Tülin Duran (46), iddiaya göre, annesinden miras kalan evin tapusunu, ağabeyi Birol Karakılıç'a (48) devrederek, bankadan 62 bin TL kredi çektirdi. Krediyle de Hürriyet Caddesi'nde bir depo kiralayarak, dayanıklı plastik mutfak eşyaları satışı işine başladı. Galericilik yaparken iflas eden ardından da bir firmada pazarlamacı olarak işe giren Mustafa Duran yine iddiaya göre para vererek, eşi Tülin Duran ile ortak oldu. Birlikte çalışan çift arasında bir süre sonra anlaşmazlık çıktı. Tülin Duran, kızı Tuğçe Duran'ı da (24) yanına alıp, ağabeylerinin yaşadığı, ölen annesine ait İstiklal Mahallesi'ndeki müstakil eve yerleşti. Ardından da boşanma davası açtı. 20 Temmuz 2018 tarihinde, Mustafa Duran, 09 RG 745 plakalı hafif ticari araçla, eşi ve kayınbiraderlerinin yaşadığı Nohutçu Kahveleri mevkisindeki, tek katlı müstakil eve geldi. Aracını evin yakınına park eden Duran, arka koltukta bulunan 2 pompalı tüfeği alıp, eve baskın yaptı. Bahçede hep birlikte yemek yiyen eşi ve kızı ile kayınbiraderleri Birol Karakılıç ve Bekir Cihan Karakılıç (50), eşleri Serpil (43) ve Emine Özlem Karakılıç (45) ile yeğen Şükran Karakılıç (25) ve komşular Filiz Kahya (38) ile Mehmet Kahya'ya (41) 2 pompalı tüfek ile ateş açtı. Saldırgan koca aracıyla kaçarken, Birol Karakılıç, Bekir Cihan Karakılıç, Emine Özlem Karakılıç ile Filiz Kahya ve Mehmet Kahya hayatlarını kaybetti. Tülin Duran ve kızının aralarında bulunduğu 4 kişi se yaralandı. Polis tarafından yakalandıktan sonra tutuklanıp, cezaevine konulan Mustafa Duran hakkında iddianame hazırlandı. Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 145 sayfalık iddianamede, Duran hakkında 'tasarlayarak öldürme' ve 'akrabayı kasten öldürme' suçlarından 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'eşi öldürmeye teşebbüs' ve 'silahla yaralama' suçlarından da 4 kez 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Davanın 6 Mart'ta görülecek 3'üncü duruşması öncesinde, tutulu sanık Duran'a olay yerinde keşif yaptırıldı. Keşif öncesinde Nazilli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri güvenlik önlemi ve arama faaliyeti yürütürken, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi ve Adalet Komisyonu Başkanı Selahattin Afşin olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Cinayet zanlısı Duran'ın getirilmesinden önce eve gelerek inceleme yapan Afşin, polis ekiplerinden çevre güvenliği hakkında bilgi aldı. Keşfe, sanık Duran'ın avukatı Erşan Esen ve müşteki ve mağdurun vekili Avukat Özlem Burcu Uğan Sevim de katıldı. 'ÇELİK YELEK GİYDİRİLDİ' Duran, tutuklu bulunduğu Nazilli E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan geniş güvenlik önlemleri altında, çelek yelek giydirilerek olay yerine getirildi. Davanın 20 Aralık'ta görülen 2'nci duruşmasında, "Yazın ayrı, kışın ayrı bir kişiliğim var. Kısa süre sonra pişman olup, özür diliyorum. Gayem evliliğimi sıkıntıya sokan ve bu duruma gelmemize neden olan Bekir'i öldürmekti" şeklindeki ifadesini tekrarlayan Duran, olay sırasında kimseyi görerek vurmadığını savundu. Duran, amacının sadece Bekir Karakılıç'ı öldürmek olduğunu ancak bahçe salıncağı nedeniyle kimsenin suratını göremediğini iddia etti. Bahçe içerisine girdiğinde Mehmet Kahya'yı tişörtünden tanıdığını belirten sanık Duran, ona ve ardından dolaştığını son anda farkettiği Filiz Kahya'ya ateş ettiğini söyledi. Birol Karakılıç'ı ise tüfeğini tutuğu sırada yaşanan itişmede yanlışlıkla vurduğunu savunan Duran, kendisine doğru sandalyeyle gelen Bekir Karakılıç'a 3 el ateş ettiğini, yere düşmesinin ardından dönüp gittiğini belirtti. Duran, kızının, eşinin ve diğerlerinin ise nasıl yaralandığını görmediğini de anlattı. Sanık Duran daha sonra müşteki ile mağdurların vekili Avukat Özlem Burcu Uğan Sevim'in sorularını yanıtladı. Duran'ın vurduğunu söylediği noktayla Birol Karakılıç'ın hem olay yeri inceleme fotoğrafları hem de olay yerine ilk gelen polis memurlarının verdiği bilgilerle çeliştiğine dikkat çeken Avukat Sevim, "Sanığın, çeşmenin başında uzaktan gördüğünü söylediği Özlem Emine Karakılıç'ı da görmeden ateş etmesi imkansız" dedi. Sanığın bahçe içerisinde herkesi görerek ateş ettiğini iddia eden Avukat Sevim, bunun keşif raporuna not düşülmesini istedi. Sanık Duran, keşfin ardından geniş güvenlik önlemleri altında tekrar cezaevine götürüldü.