Ev içinde de çeşitli aktivitelerle keyifli zaman geçirilebileceğini belirten Kızıl, “Bu süreçte kendimizi endişeli ve sıkılmış hissettiğimiz zamanlar olabilir. Bu durumu aşmak da kendi elimizde. Evden çıkmasak da sevdiklerimizle sohbet etmek, sık sık iletişim kurmak, moral olarak iyi gelecektir. Evde sürekli yatmak, televizyon başında uzun süre vakit geçirmek doğru değil. Bir saat içinde en az 6-7 kere ayağa kalkmak, vücut için faydalı olur. Basit egzersiz hareketleri yapmak, belirli aralıklarla ev içinde birkaç adım atmayı denemek bile faydalı. İnternet kullanmayı bilmiyorsak, evde kaldığımız bu süreç iyi bir fırsat olabilir. Torunlarınız ya da çocuklarınızdan bilgi edinebilirsiniz. Örneğin, görüntülü konuşmayı öğrenerek, yakınlarınızla iletişim kurabilirsiniz” diye konuştu. “ALBÜM OLUŞTURUN, ESKİ ŞARKILARI DİNLEYİN” Kızıl, şöyle devam etti: “Aile üyeleri ya da yakınlarınızla birlikte hareket etmek, yalnızlık duygusuna kapılma ihtimalini de ortadan kaldıracaktır. Torunlarınızla, anılarınızı paylaşabilirsiniz. Birlikte oyun oynamayı, yemek yapmayı deneyebilirsiniz. Hep birlikte eski şarkıları dinleyebilirsiniz. Sesli olarak gazete, kitap ya da dergi okuyabilirsiniz. İmkanınız varsa, müzik aleti çalmayı bile deneyebilirsiniz. Kare bulmaca, sudoku ve renkli bulmaca çözülebilirsiniz. Eski dergilerden resim keserek albüm yapabilirsiniz. Bu süreçte kendinizi odaya hapsetmek, sizi bedenen ve ruhen olumsuz etkiler. Kaslarınızda da güçsüzlüğe yol açar. Bu nedenle evde en iyi şekilde zaman geçirmeye odaklanmak çok önemli.”