Ülke genelinde muhalif belediyelere karşı yürütülen soruşturmalar, toplumun geniş kesimlerinden tepki görmeye devam ediyor. 2 Temmuz’da İzmir’de başlatılan yolsuzluk soruşturmasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON’un eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu 60 kişi tutuklanmıştı. Tüm Bel-Sen ve Belediye-İş Sendikalarının İzmir şubeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binaları önünde ortak bir basın açıklaması yaparak soruşturmalara tepki gösterdi.

“EMEKÇİLERİ CEZALANDIRMA GİRİŞİMİDİR”

Seçilmiş belediye başkanlarına karşı antidemokratik bir sürecin yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İktidar, sandıkta kazanamadığı belediyeleri yargı sopasıyla hizaya getirmeye, halkın iradesini gasp etmeye çalışıyor. Yerel seçimlerde ortaya çıkan demokratik iradeyi hazmedemeyenler, bugün Hakkâri’den İzmir’e, İstanbul’dan Adana’ya, Antalya’ya dek seçilmişleri hedef alan bir saldırı dalgası yürütüyor. Kayyım atamalarıyla başlayan bu antidemokratik süreç, şimdi yolsuzluk bahanesiyle yürütülen gözaltı ve tutuklamalarla daha da derinleştiriliyor. 2024 yerel seçimlerinden sonra Hakkâri’de başlatılan kayyım ve baskı politikaları; bugün İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Adıyaman ve Büyükçekmece belediyeleriyle sürdürülüyor. Ana muhalefet partisi başkanının konuşması soruşturma konusu ediliyor, seçilmiş milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için işlemler başlatılıyor. Bu tablo; yargının bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını, muhalefetin kriminalize edilmeye çalışıldığını ve halkın iradesine doğrudan darbe vurulduğunu açıkça göstermektedir. Bu yalnızca belediye başkanlarını değil, o kentlerde yaşayan milyonlarca yurttaşı ve o belediyelerde görev yapan emekçileri cezalandırma girişimidir.”

“HUKUKSUZLUK SONA ERMELİ”

İzmir’de başlatılan soruşturmada bazı sendika yetkililerinin de tutuklandığını ifade edildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon da bu baskı politikasının bir parçasıdır. Sendikamızın Şube Kadın Sekreteri Şükrüye Yavuz’un da aralarında bulunduğu onlarca emekçi, sabahın erken saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmış, birçok arkadaşımız tutuklanmıştır. Oysa hepsi kamunun gözü önünde çalışan, evleri ve işyerleri belli kamu emekçileridir. Yerel yönetim emekçilerine yönelik bu sindirme politikaları yalnızca bireyleri değil; kamucu, toplumcu ve halkçı belediyecilik anlayışını da hedef almaktadır. İktidar, her imzayı potansiyel suç olarak görüp kamu çalışanlarını korku ve belirsizlikle kuşatmak istiyor. Bu koşullarda kamu hizmeti üretmek değil, üretmemek suç olmalıdır; ama iktidar tam tersini dayatıyor. Bu politikalar karşısında bir kez daha haykırıyoruz: Kamu hizmeti üretmek suç değildir! Emekçiler suçlu değil, bu kenti var edenlerdir! Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, bu hukuksuzluk sona ermelidir. Emekçilerin onuruna, emeğine ve ekmeğine yönelik saldırılar karşısında susmayacağız.”

BÜYÜKŞEHİR’E ÇAĞRI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde başlatılan işten çıkarmalara da tepki gösterilen açıklamada şu çağrıda bulunuldu: “Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ve belediye yönetimini, emekçilerin yanında açıkça durmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayın. Ailelerine destek olun, tutuklu emekçilere sahip çıkın. Aynı zamanda, belediye ve bağlı kuruluşlarda süren işçi kıyımına son verin. Kentin emekçileriyle birlikte omuz omuza durmadan, bu karanlık saldırılara karşı aydınlık bir gelecek kuramayız. Bugün, aynı işyerlerinde birlikte hizmet ürettiğimiz işçi arkadaşlarımızla; doğumdan ölüme bu kente hizmet eden ve siyasi hesaplaşmalar uğruna işinden edilen Belediye-İş Sendikası üyeleriyle birlikteyiz. Hem bu kente hizmet üretirken hem de bu hizmet nedeniyle başlatılan siyasi operasyonlara, işçi ve emekçi düşmanı politikalara ve işçi kıyımına karşı mücadeleyi birlikte sürdüreceğimizi, yan yana duracağımızı buradan ilan ediyoruz. Bizler, emeğiyle kentini var eden yerel yönetim emekçileri olarak; kayyımlara, hukuksuz operasyonlara, yargı darbesine ve siyasi intikam politikalarına boyun eğmeyeceğiz.”