Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), 36. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısında, Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Adayı Hamza Dağ'ın ardından CHP İzBB Başkan Adayı Cemil Tugay'ı ağırladı. Tugay'a Genel Başkan Yardımcıları Deniz Yücel, Murat Bakan, İl Başkanı  Şenol Aslanoğlu, milletvekili Ednan Arslan ve Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu katıldı.

"HASTALARIMIN BENİ SİYASİ KİMLİĞİMLE TANIMASINI İSTEMEDİM"

Tugay'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

Ben hayatının tamamını İzmir'de geçirmiş biriyim. Siyaset sorunların çözümü için içinde olmamız gereken bir sistem. Aileden beri bizler Cumhuriyetçi, Atatürkçü, çağdaş, laik yaşandığımız için kendimi CHP'de hedefledim. 2010 yılında üye oldum ve çeşitli görevlerde bulundum. Bir taraftan da hekimlik görevime devam ettim ve çok çalıştığım halde siyasi reklamımı yapmadım. İnsanlar benim siyasetçi tarafımı çok bilmediler, çünkü hastalarımın beni siyasi kimliğimle tanımasını istemedim.

Başkan Tugay'dan Körfez tüp geçişi projesine eleştiri... "Yapsalar ücreti 800 TL" Başkan Tugay'dan Körfez tüp geçişi projesine eleştiri... "Yapsalar ücreti 800 TL"

"DENEYİMİ OLMAYANLARIN BÜYÜKŞEHİR ADAYI OLMASI EKSİKLİK YARATIYOR"

Hayatımın dönüm noktalarından biri oldu belediye başkanlığı ve siyaset üzerinden tanınır bir insan olmanın nasıl bir şey olduğunu anladım. Geçen 5 yılı bir cerrah olarak hayatını sürdürmüş, siyasetle de alt eviyelerde ilişki kurmuş biri olarak yerel yönetim anlayışını geliştirmek açısından değerli bir 5 sene yaşadım. Bugün kentimizde ve başkan kentlerde yerel yönetime aday olmuş değerli siyasetçilerin yerel yönetim deneyimine sahip olmamasının olanlarda nasıl eksiklikler yarattığını görüyorum. Bunu kendimi övmek için söylemiyorum ama İzBB adaylığı noktasında mümkünse ilçe belediye başkan adaylığı deneyimi yaşamış birisini bu göreve aday göstermek en sağlıklı tutum. Bu deneyimi yaşamayan insanların belediye yapısını, görev ve sorumluluk alanları, mevzuat, meclis yapıları, merkezi siyasetle belediyelerin nasıl iletişim içinde olduğunu anlamaları  mümkün değil. 5 yıl görev yaptıktan sonra bu göreve aday gösterilmemi doğru buluyorum. Kendim talip oldum, Özgür Özel ile görüştüm, onun da onayını alarak aday oldum.

"İKLİM, SU, GIDA KRİZİ VAR"

Çevre sorunlarının olmaması, atıkların toplanması ve bertarafı, zabıta hizmetleri ve yan hizmetler temel belediyecilik hizmetleri. İçinde bulunduğumuz şartlarda ek sorumluluklar da var. En önemlisi kentin geleceğini yönlendirmek, mevcut durumda insanların yaşadığı sıkıntılarda, hizmet almadaki boşlukları görerek politika geliştirmek. Ülkemiz ekonomik kriz içinde, bir yoksulluk, sos ekonomik adaletsizlik surumu var. Toplumun bazı kesimleri açlık, barınma krizleri yaşıyor. Eğitime erişmede, iş bulmada, üretim, yatırım yapmada sorunlar var. Bunun yanı sıra iklim krizi sorunu var. Su, gıda krizi var. 

"İKLİM BELEDİYELER AĞI GEREKİYOR"

5 yılda sürdürülebilirlik kavramı adı altında kentimizin bu krizlere hazırlanmasıyla ilgili çok çalışma yaptık. Sürdürülebilirlik ofisi oluşturduk. Karşıyaka ilk bu alanda rapor hazırlamış belediye oldu. Karşıyaka'yı sıfır emisyonlu yer haline getirsek de iklim krizini engelleyemiyoruz. Bu çalışmaların ulusal düzeyde ve uluslararası düzeyde yürütülmesi lazım. Türkiye'de iklim belediyeler ağı gerekiyor. Bir belediyeler birliği kuramadığımız için, bunun için Cumhurbaşkanının onayı gerekiyor, bu yüzden seçtiğimiz belediyelerle, belediyeler grubu oluşturarak yaptık. 

"EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ İKLİM KRİZİ"

Daha önce iklim krizi belediyeler için öncelikli değilken merkezi hükümetin konuya ilişkin yetersizliği nedeniyle belediyelerin en önemli görevlerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki 5 yılı kapsayan en önemli görevimiz. 

"EGOSANTİRK SİYASETÇİLERİN DAR GÖRÜŞLERİNDEN KURTULMALYIZ"

En önemli işimiz planlama, imar planından bahsetmiyorum. Plansız olan yerel yönetimin hedef koyması mümkün değil. Her ne yapacaksak çok iyi planlayarak başlamamız lazım. Dünyadaki başarılı yönetimler ne yaptıysa onu yapmalıyız, kentin verilerini en sağlıklı şekilde toplamanız gerekiyor. Bu verileri doğru ve sağlıklı şekilde analiz etmeniz gerekiyor. Saptadığınız problemler için vereceğiniz stratejik kararları da onun üzerine vermeniz gerekiyor. 1 yıl sonra, 20 yıl sonra neyi başaracağınızı belirlemiş olacaksınız. Egosantrik siyasetçilerin dar kafalı görüşlerinden kurtulmak lazım. Kimsenin her şeyi bilmesi, dar çerçeveli kararların başarılı olması mümkün değil. Konunun uzmanları bir araya gelmeli ve karar alınmalı. Katılımcı demokrasiyi işletmek zorundayız. Bu planlamaları yapacak bir kurma ihtiyaç var, İzmir planlama ajansı. İzBB'de var ama benim hayal ettiğim gibi çalışmıyor, İstanbul'daki benim anlattığım gibi çalışan bir ajans.  İzmir Planlama ajansımızı bu çerçevede yeniden kuracağız. 

"YAPAY ZEKADA ÖNCÜ BELEDİYE OLACAĞIZ"

Veri toplama işi veri mühendisliği konusu. Bu çok yeni çalışmaya başlayan bir bilim dalı. Veri mühendisliğinin ayrılmaz işi de yapay zeka. Yapay zekayı her konuştuğumuzda, il başkanımız il kongremizde konuştuğunda 'ne alaka' dedi insanlar, bunu anlamayan, görmeyen bilmeli ki kendisinin ciddi bir bilgi noksanlığı var. Genel Başkamız yapa zekâdan faydalandığını söylediği zaman birçok söylem oldu. Kendi cahilliklerini görmeden küçümsemeye çalıştılar. Oysa buradan doğru kararlar çıktığını anlamaları gerekiyordu. Bizim andında milyonlarca veriyi toplamamız değerlendirmemiz mümkün değil ama yapay zeka bunu yapabiliyor. Önümüzdeki dönemde yapay zekayı yerel yönetimlerde kullanmak zorundayız. Bunun için şimdiden ilgili üniversitelerdeki bazı hocalarla yazışmalarımızla, görüşmelerimizle bağlantı kurduk. İzBB eğer benim başkanlığımda yönetilecekse Türkiye ve dünyanın yapay zeka kullanma açısından öncü belediyelerinden olacak. 

"İNSANLAR DIŞARIDA UYUMAMALI"

Belediye çalışanlara 'Siz doğru yerde mi çalışıyorsunuz, verimli misiniz, başka bir pozisyonda mı değerlendirilmelisiniz" diye" sormalıyız. Biz bunu Karşıyaka'da yaptık. Ben bazı birimleri kapatmayı, bazı birimleri açmayı, iştirak şirketlerde yeni görev tanımlamalarında bulunmayı düşünüyorum. Her türlü kaynağın en verimli kullanılacağı yönetim anlayışını devreye sokmayı düşünüyorum. Hedeflerimizi koyduk, çalışmaya hazırız. Toplumla entegreyiz, şeffafız. Kenti hep beraber yönetiyoruz. Bu şehir sadece belediyenin değil, herkesindir. Herkesin söz ve katılım hakkı vardır. Mutlaka bir yarış da olmalıdır. Toplumdaki ekonomik adaletsizlikleri azaltmalıyız, bu sadaka verme eylemini geçmedir. İnsanlarımızın aç olması, barınma sorunları, ağır hastalıklarla baş ederken sahipsiz, yalnız olmaları, dezavantajlı grupların kentten yararlanamaması, tacize, tecavüze uğrayan insanların acısının görülmemesi benim insanlık medeniyetine yakıştıramadığım şeyler. Bu bireysel olarak çözülemez, kamu üzerine düşeni yapmalı. İnsanların dışarıda uyumaması için bir şeyler yapılabilir. 

"YOL PARASINI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN YAYAN İŞE GİDENLER VAR"

Su parasıyla ilgili çok şikayet var. Bazı insanlar için o parayı ödemek çok zor, ulaşım ücretini ödemek çok zor. Bir gün marketteyim, şarküteri reyonundaki arkadaş bir müşteriyle konuşuyor. "Ben asgari ücretle çalışıyorum, otobüse para veremiyorum, 8 kilometre ötedeki evimden yürüyerek gidip geliyorum işe" dedi. Bunları yaşayan insanları görmek gerekiyor. Su parasını bir anda düşüremeyeceğiz ama enerji yatırımları, verimlilikle suyun maliyetini düşürebiliriz. Ancak hemen yapacağımız, kendi geliri su parasını ödeyemeyecek kadar sıkıntılı olan insanlara 4 metreküpü çok ekonomik fiyatlara vermemiz gerekiyor. Bütçenin doğru kullanımı, yeni kaynaklar yaratılması gerekiyor. 

"İLÇE BELEDİYELERLE KOORDİNASYON İÇİNDE OLMALIYIZ"

Alt yapı sorunlarımız var. Kanal Master, su master, ulaşım master planları var ama güncel değil. 2050 vizyonuyla giderecek şekilde aksiyon planımız olmalı. İlçe belediyeleriyle her konuda koordinasyon içinde çalışacağız. Kentimizin tasarım rehberi yok. 

"ÇEVREYOLUNU DESTEKLİYORUZ, TÜP GEÇİDE KARŞIYIZ"

Şehir Hastanesi ulaşımıyla ilgili planlama yapılmalı, devam eden raylı sistem yatırımları tamamlanmalı. Havaalanına giden yol, çevreyolu çok sıkışık, alternatife ihtiyaç var. İkinci çevreyolunun elzem olduğunu biliyorum ve çok destekliyorum. İzBB, çevreyoluna karşıyız dememiş, yapılan projede hatalar olduğunu söylemiş. Bağlantı noktaları hatalı, gereksiz tüneller var. Bunların olmaması daha uygun olur diye görüş bildirmiş. Buradan belediye çevreyolunu istemiyor diye algı çıkardılar. Ama tüp geçit projesini istemiyoruz. Karşıyaka'dan gelen kaç araç körfezin çevresini dolaşıyor ve İnciraltı'na geliyor. Konak Tünelini kullanmakla çevresinden dönmek arasında ne fark var!

"HÜKÜMET KAYNAK AYIRAMIYOR, KAYNAĞI YOK"

Kentsel dönüşümde hükümetin yapması gereken çok iş var ama gücü yok, maddi gücü yok. Cumhurbaşkanı daha çok hizmet alabilmek için hükümetten olan belediyeleri seçin diyor ama bakın oralara Gaziantep'e yok. Karşıyaka Stadını yapamadılar, mahkemeler bitti, önündeki engeller kalktı. Hamza Dağ'ın kolaylaştırıcılığıyla o zamanki Bakan Mehmet Kasapoğlu'na gittik, 'stadımızı yapar mısınız' dedik, 'bizim buraya ayıracak kaynağımız yok, yapamıyoruz' dedi. O zaman devrini istedik, devretmediler ve İzBB de yapmadı. Bu teklif benim başkanlığımda da geçerli. Her şey yarım yamalak, kaynakları yok. Menemen'de tarım arazisi sattırarak kaynak yarattılar. Hükümette para olmadığına çok eminim. 

"KALKINMA BELEDİYECİLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR"

CHP'li belediyeler sosyal ve altyapı belediyeciliği dediler ama artık bizim kalkınma belediyeciliğine ihtiyacımız var. İzmir kendi ayakları üzerinde durabilecek bir kenttir. 

4 TANE KOMPOST TESİSİ VAADİ" 

Atık bertaraf sistemi için kompst tesisi vaadi veren Tugay, "Kompostlar, tarım alanlarla desteklenmeli. Ege üniversitesi'nde hocalarımızla görüştük. 4 tane kompost tesisi kurmayı düşünüyorum. İnsanlardan para karşılığı atık almayı düşünüyorum. İlkimle ilgili önemli bir dezavantajı ortadan kaldıracağız" ifadelerine yer verdi.

"YAPAY ZEKA İÇİN ALTYAPI VE İNSAN KAYNAĞI YOK" 

Tugay Yapay zeka altyapısına ilişkin gelen soruya ise, "İlkesel olarak kendi altyapımız ve insan kaynağımız olması gerektiğini düşünüyorum. Sürekli eğitim odağı olsun diyere bir düşüncem var. Bunu kurmak kolay değil. Türkiye'de yeterli sayıda uzman yok. Belediyelerin faydalanması gerekiyor. Bizim şimdiden entegre olmamız lazım. Erken kalkan yol alıyor. Biz erken kalkan belediyelerden biri olacağız. Yurtdışından destek alabileceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"ÇEVİK BELEDİYE"

Çevik belediyecilik anlayışından bahseden Tugay, "Ben kimseye eziyet etmeyi düşünmüyorum. Herkesin memnun olacağı şekilde uzlaşmacı olacağız. Kamusal alanların tüm halka eşit sunulması gerektiğini düşünüyorum. Biz kentsel dönüşüm çalışmalarında da sık sık yaşıyoruz. Burada yapmanız gereken doğru var ancak o doğruyu tam yaparsanız mağdur olacak insanlar da var. Çözümü bulana kadar arayışta olmak en doğrusu. Belediye yönetimi biraz pratik yönetim işi. İlk 6 ay içerisinde hızlı hizmet üreteceğimiz bir çalışma dönemi belirledik. Çevik belediyecilikle karar alma, kararların uygulanması süreçlerini hızlandırmak adına seri çalışacağız ve buna uygun insanlar yetiştireceğiz. Personeller sürekli eğitimden geçecek. Bakış açısınına değiştirmeyi amaçlıyorum. Sorun olduğu zaman olabildiğinde hızlı çözüm üreteceğiz. Kimseye eziyet etmeyeceğiz ve maksimum uzlaşma sağlayacağız" dedi.