GÜNDEME BAKIŞ- CHP PM üyesi Rıfat Nalbantoğlu, Can Radyo’da yayınlanan 10. Köy programında gündemi değerlendirdi. Nalbantoğlu, CHP’nin 37’inci Olağan Kurultay ile ilgili “Bu kurultay partimiz ve ülkemiz açıdan çok önemli bir kurultaydı. Bu öneme binaen Sayın genel başkanımız bu kurultayı iktidar kurultayı olarak adlandırdı. Kurultay bildirgesi oy birliğiyle geçti. Orada aldığımız kararlara sahip çıkacağız. Ülkemizin en büyük ihtiyacı olan kaybettiğimiz her şeyi inşallah yeniden yerine koyma ve partimizi iktidar olma noktasında çalışacağız” diye konuştu.

SESİMİZİN DAHA GÜR ÇIKMASI ADINA BÖYLE BİR TALEBİMİZ OLDU
İzmir’de PM’de yer alan üyelerin azlığından eleştirilerine cevap veren Nalbantoğlu, “Neye göre az neye göre çok bunları çok iyi irdelemek gerekiyor. Parti Meclisi’ne giren tüm arkadaşımız birbirinden değerli ama biz İzmir’de yaşıyoruz. İzmirli Cumhuriyet Halk Partili olarak daha fazla arkadaşla temsil edilmek isterdik. Belki İzmir’deki sesimizin daha çok gür çıkma adına böyle bir talebimiz oldu ama genel başkanımızın takdiri. Tabii ki daha iyi olabilirdi" dedi.

GENEL MERKEZDE EKSİKLİK YAŞANACAĞINI İNANMIYORUM
“Genel Merkez’de gidildiğinde kapısını çalacak bir isminin eksikliğin yaşanacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna Nalbantoğlu, “Böyle bir eksiklik yaşanacağına inanmıyorum. 4 arkadaşımız MYK’da olsak tabi ki çok iyi oldu. Genel başkanımızın takdiri bu yönde olmuş. Önemli bir problem olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.  

GRUPÇULUK TARTIŞMALARINA 2009 ÖRNEĞİ
Grupçuluk tartışmalarına değinen Nalbantoğlu, “Sakin olmak benim zaten genel davranış biçimimdir. Herhangi bir şekilde rol yapmıyorum. Ben böyleyim. İşlerimi bu şekilde çözmeye çalışıyorum. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Birlikte olma gücünü büyütmek adına elimizde başka argüman yok. 2009 seçimlerinde oy oranında çok önemli başarıya imza attık. Sonrasında bir gazeteci arkadaşımız beni aradı ‘bu nasıl başarı başkanım’ dedi. Ben de kendisine sakin ol dedim. Çünkü durumu doğru okumak çok önemlidir. İzmirlinin bu kararı gönül rahatlığıyla karar verme ortamı yarattık. Hiç kavga etmeden yani İzmirlinin bizden beklediği birlik beraberlik ruhunu İzmirliye aktardık. Ben siyasette bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. İdeolojik farklılık olur, bu anlaşılır. Eğer bunlar yoksa ne olduğu belirsiz, kimi ayrılıklar, tırnak içerisinde gruplar, grupçuklar olabilir. Ama bu doğru değil. Yeniden partinin en önemli bir karar organında yer alan bir isim olarak hiç kimseyi diğerinden ayırmadan herkesi bir araya gelmek, partimizi büyütmek bizim birinci görevimiz olacak” dedi.

STK’LAR DEMOKRASİNİN KILCAL DAMARLARIDIR
Sivil toplum örgütleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Nalbantoğlu, “sivil toplum örgütleri demokrasinin kılcal damarları, demokrasinin yayılacağı alanlardır. Bu örgütlere nasıl baktığınız çok önemli. Demokrasinin yeşereceği, insanların uzmanlık alanlarını daha geliştireceği yerler olarak göremezsiniz. Bunlar olur. Hatta ayak bağı, iktidarın arka bahçesi olarak bakarsınız. AKP bu yönde bakıyor. Kadrolarını beslemek için başka mecralara yöneliyorlar. Tabi ki baroyla başladı. Benim hala yöneticiliğini sürdürdüğüm TÜMOB nispi temsilciliyeti var. Doğru görebilir ama bu doğru değil. Burası icra makamı olarak görülmek istiyor. Her parti aldığı oy kadar giriyor ama bakanlar kuruluna belirlenenler giriyor. Bu anlayışında olan TÜMOB’da çok yer bulamadı. TÜMOB’da 5-6 grup seçime girdi ama 1-2 grup sadece yönetime girebildi. Bu nereye kadar böyle gidecek ürkütücü durumda. Bu hükümetin çok temel bir diyişi, ne pahasına olsa dediğini yapamaya çalışıyor. Ama ucu görünen CHP iktidarında hepsini çözeceğiz” diye konuştu.

BAŞKA İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLMAK ÜZERE…

Belediyelerin pandemi döneminde örnek bir çalışma yaptıklarının altını çizen Nalbantoğlu, “Pademi kaynaklı öz olarak yaşadığımız bir sorun yok. Daha önce yaşadığımız bir kriz vardı. Tam bir bilgi kirliliği var. Açıklanan ekonomik veriler, istatistikler bunlar tamamen hikaye. Doğru bilgiyi üretmemek adına bir istatistik kurulu oluşturdular. Ülkemiz ekonomik olarak bitme noktasına gelirken bir de pandemi çıktı. Dünyanın her yerinden olduğu kapandı. Turizm gelirleri ortadan kalktı. Tam tuz biber oldu. Çok ciddi bir yoksulluk var.  Ben biraz bulunduğumuz konum nedeniyle sadece İzmir’de değil diğer belediyelerinin yerinde inceleme fırsatımız oldu. Tabi başta İzmir Büyükşehir Belediyesi’ başta olmak üzere tüm ilçe belediyeleri bir kriz nasıl yönetebilir, o bölgede yaşayan insanlara en az yansıtılır adına ders verdiğini düşünüyorum. Bu süreç bitmedi tabi. Önemli olan insanların en az hasarla çıkmasını sağlamak belediyelerin en önemli görevi oldu. Bir de önemli bir konu daha var. Nasıl enflasyon oranı konusunda işsizlik oranı konusunda, bilimsel olduğu verilere güvenmiyorsak pandemi konusunda ülkemizde yaşayan sorunlara matematiksel olarak kaç kişi inanıyor, ben çok merak ediyorum. Pandemi süreçte açıklanan koronavirüs tablosuna kaç kişi inanıyor? Kimse bu durumda muzdarip olduğunu söylemiyor ama herkes bu konudan muzdarip” dedi.

İKTİDARIN PARLAMENTER SİSTEME GEÇME GİBİ BİR DÜŞÜNCESİ YOK
AK Parti’nin başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçme gibi bir düşüncesi olmadığını kaydeden Nalbantoğlu, “Kulislerde seçim yasası çalışmaları olduğunu söyleniyor. Ben AKP hükümetinin cumhurbaşkanlığının iradesiyse yeniden parlamenter sistemine geçeceğini düşünmüyorum. Bu oyuncağı, yönetim biçimini kolay kolay terk iradesini koyacaklarını düşünmüyorum. Yüzde 51 şartını kaldırıp daha fazla alan cumhurbaşkanı olsun diyebilirler. Ekonomik koşullarda, demokrasinin geldiği noktada durma ihtimalleri yok. Seçmen iradesini sandığa yansıdır. İttifak önemli bir şekilde savunmalıyız” açıklamasında bulundu.

BU ÜLKENİN CHP YÖNETİM ANLAYIŞINA ÇOK İHTİYACI VAR
Nalbantoğlu son olarak, “Bu yönetimlerde ısrar edilirse, daha çok ‘Z’ kuşağı heba olur. Herkes geleceğini hesap etme açısında bir gayret veya umutsuzluk hakkına sahiptir. Bu problemleri ortadan kaldırabilmek için önce mutlu daha sonra umutlu mekanizmalar oluşturmaları gerekiyor. Zaten devlet bunun için var. İnsanlar gerçekten umutsuz, gelecekleriyle ilgili plan yapamıyorlar. Bu konuda ekonomik imkanları iyi olan insanlar kendisi için daha iyi alternatifleri değerlendiriyorlar.  Bu ülkenin CHP’ye yönetim anlayışına çok ihtiyacı var. Bu ülkenin ekonomik problemlerinden kurtulmaya ve demokrasiye ihtiyacımız var. Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi Kurultay’ında Genel Başkanımızın gösterdiği iktidar hedefinden sapmadan daha iyisi için çalışmamız gerekiyor. Gereksiz ayrıntılara yer vermeden bir tane ülkemiz var ve bunu en iyi yere getirmek için çalışmalıyız” diye konuştu.