Plazanın 20. katında olayın meydana geldiği ofise geçen heyete tarafların avukatları eşlik etti. Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, güvenlik gerekçesiyle keşfe getirilmedi. Mahkeme başkanı ve üyeler, adli tıp kurumundan bir uzman ve bir inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle olay yerinde inceleme yaptı. Mahkeme başkanı, bilirkişilere olaya ilişkin sorular yöneltti. Mahkeme heyeti, Çet'in ölümünden sonra olay yerine ilk gelen ekipte bulunan 10 Nisan Polis Karakolu’nda görevli polis memurunun da bilgisine başvurdu. Şule Çet'in düştüğü yerde de inceleme yapan heyet, daha sonra olay yerinden ayrıldı. ‘MAALESEF İKİ SANIK DA KEŞİFTE HAZIR EDİLMEDİ’ Keşfin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Çet ailesinin avukatlarından Onur Tatar, bir önceki celse mahkeme heyetinden sanıkların keşif esnasında hazır edilmelerini istediklerini belirterek, "Maalesef iki sanık da güvenlik gerekçesiyle keşifte hazır edilmedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'nın orta yerinde, her türlü güvenlik tedbirinin alınmasının imkan dahilinde olduğu bir yerde iki sanığın güvenlik gerekçesiyle keşif mahalline getirilmemesi kabul edilebilir değil. Sanıkların güvenliği kadar bu ülkenin sokaklarında yürüyen her kadının güvenliği de hepimiz için önemlidir" diye konuştu. Şule Çet'in üzerindeki iç çamaşırı ve kadın pedinin hala bulunamadığını ifade eden Tatar, tecavüz bulgusunu ispatlayabilecek en önemli delillerin kaybolmasında ihmali olanlardan hesap sorulmasını istedi. Mahkeme heyetinin, adli tıp uzmanları Prof. Dr. Çağlar Özdemir ve Prof. Dr. Hakan Kar'ın keşif esnasında işlemlerde bulunmalarına müsaade etmediğini kaydeden Tatar, söz konusu uzmanların keşfin ardından olay yerinde inceleme yaptıklarını ve hazırlanan raporu dosyaya sunacaklarını belirtti. Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı. İddianamede, sanıklar hakkında ‘cinayet’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istenmişti.