GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Başkan Soyer, 9 Eylül kutlamaları ve kendisine yöneltilen eleştirilere çarpıcı açıklamalarda bulundu.
9 Eylül kutlamalarıyla ile ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Soyer, "İzmirli olmanın gururuyla buraya geldim. Çok güzel, olağanüstüydü. Hepimize iyi geldi. Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna talipken meydanlarda çıkıp 100. yılını kutlamak bize nasip olacak diyordum. Kurtuluştan Lozan Anlaşmasına, Cumhuriyete... Bütün bunlar bizim dönemimizde kutlanacak. Göreve başladıktan sonra bütün hazırlıklara başladık. 9 Eylül'de o iki üç saatlik hikayenin arkasında aylarca süren bir emek var. Çok ciddi, titiz hazırlandık. Neden, çünkü bu hız çağında hafızamız kayboluyor. Geçmişimizi, o tarihi unuttumuz zaman sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek mümkün değil. Ancak o köklere sahip çıkarsanız, onları iyi anlarsanız sürdürülebilir bir gelecek kurarsınız. Dolayısıyla ikinci 100. yılda hafızayı tazelemekti. Yıllarca insanların eğlencesini, neşesini çaldılar. İnsanlar gülümsemeyi, tebessümü unuttu neredeyse. Krizler, sıkıntılar o kutuplaştırmaları insanların neşesi çalındı. Festivaller kısıtlandı. Konserler yasaklandı. Biz o eğlenceyi, neşeyi geri vermek istedik. Özetle biz o üç şeyi vermek istedik. Birincisi 9 Eylül'ün kutlanması ve hafızasının tazelenmesi. ikincisi görsel şölen vardı ve Tarkan" dedi.
BU VATAN HAİNLİĞİ DEĞİLSE NEDİR? ELBETTE Kİ OSMANLIYI SEVİYORUM
Cumhur İttifakı tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı Nutuk'tan bir bölüm okuyarak yanıt veren Başkan Soyer, "Nutuk'un ilk sayfasında Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, Samsun'a çıktığımda ilk genel görünüm ve durum. Ülkeyi dünya savaşana sokanlar kendi rahatları için ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış. Ve yalnızca tahtını güvence altına almak için alçakça önemler almakta. ve Damat Ferit Paşa yönetimindeki hükümet; zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak. Yalnızca padişahın sözlerine bağlı ve kendilerini koruyabilecek duruma razı" demiş. Osmanlı, Selçuklu bizim atamız. Sadece birilerinin, bir fikre inananların ataları değil, hepimizin ataları. Ama Vahdettin ile Fatih Sultan Mehmet Han bir mi? Fatih Sultan Mehmet, dönemin en karizmatik, en vizyonel liderlerinden biri. Dört dil biliyor. Muazzam bir vizyonu var. Peki, Vahdettin ile karşılaştırabilir misiniz? Vahdettin ki, Çanakkale geçilmez demiş, binlerce kişi canı feda etmiş. Ondan sonra O Çanakkale'yi geçilir hale getirmiş bir kurşun sıkılmadan hem de... O Fatih Sultan Mehmet Han'ın aldığı İstanbul'u Serv ile teslim etmiş emperyalist güçlere. O Mustafa Kemal Atatürk için idam fermanları çıkarmış suikastlar düzenlemiş. Ve nihayet o hayran olduğu İngilizlerin teknelerine binip kaçmışlar. Biri eylülde biri kasımda. Şimdi siz onları atalarımızla bir tutabilir misiniz? O hırsızları, bu haramileri, tutamazsınız! Piri Reisler, Barbaros Hayrettinler.. Bunlar hepimizin atalarımız. Onlarla iftihar ediyoruz. Bu vatan hainliğiyse nedir? Ülkeyi emperyalistlere teslim etmek. O Serv'i imzalamak. Ondan sonrada onların gemilerine binip o şehri terk etmek. Milli kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk için idam fermanları hazırlamak, suikastlar düzenlemek... Bu vatan hainliği değil de nedir? Biz bunların teşhir edip, gerçekte ne olduğunu söylemeyip ne yapacağız? Eğer bu milleti seviyorsak bunları söylemeliyiz. Elbette Osmanlı'yı seviyorum. Benim şehrim İzmir'in en görkemli, şaşalı dönemi Osmanlı döneminde yaşanmış. Bizim Osmanlı'ya karşı olmamız mümkün olabilir mi? Osmanlı'ya karşı sevgi, saygı atalarımız olan sevgi neden birilerinin tekelinde olsun? Elbette ki biz de seviyoruz, sahip çıkarız" dedi.
O SÖZLERİ BÜTÜN İŞGALCİLERE KARŞI SÖYLEDİK
Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz çok gururluyuz. İzmirli olmanın onurunu yaşıyoruz. Ama şunu çok net olarak söylemek istiyoruz. Bizim yaptığımız o konuşmamızda temelinde çok net ifadeler var. Uyanık olalım ey milletim! Uyanık olalım ey İzmirliler. 100 yıl sonra yine emperyalistlerin tehditleri, saldırılarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Ve bu vatanı, bu milleti yine savunmak zorunda olacağız. Emin olun, böyle bir emperyalist tehdit karşısında yine ilk kurşun İzmir'den atılacaktır, yine son kurşun İzmir'den atılacak. İzmirli bu vatana sahip çıkmaya devam edecektir. O yüzden hafızayı tazelemekten bahsediyoruz. ikincisi, barışı savunmak zorundayız. Bir emperyalist saldırı karşısında en başta İzmir savaşacaktır. Yunan'ın 'Y'sini ağzımıza almamışız. Böyle bir şey olabilir. Biz bütün emperyalist işgalcilere karşı söyledik. Emperyalistlere karşı en büyük tokat İzmir'den atıldı. O nedenle hepsini birden kast ederek söyledik. Bunu neden yapıyorlar biliyor musunuz, o kutuplaştırma, o ayrıştırma siyaseti. Barış sözcüğünden bile toplumu bölme, ayrıştırma buna nasıl bir şey biliyor musunuz? Böl yönet var ya... Böl yönet, bazı yöneticilerin çok kolayına geliyor. Böyle yönetmek kolay çünkü. Tüm toplumu farklılıklarıyla, tüm renkleriyle yönetmek çok zor çünkü. Kutuplaştırarak yönetmek istiyorlar. O yüzden barış sözcüğünden bile ayrıştırmaya çalışıyorlar. Onun için Atalarımızdan ayrıştırmaya çalışıyorlar. Bu tuzaklara düşmedi millet. O 9 Eylül günü insanlarımız o tuzaklara düşmediğini gösterdik. Biz o çokluklarla birlik olmayı başardık. Emin olun ki herkesin yüzü gülüyordu. Neşeyi, birlikte olmayı gurunu hatırladı. Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkmanın gurunu hatırladı. Bunu niye biz bütün Türkiye'ye yaşamayalım. "





