Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir'de yaşayan emekli din görevlileriyle kahvaltıda buluştu. Tarihi Havagazı Fabrikası'nda yapılan buluşmaya emekli imamlar, din kültürü öğretmenleri ve cami hocaları katılım sağladı. İlçe Başkanlarının da yer aldığı Din Görevlileri buluşmasında konuşan Başkan Deniz Yücel, "Bugün sizlerle bir araya gelmenin derin huzuru ve mutluluğu içerisindeyim. Toplumumuzun inanç önderleri olarak sizler, Hz. Peygamber Efendimizin, Ehl-i Beytin güzel ahlakını, hoşgörüsünü Allah sevgisini toplumumuza öğreten ve bunu topumun her kesimine nakşeden anlayışın mimarlarısınız. Tarihimizde tıpkı sizler gibi, Ülkemiz için, Vatanımız için mücadele eden ve İstiklal Madalyası sahibi olan din adamlarımız var. Kutsal vatanımızın, İstiklal Madalyası sahibi din adamlarımız var bizim tarihimizde: Demiralay Müfrezesini kurup vatan için Tepeköy’ü işgalden kurtaran Hafız İbrahim Demiralay’ın bugün vefatının sene-i devriyesi. Kendisini rahmet ve şükranla anıyorum. Milli Mücadelede, oluşturduğu beş yüz kişilik taburla çarpışan Aksaray Müftüsü Kadızade İbrahim, Konya’da Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kuran Hadimli Mehmet Vehbi Efendi, Mustafa Kemal'i Amasya'da karşılayıp “Bu Paşa bildiğimiz Paşalardan değil” deyip, Sultan Beyazıt Camii'nde konuşma yapan Amasya/Karadeniz Vaizi Abdurrahman Kamil Efendi, Tehlikeli bir yolculuk olan Erzincan, Erzurum, Sivas yolculuğunda Mustafa Kemal'i koruyan Fevzi Efendi’nin ve daha nicelerinin yiğitlikleri unutulamaz" dedi.

"DİN ADAMLARIMIZA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ"

Yücel, din adamlarının Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana din adamlarının ülkenin daha huzurlu olması için çaba sarf ettiğini kaydederek, "Milli Mücadele'de, Şeyhülislam Dürrizade'nin, “Kuvayi Milliyecilerin öldürülmesinin caiz olduğu” fetvasına karşı, Ankara Fetvası'nı ilan eden. Bunun üzerine, Divan-ı Harb tarafından Milli Mücadeleye verdiği destekten dolayı idama mahkûm edilen, cumhuriyetimizin ilk Diyanet işleri Başkanı Mehmet Rıfat Efendi’yi de rahmetle anmadan geçemeyeceğim. Memleketimiz için canı pahasına mücadele eden din adamlarımıza çok şey borçluyuz. Yıllarca Anadolu’da görev yapıp memleketin birçok yerinde insanlara İslamiyet’in güzelliklerini anlatmaya, öğretmeye çalıştınız, ülkemizin daha mutlu, huzurlu bir yer olması için alın teri döktünüz" ifadelerini kullandı.

"OYLARINIZA DEĞİL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE TALİBİZ"

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel din görevlilerine seslenişini şöyle sürdürdü:

Hepimizin de bildiği ve yaşadığı gibi ülkemiz zor günlerden geçiyor. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da defaten açıkladığı gibi biz halkımızın oylarına değil onların sorunlarına talibiz. Emin ve müsterih olun ki el birliği, yürek birliği edildiği müddetçe halkımızın çözemeyeceği sorun yoktur. Milletimizin hak ettiği insan onuruna yaraşır hayatı hep beraber kuracağız. İnsani ve dini değerlerin bir toplumu bir arada tutan en önemli unsurlardan olduğunu biliyoruz. Ancak, dinî söylemleri siyasete ve öfkeye alet ederek, sözde dindar nesil yetiştirmek isteyenler, bugün gençlerimizin arasına ayrılık ve öfke sokmaktan başka bir iş yapmamaktadır. Kuracağımız iktidarda, devletin tüm nimetlerinden halkın eşit ve hakkaniyetli olarak faydalanmasını, temel hak ve özgürlüklerin evrensel düzeyde olmasını, din ve vicdan özgürlüğünün dokunulmaz bir insan hakkı haline gelmesini sağlayacağız.

"İSLAMIN SİYASİ MALZEME OLMASINA ENGEL OLACAĞIZ"

“Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” anlayışıyla, doğruluğu, dürüstlüğü, adaleti, hak ve hukuka riayeti, işi ehline teslim etmeyi, güzel ahlakı emreden İslam öğretisinin yozlaştırılmasına ve siyasi malzeme haline getirilerek kullanılmasına engel olmak için tüm hukuki tedbirleri alacağız. Camiye siyaset sokmayacağız. İslamiyet bir araç olamaz, İslamiyet Allah’a kavuşmanın yol haritasıdır. Komşusu açken tok yatmayanlardan olduk, iktidarımızda da bu anlayıştan taviz vermeyeceğiz.

"MAAŞLARINIZDA CİDDİ İYİLEŞME SAĞLANACAK"

Diyanet İşleri Başkanlığını kuran, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimi’in ilk tercümesini yaptıran partinin temsilcileri olarak, biliyoruz ki sizler de ağır yaşam koşullarının altında sıkıntılı günler geçiriyorsunuz. Emekli olan din görevlilerimizin aldıkları ücretlerin yeterli olmadığını biliyoruz. Mevcut iktidar da bu konuyu gündemde tutmamıza ve sürekli olarak sizler adına dile getirmemize uzun bir süredir kulağını tıkamış durumdadır. Muvazzaf ve emekli memurların maaşlarını ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesinde önemli bir unsur olan ek göstergenin yüksek olması emekli maaşlarının ve ikramiyelerin de yüksek olacağı anlamına gelmektedir. 2018 seçimlerinde bir seçim vaadi olarak dile getirilen 3600 ek gösterge üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen henüz verilmemiştir. İşbaşına geldiğimizde 3600 ek gösterge geciktirilmeden sizlere tahsis edilecek ve emekli maaşlarınızda ciddi bir iyileştirme sağlanacaktır.

"DESTEKLERİNİZİ ESİRGEMEMENİZİ BEKLİYORUZ"

3600 söz verildiği halde yıllardır oyalanan Din adamlarımızın, Polislerimizin, Belediye memurlarımızın, Öğretmenlerimizin, Hemşirelerimizin hakları için çalışmaya, sizler için mücadeleye devam edeceğimizden hiç şüpheniz olmasın. İslamiyet’i öğretmek için Anadolu’nun en yoksul, olanaksız köylerinde görev yapıyorsunuz. Ancak görev yerlerinizde kalacak lojmanı dahi bazen zor buluyorsunuz. Yaptığınız görev o kadar kutsal, sorumluluğunuz o kadar büyük ki, sizlerden yine sizin hak ve hukukunuzu korumak, kollamak ve geliştirmek için desteklerinizi esirgememenizi bekliyoruz. Ramazan ayına yaklaştığımız şu günlerde, halkımızın hayat pahalılığı, açlık ve sefaletle mücadele ettiğine hep beraber tanık oluyoruz. Devletin tüm olanaklarını dengeli dağıtmak ya da dağıtmamak biliniz ki bir siyasi tercihtir.

"FERYATLAR ARTIK SON BULMALI"

Biz, siyasi tercihimizi güzel ahlaktan, erdemden, onurlu yaşamdan yana yapacağız. Sözlerime son vermeden önce, Bugün burada bizlerle bulunan tüm din adamlarımıza Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun sevgi ve salamlarını iletmek isterim. Genel Başkanımız ne demişti? “Herkese sözüm var, bu ülkeye gerçekten demokrasiyi getireceğiz. Gerçekten adaleti, hukuku getireceğiz. Feryatlar artık son bulmalı, bu memlekette feryat olmamalı. Açlık olmamalı, yoksulluk olmamalı. Yoksulun da hakkını, hukukunu savunmak bizim görevimiz. Bizim namus borcumuz, Herkesin hakkını, hukukunu sağlayacağız. Bu düzeni değiştireceğiz, adaletli bir düzeni inşa edeceğiz” sözü vermişti. Kul hakkının yenmediği, yiyenin adalete teslim edildiği bir ülkeyi sizlerle beraber kurmak istiyoruz. Yaklaşan ramazan ayının, tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını, huzurlu ramazanları hep beraber yaşayacağımız bir Türkiye’yi el birliğiyle inşa etmeyi temenni ediyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.