Skandal, 2019’un haziran ayında Antalya’nın Finike ilçesinde çocukların babaannesi tarafından Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikâyetle ortaya çıkıyor. İstismara uğrayan kız çocuğu G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., anne ve babası boşanmış çocuklar. Kız çocuğu annenin, oğlan çocuğu ise babanın yanında yaşıyor. İstismarcı anne Merve A. ise boşandıktan hemen sonra Rahmi A. İle evleniyor. Bu evlilikten sonra G.E.G., üvey babası ve annesinin arkadaşları tarafından nitelikli cinsel istismara uğramaya başlıyor. Bir süre sonra kardeşler birbirini görsün diye İ.E.G. de annenin yanına taşınıyor. Ve kâbus diğer kardeşi de içine çekiyor. İki kardeş birden fazla kişi tarafından şiddet ve istismara maruz kalıyor. Bir süre sonra iki kardeş Balıkesir’de yaşayan babaannelerinde kalmaya başlıyor. İşte, iki küçük çocuğun yaşadığı kâbus günlerinin detayları da burada ortaya çıkıyor. Çocuklar yaşadıklarını üstü kapalı biçimde babaannelerine anlatmaya başlıyor Anlatımlarında detay vermekten utanan çocuklar, deftere resimler çizerek yaşadıklarını anlatmaya başlayınca, şok yaşayan babaanne çocukları psikoloğa götürüyor. Psikoloğun tavsiyesi üzerine babaanne vakit kaybetmeden konuyu Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşıyor. İLK RAPOR: İSTİSMAR VAR Başsavcılık yetkisizlik kararı ile dosyayı Finike Adliyesi’ne gönderdi. Finike Adliyesi ise ağır ceza mahkemesi bulunmadığı için dosyayı Elmalı Adliyesi’ne iletti. Dosyaya ilk olarak Balıkesir Üniversitesi’nce hazırlanan ve çocukların istismara uğradığına yönelik rapor giriyor ve 3 şahıs hakkında dava açılıyor. İlk duruşma Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Ekim 2020 ‘de yapılıyor. Duruşmada sanıkların; mağdur çocuklar ve tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimallerinin olması, üzerilerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi oluşturan somut delillerin bulunması ve atılı suçlar için ön görülen ceza miktarı dikkate alınarak tutuklanmalarına karar veriliyor. Ancak dosyaya sanıklar lehine değerlendirilebilecek hiçbir delil girmemesine ve alınan raporların mağdur çocukların anlatımlarıyla uyumlu olmasına rağmen 5 Ocak 2021’de mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süre gerekçe gösterilerek sanıklar adli kontrol şartı ile tahliye ediliyor. Tahliye kararına yapılan itirazlar da sonuçsuz kalıyor. İKİNCİ RAPOR DA ‘İSTİSMAR’ DEDİ Bu sırada sanık avukatları Balıkesir Üniversitesi’nden alınan rapora itiraz ederek İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ikinci bir rapor alınmasını, çocukların aynı çizimleri tekrar yapmalarını istiyor. Mayıs ayında İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen ikinci raporda da çocukların anlatımlarında çelişki olmadığına ve istismar olayının yaşandığı vurgulanıyor. DOSYADA MEKTUP YOK Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı avukat Serap Ertuğrul, “Dosyayı başından beri takip ediyoruz. İki çocuğumuzla ilgili birden fazla rapor olmasına rağmen nasıl böyle bir kararla karşılaşıldığına anlam veremiyoruz. Sosyal medyada dolaşan bir mektup var, o mektup dosyada yer almıyor. Bir sonraki duruşma 17 Eylül 2021’de. Bu duruşmayı da yakından takip edeceğiz” dedi. ‘YAŞAMADAN BİLEMEZLER’ UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan ise şöyle dedi: “Çocuklar anneanne ve dedenin de fiziksel şiddetine maruz kaldılar. Hatta ilk celse esnasında erkek çocuğu döverek kaçırmaya çalıştılar ve delil karartma şüphesi ile tutuklandılar. 3’üncü celsede tahliye kararı alındı. Balıkesir Üniversitesi’nden istismar raporu geldi. Raporda, ‘Çocuklar bu olayları yaşamadan bu kadar detay veremez’ ibaresi vardı. Sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu da istismar raporu verdi. Bu çocuklar her celsede yeni bir travma yaşıyor. Çocuklar isim isim mekân mekân bütün ayrıntıları veriyor. Çocuğun beyanı esastır ve biz de çocukların sesi olmalıyız. Lütfen vazgeçmeyelim istismarcılara adalet önünde gereken cezayı verelim.” ÇOCUKLAR BALIKESİR’DE Antalya Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Çalışkan, “Çocuklarımız babaannelerinin yanında. Sanıkların serbest bırakılmalarına itiraz ettik. Bundan sonraki duruşmaları da takip edeceğiz” diye konuştu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da açıklamasında, “Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması için hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek bakanlığımızca yakın takibimizi sürdüreceğiz” denildi. ‘MAHKEME REDDETTİ’ Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı da dün açıklamasında özetle, “Yargılama sürecinde delillerin toplanmış olması ve alınan beyanlardaki çelişkiler dikkate alınarak sanıkların 5 Ocak 2021 tarihinde tutuksuz yargılanmalarına karar verilmiş ve başsavcılığımız tarafından bu karara itiraz edilmiştir. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraz reddedilmiştir” ifadelerini kullandı. Antalya Barosu da “Duruşmalar titizlikle takip edilmektedir” diyerek davanın takipçisi olduklarını duyurdu. ‘DİNİMİZCE MENFUR BİR SUÇ’ Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Twitter’dan özetle “Yüce dinimiz İslam, çocuğa yönelen her türlü şiddet ve istismarı menfur bir suç olarak kabul eder. Bu suç hem bu dünyada kanun önünde hem de ahirette Cenab-ı Hakk’ın huzurunda cezasız kalmayacaktır. Çocuk istismarı karşısında hiçbir şekilde taviz, tehir ve ihmal sözkonusu olamaz” açıklamasını yaptı. KALIN VE ÇELİK’TEN DE TEPKİ Hükümet yetkilileri ve AK Parti de Elmalı Davası’nda çıkan karara tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Alçaklar en ağır cezayı almalıdır. Adalet için sürecin yakın takipçisi olacağız” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de “Davayı yakından takip ediyoruz. Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması en büyük temennimizdir” diye konuştu. HSK İNCELEME BAŞLATTI Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Twitter’dan “Çocuklarımızın cinsel istismarına hiç kimse, hiçbir şekilde müsamaha göstermez, gösteremez. Yargı süreci devam ediyor. Süreci yakından ve dikkatle takip ediyor, sürecin hassasiyetine uygun her türlü tedbiri alıyoruz. HSK da konu hakkında inceleme başlattı” dedi. SANATÇILAR, SPORCULAR HAYKIRDI Tarkan: Bugün hepimizin kanını donduran Elmalı Davası, beni de çok sarstı. Kendime gelemiyorum. Yeni hukuki düzenlemelerle çocuk istismarlarının ivedilikle önüne geçilmesini, bu iğrenç mahlukların en ağır cezalarla cezalandırılmalarını istiyoruz. Haluk Levent: Şimdi sırada komisyondan geçen ve meclise gelecek olan 4. Yargı paketindeki “çocuğa cinsel istismar suçlarında kuvvetli delil aranacak” maddesi var. Çok hassas bir konu! Tekrar düşünülmeli. Sergen Yalçın: İçim Acıdı. İki çocuk anne babalarının onlara uyguladığı tacizi çizerek anlatıyor, anne baba serbest ve bu ülkenin belli bir kısmı hâlâ bir futbolcunun bir tişört giyerek ahlaksızlık yaptığını konuşuyor şu an. Çocuklar melektir! Bergüzar Korel: Adalet bu mu? 7 yaşındaki kız çocuğu ve 10 yaşındaki abisinin cinsel istismara uğradığı iddiaları Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde incelendi. Çocuklar yaşananları çizerek anlatmak zorunda kaldı. Çocukların cinsel istismara uğradığı kanıtlandı. Bunlara rağmen sanıklara davada tutuksuz yargılama kararı verildi. Adalet bu mu? Nurgül Yeşilçay: Küçücük çocuklarını, kadınlarını, halkını koruyamayan adaletiniz batsın! Adalet sosyal medyadan sağlanacaksa pisliklerin isimleri Merve ve Rahmi A.’ymış! Yeter yaa. Didem Uzel: İki kardeş düşünün! Biri kız 6, diğeri erkek ve 9 yaşında! Baya bildiğiniz korkunç şeylere maruz bırakılıp taciz ediliyorlar ve siz bu çocuklara bu zulmü yaşatanları serbest bırakıyorsunuz! Bu kararı verenleri affetmeyeceğiz! Ve bu suçlular cezalandırılmadan da peşini bırakmayacağız! Allah sizi bildiği gibi yapacak zaten hiç şüphesiz! Sinan Güler: Çocuk istismarına karşı ülke olarak sağduyulu ve koruma amaçlı bir duruş sergilememiz gerekirken, yapan kişilerin tutuksuz yargılanmasını, serbest kalışını duyunca midem düğümleniyor. Nebahat Çehre: Yüreği, vicdanı olan bu küçük kalbin yaşadığına kayıtsız kalmaz, kalamaz, kalmamalı. Bunları yaşatanlar serbest olmamalı.