Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- Sivil toplum kuruşlarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara’da yapılan linç girişimiyle ilgili hazırlanan kitapları sunan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’i ziyaret etti. 

İZMİR BAROSU’NUN TUTUMU…

 Ziyaretle ilgili açıklamalarda bulunan Yücel, “Aslında bu ziyareti daha önce yapmak istiyorduk ama bugüne nasip oldu. Adli yıl açılışında İzmir Barosu’nun tavrından ve duruşundan dolayı, bağımsız yargıyı savunmayı temsil eden, İzmir Barosu’nun tutumunu çok değerli ve önemli buluyoruz. Bu konuda İzmir Barosu kaçak sarayda yapılan adli yıl açılışına çok net bir tavır göstererek diğer barolara da örnek olarak öncülük ettiniz. Avukatlar ve yargı görevi yapanlar kimsenin karşısında ceket iliklememeli bundan dolayı İzmir Barosu’na teşekkür ediyoruz. Büyükşehir Belediyesiyle ortaklaşa çalışmalarınız İzmir’in insan haklarının başkenti olması, insan hakları üzerinden çeşitli kitlelere ulaşılması hem İzmir’de yaşayan hem kentin hakkın ve hukukunu savunma yönünde başlattığınız çalışma çok değerli. İzmir Barosu’nun İstanbul seçiminde başlatmış olduğu demokrasi nöbetleri de çok kıymetli ve önemliydi. Sonucunda Ekrem İmamoğlu yaklaşık bir milyona yakın bir farkla tekrar seçildi” diye konuşu.

VAZGEÇMEYE NİYETİMİZ YOK

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, “Raporu mutlaka inceleyeceğiz. İzmir’i insan haklarının başkenti yapmak gibi bir hedefimiz var bunun için yola çıktık. İzmir Büyükşehir Belediyesi, STK ve derneklerle bir çaba içindeyiz. Türkiye’nin her yerine ulaşmaya çalışıyoruz. Hukuk dediğimiz şey hakikati arar. Tahir Başkan katledildi ancak hala faili bulunmadı. Faili meçhullerin ve organize bir şekilde gerçekleşen saldırıların faillerinin bulunması aslında çok kolay ancak iktidar bulunmaması çabası içinde. Yapabileceğimiz bir şey varsa yapabiliriz. İzmir Barosu’nun yaptıkları bundan sonra ki süreçte yapacaklarımızın göstergesidir.  Göreve geldikten sonra İzmir Barosu en son ne söyledi diye sordum. Ancak tek bir cevap alamadık. Biz göreve geldikten sonra Türkiye’nin her yerinde İzmir Barosu’nun sözleriyle ilgili bir şeyler kamuoyuna yansıyor. Yurttaşlara da sorduğunuzda en az üç beş şeyi örnek veriyorlar. Bundan vazgeçmeye niyetimiz yok” dedi.

FEYZİOĞLU’NUN ÇİZGİSİ YOK
Ziyarette gazetecilerin Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu son dönemki tutumuyla ilgili soru sorması üzerine  İzmir Baro Başkanı Yücel şunları söyledi:
“Çizgi bulabilmek için bir çizgi olması gerek ortada bir çizgi yok oradan oraya savrulma halinde giden bir durum söz konusu bana göre bir çizgi yok. İzmir Barosu’nun sesini kaybetme durumu bugün Barolar Birliği’nde yaşanıyor.  Barolar Birliği’nin Türkiye’de son dönemde yaşanan olaylara ilgili ne söylediğini siz bana söyleyin ben de size ne olduğunu söyleyeyim.  Yargı reformu taslağında avukatları ilgilendiren iki şey var birisi yeşil pasaport bir yandan meslektaşlarımızın çay içmeye parası yok diyeceksiniz sonra da yurt dışına gitmesi için yeşil pasaport meselesinin peşine takılacaksınız. İkinci mesele de sınav ama avukatlık sınavı değil bütün hukuku ilgilendiren alanlarla ilgili bir sınav, 70 alınması gereken bir sınav bunun da gerçekçi olduğunu inanmıyorum. Bu kadar çok üniversite varken ve hala öğrenci alıyorken,  şu an 130 bin avukat var önümüzdeki süreçte 85 bin avukat mezun olacak. Bugünkü sayının neredeyse iki katı. Sınav bunun ne kadarını eleyebilirsiniz, Sınavda sınav diyorlar yapsınlar bakalım görelim sorun çözülecek mi?
İfade  özgürlüğünü genişleteceğiz dediler, bir takım eleştirilerinde ifade özgürlüğünü getiriyoruz neden karşı çıkıyorsunuz dediler, oysa hiç karşı çıkan olmadı biz bunu istemeyiz demedik ne gelecek diye merak ediyorduk, oraya fikir ve düşünce açıklaması niteliğindeki ifadeler suç oluşturmaz.  Günaydın ifade hürriyetinin temeli bu zaten bunu söylerken şunu söylemiş oluyorsun geçmişte o kadar çok yaptık ki bu işi suç oluşturmayacak şeyi o kadar çok şeyi yargının karşısına taşıdık ki bu bir itiraftır. Ama bir yanında da  ceza metninde asla olmaması gereken bir şey hakkın özü orada zaten. Evrensel hukuk kuralları AİHM referansımız hep bunlar ifade özgürlüğüne dahildir. Bunlardan dolayı soruşturma kovuşturma olmaz kanuna koyunca ne değişecek bilmiyorum kanuna koymak soruşturmayı ve kovuşturmayı engellemiyor. En sonunda ceza vermeyi belki ortadan kaldırır bir hakim savcının şunu demesi gerek. Ya bu ifade açıklaması demesi lazım onu demedikleri için bugün bu kadar insan cezaevinde dağ fare doğuracak bu reform tasarısı iztemezükçü olmayalım onu da göreceğiz. Yargı bağımsızlığına ilişkin bir şey yok.  HSK’dan adalet bakanın ve bakanlık müsteşarının gideceğine ilişkin bir şey yok. Oysa yargının bugünkü temel sorunu o. Oradan HSK’nın içinden, idarenin dahlini getiren düzenlemeleri kaldırmaz,  oradaki bazı kişileri oradan ayıklanamazsanız, idare sürekli yargı mekanizması içinde olursa ve bundan dolayı yargı mekanizması sürekli kendisini huzursuz hissederse bir otokontrol halinde gitme ihtiyacı hissederse orada hiçbir şey düzelemez.”

SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM

Siyasete girmeyi düşünmediğini kaydeden Yücel, “Hiç siyasete girmeyi düşünmüyorum biz de sürpriz olmaz ne yapacaksak açık açık söyleriz. Bir siyasi partiden milletvekili adayı olmak belediye başkanı adayı olmak değil ancak biz siyaset yapıyoruz, hukuk siyaseti yapıyoruz. Hukuk üzerinden siyaset üretiyoruz. Yargı bağımsızlığını için söz söylemeyeceksem ne zaman söyleyeceğim, bir işkence dosyası, cinsel istismar vakasında ben söz söylemeyeceksem kim söyleyecek. Bizim yönetim kurulumuz seçilmeden önce de onlarca hak ihlali gerçekleşti ancak İzmir Barosu bunlar hakkında bir şey söyleyemedi. Eskiden tüm Türkiye’nin gözünü çevirdiği İzmir Barosu bu konuda ne söylüyor denirdi böyle bir tarihten geldiği için sorumluluk hissediyoruz. Bugüne kadar gelen tepkilerden anlıyoruz ki doğru yoldayız. Ancak bu da bizi şımartmıyor. En doğruyu yapmak için çaba harcıyoruz. Bir yere gitmiyorum bana katlanacaksınız bir süre daha” dedi.