyoruz. CHP ise bu alanda çok iyi ve pireyi deve yapabiliyor. Bizim eleştireceğimiz noktaları bize yansıtıp geri döndürüyorlar. CHP İzmir'i tek başına yönetiyor. Bu seçimlerde de yine aldı. Vatandaşımızın kararına saygılıyız fakat kendi belediyelerinin ne kadar borç yükü altında olduğunu, istihdam noktasında ne kadar sıkıntılı olduklarını biliyoruz. Seçim kampanyasını tamamen personel üzerinden yapıyor. İzmir'in ilçelerinde her gruptan 10'ar kişinin seçim öncesi işe alındığını görüyoruz. Bunu Sayın Cemil Tugay da ifade etti, açıkladı. Oyunla karşı karşıya kaldığını söyledi. Alınanların yanı sıra bir de işe alım vaadinde bulunulan vatandaşlar var. Yaklaşık 50 bin kişi daha işe alacaklarını ifade etmişler. Dolayısıyla CHP'nin bu konuda bize söz söyleme hakkı yoktur. Seçim kazanmasını personel alımı üzerine inşa etmiş bir belediye" şeklinde konuştu. 

"CHP MAZERET PARTİSİ"

AK Parti'nin hizmet CHP'nin ise mazeret ürettiğini aktaran Kırkpınar, "AK Belediyeler yatırım ve hizmet belediyeciliği. Çalışıyoruz, eser üretiyoruz. AK Parti ve CHP'nin yönettiği ilçelere baktığınızda farkı rahatlıkla anlarsınız. Konak, Karşıyaka'da ciddi, yüklü bir borç olduğunu kendi belediye başkanları söyledi. Ancak devraldıkları da CHP'li olduğu için rakamları açıklayamadılar. Personel açısından da şişkin personele sahipler ve işçilere, emekçilere de maaş ödeyemiyorlar. CHP aslında mazeret partisi. Önümüzde 5 yıl var, bu sürede hizmet edemeyeceklerinin göstergesi bu borç çıkışları. Siz belediyeye aday olurken, borçları bilmiyor muydunuz! Seçim çalışması yaparken 'aday olduğumuz belediyenin şu kadar borcu var' neden demediniz! Bu borçlar sürpriz mi oldu. Bunlar ortadaydı, herkes hangi belediyenin ne kadar borcu olduğunu biliyordu. Samimi iseniz aday olduğunuzda borçları açıklasaydınız. O zaman vatandaş 'gelemden mazeret üretiyor' diyecekti. Bunun için sustular" dedi. 

"TASARRUF TEDBİRLERİNİ KURTULUŞ OLARAK GÖRDÜLER"

AK Partili Kırkpınar, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı kamuda tasarruf tedbirlerinin CHP'li belediyeler tarafından mazeret sebebi yapılacağını kaydetti ve şu açıklamalarda bulundu: 

CHP'li belediyeler tasarruf tedbirlerini de kendilerine kurtuluş kalkanı olarak gördü. Hizmet etmeyecekleri yatırım yapmayacaklar, sonra da tasarruf tedbirleri nedeniyle vaat ettiklerimizi yapamadık diyecekler. Ancak bizim vatandaşımız her şeyi iyi ayırt ediyor ve 5 yılın sonunda bu değerlendirmeyi yapacak. 

"VERDİĞİMİZ SÖZLERİN ARKASINDAYIZ"

Biz tüm seçimlerin hemen ardından yarın seçim var gibi çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biz seçim sonuçlarının analizini en ince ayrıntısına kadar yaptık. İzmir'de vatandaşımız bize muhalefet görevi verdi. Öte yandan verdiğimiz sözler var, bunların arkasındayız. Bunların gerçekleşmesi için belediyelere kamuoyu baskımızı yapıp, takipçisi olacağız. CHP'li belediyelerin verdiği sözleri yerine getirmesinin de takipçisi olacağız. Sayın Tugay daha yeni görevinin başına geldi. Siyasi etik açısından şu an eleştirmeyi doğru bulmuyorum. Belli bir süre geçtikten sonra biz güçlü muhalefetimizi yapacağız. Verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz.

"DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM VE YENİLİKLER MUTLAKA OLACAKTIR"

AK Parti devamlı değişen, dönüşen bir parti. 22 yıllık partiyiz ve en çok değişimin, dönüşümün olduğu partiyiz. Biz bu stratejilerimizi yaparken, değişim ve dönüşüm ilk maddemiz. Önümüzdeki süreçte Sayın Genel Başkanımızın, Genel Merkezimizin riyasetinde gerekli değişim, dönüşüm, yenilikler mutlaka olacaktır. Bunlar belli periyod içinde istatistik ve analizlere dayanarak yapılacak. Sadece değişim yapmak için yapılmayacak. Yapacağımız revizyonların altyapısı olacak. Bu çalışmalarda sona doğru yaklaştık ve hep birlikte gerçekleştireceğiz.

"CEMİL BEY İZBAN AÇIKLAMASINDA SAMİMİ DEĞİL"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın "İZBAN'da ortaklığı bitirelim" çağrısıyla AK Parti ve CHP arasında yaşanan polemiği değerlendiren Kırkpınar, "Bunun kararını verecek olan biz değiliz ama şöyle bir şey var; İzmir'deki trafik çilesini çözmek için Bakanlığımız devreye girdi ve bu yatırımı yaptı. Selçuk'tan Aliağa'ya 136 kilometrelik hatla İzmir trafiğini rahatlatan bir projeye imza attık. Büyükşehir Belediyesinin birçok yükümlülüğünü yerine getirmemesine rağmen, biz üstümüze alarak yatırımı gerçekleştirdik. Bu projenin daha iyi noktaya taşınması için  CHP'li Büyükşehir Belediyesinden hiçbir katkı görmedik. Burada tüm katkıyı hükümet olarak, Bakanlık olarak biz yaptık. Buna rağmen diyalektik yapmak, gündeme gelmek amacıyla böyle bir şeyi dile getirmesini doğru bulmuyorum. Biz İzmirlilerin rahat bir ulaşımla buluşması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Burada Cemil  Bey'in samimi olmadığını, zaman kazanmak, bugünün sorununu yarına taşımak için bir değerlendirme yaptığını da ifade etmek isterim" dedi. 

"YAPMAYIZ, YAPTIRMAYIZ' ANLAYIŞINI BENİMSEMİŞLER"

CHP'li belediyelerde yaşanan akraba atamalarına da dikkat çeken Kırkpınar açıklamasını şöyle sonlandırdı: 

CHP'nin muhalefet yapma anlayışı aynı. Bu arkadaşlar en azından muhalefette reform yapsınlar. Yapmayız, yaptırmayız anlayışını benimsemişler. Bizim tasarruf tedbirlerimizi Cumhurbaşkanı Yardımcımızla, Ekonomi Bakanımız birlikte açıkladılar. Kamuyunu ilgilendiren ve özellikle kamunun tasarruf yapmasıyla alakalı ne kadar mevzu varsa, hatta bazı müdürlükleri birleştirerek inanılmaz bir tasarruf tedbirleri paketi açıklandı. Bu tedbirlerin arkasının geleceği de ifade edildi. Amaç tasarruf kültürünü oluşturmak. Tabi ki belediyeler de bir kamu kurumu oldukları için tasarrufa tabi tutulmaları ortaya çıkıyor. Buna destek vermek yerine muhalefet etmenin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını ifade etmek istiyorum.

"BELEDİYELERDE AKRABA ATAMALARI YAPILIYOR"

CHP'li belediyelerde nepotizmi görüyoruz. Ahbap çavuş ilişkileri, akraba atamalarıyla ilgili çok ciddi yapılanlar var. Birinin amca oğlu, diğerinin teyzesinin oğlu, kızı, oğlu, onların eşlerinin atamalarını CHP'li belediyelerde görüyoruz. CHP'nin tasarruf konusunda samimi olmasını bekliyoruz. Çünkü pandemi ile başlayan, depremle devam eden, EYT ile süren süreçleri yaşadık, çalışmaları yaptık. Türkiye'nin depremle ilgili 104 milyar dolar harcaması söz konusu, EYT ile ilgili bir yük var. Pandemiden gelen yük var. Bütçe sıkıntı yaşadı. Bu hasarları gidermek için tasarruflar şart. Dünya enflasyonist bir ortamda, biz bunu dezenflasyona çevirmeye çalışıyoruz. Kamuda topyekun tasarruf tedbirleri kültürünün oluşması için hükümet gayret gösteriyor. Belediyelerin de buna destek vermesi gerekiyor. CHP liyakatten bahsediyor. Ama bunun aksini görüyoruz CHP'li belediyelerden.