Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) üyeleri, meclis üyeleri ve muhtarlarla bir araya gelerek, gündeme getirdiği "Rezerv alanda arsa satışı yapılıyor" iddialarına yöneliK açıklamalarda bulundu. Sandal, satışların belgelerini kamuoyuyla paylaştı.

“ÖYLE YAĞMA YOK, BU ALAN DEPREMZEDENİNDİR”

Başkan Sandal, rezerv alanlarının oldukça yüksek bir maliyete satıldığını belirtti. Sandal, “Bir süre önce rezerv alanından TOKİ arsa satıyor dedik ve tüm arkadaşlar buna el birliği ile hayır dedi. Sonra biz ilgili evrakları gösterdik 18 milyondan 43 milyona çıkan bir bedel ile yeni kurulan bir şirkete satılıyor. Oradaki 2 bin metrekarelik bir alan 6-7 daire parası demek ve hepimiz Bayraklı’daki rayiç bedellerini biliyoruz. Bize de bir yazı gönderilmiştir ve 'satış gerçekleşmiştir,  iş ve işlemeler  mevzuata uygun yürütüldü' diyor.Nasıl ki sizin işleriniz mevzuata uygunsa Bayraklı Belediyesi’de iş ve işleyişleri mevzuata uygun yapacaktır, öyle yağma yok. O alan depremzedeye ait.  Bayraklı’ya yapılan yatırım 30 milyon enkaz dahil. 205 milyonluk bir satış daha var ayın 5’te. Bize gelen yatırım 30 milyon ama satış 200 milyon üzerinde” diye konuştu. 

“SİZİN DEPREMZEDEYE BAKTIĞINIZ GİBİ BAKMADIK”

Başkan Sandal, depremin gerçekleştiği anda hemen aksiyon aldıklarını ifade etti. Sandal, “Bir de ballı bir takas var, sonra bu arkadaşlar dönüp diyor ki siz ne yaptınız. Sizin yaptıklarınızı yapmadık, depremzedenin derdini, ihtiyacını çözmek ile ilgili sizin depremzedeye baktığınız gibi biz onlara bakmadık. Dertleri neyse gücümüz dahilinde ne gerekiyorsa onu yaptık. 900 personel ile Büyükşehir Belediyemiz ile 100’ün üzerinde vatandaşımızı o an  enkazdan çıkardık. İlk geceden itibaren ihtiyaç duyulan çadırları o pandemi şartlarında karşıladık. Bu süre zarfında hiç depremzede yurttaşlarımızdan çadır ihtiyacımız var ya da ihtiyacımız karşılanmıyor diye bir şey duydunuz mu? Her zaman yaşamı ilgilendiren konularda yurttaşların yanında olduk. 1.5 ay gibi kısa bir sürede de Bayraklı’daki çadırları kaldırdık. 5 bine yakın yurttaşımızı bir kira bir yuva kampanyası sayesinde evlere yerleştirdik. Uzundere’deki konutlar dayandı döşendi, Hilton Oteli keza öyle. 400’e yakın konutu Bayraklılı  iş insanları 1 yıl süreyle depremzedelerin hizmetine sundu. Bildiğimiz beyaz eşya firmaları 18 bin küçük ev aletini  ve 3’lü 300 adet beyaz eşya setini  vatandaşımıza verdi. Bunlar çadır ve geçici konut döneminde yapıldı. Elbette bundan öncede afetler yaşadık ama arama kurtarmaya katılan tüm ekipler AFAD, UMKE, herkes buradan ayrılırken dedi  ki ‘biz birçok yerde görev yaptık ama İzmirliler gibi bir birine kenetlene, adından harekete geçen   bir başka yer görmedik buradaki yurttaşların destek olması bir anda birleşmesi gibi bir şey görmedik’ AKUT, UMKE, AFAD, Kolluk kuvvetlerine ben de hepsine bir teşekkürü borç biliyorum” ifadelerini kullandı.

Sandal sözlerini şöyle sürdürdü; 

“DEPREMZEDENİN 2 YIL BEKLEME ZAMANI YOKTU”

Deprem ile ilgili süreç sadece bununla ilgili değil, binalar yıkıldı, enkaz kaldırıldı, geçici konut derken, İzmir Büyükşehir Belediyesi jeolojik etütleri başlattı, binaların karnelerini oluşturduk, imar yönetmeliğindeki değişikliklerden kaynaklı vatandaşın hak kaybını K sınırı ile çözdük, bu plan notlarını gerek Bayraklı gerekse Büyükşehir’deki siyasi grupların tamamı oy birliği verdi. Maliyetteki artıştan kaynaklı K sınırı içinde bir de yüzde 20’lik bir artış l verdik Bayraklı’dan oy birliği, Büyükşehir’den oy çokluğu ile geçti. Neden bunu plan notu ile yaptınız, revizyon ile yapmadınız dediler. Dostlar bunu söyleyen arkadaşlar bilir ki plan revizyonunu yapmak için öncelikle jeolojik etüt bitecek, hepsinin toplamı 2 sene ve depremzedenin buna dayanma gücü olmadığı için bunu plan notu ile yaptık. 

“DİLİNİN AYARINI KAYBEDENLER ARTIK BİRAZCIK DİLLERİNE SAHİP OLMAK ZORUNDADIRLAR”

Adalet Mahallesi’deki  80 hektarı,  Cengizhan, Edipbaksı’da 60 hektar, Yamanlar, Nafiz Gürman Mahallerinde ise  600 hektarlık alanı yeniden planladık Bu ne demek depremden sonra kentin yüzde 30’nu planladık demek, yetmedi depremde zorda kalan vatandaşların derdine dermen olmak için Halk Konut Projesi ile de depremzedelerin yanında olduk. Bunca yapılana, bunca emeğe bir şey yapmadınız demek. Sadece o kentin belediye başkanına değil, bürokratlara, çalışanlara ve depremzedelere de bir hakarettir. Dilinin ayarını kaybedeler artık birazcık dillerine sahip olmak zorundadırlar. 

“BİZİM ELEŞTİRİMİZ MERKEZİ HÜKÜMETİN İKİCİKLİ YAPISINADIR”

Birileri de devletle kavga ettiğimizi söylüyor biz devlet ile merkezi hükümet arasındaki ayrımı yapabilecek zekaya sahibiz. Vatandaşa da bu konuda hassas olmalarını söylüyoruz. Devlet biziz hepimiziz, Milli Savunma Bakanlığı da, Hazine  Bakanlığı da bizim, devlet başka bir şey siz başka bir şeysiniz. Bizim eleştirimiz merkezi idarenin ikircikli yapısınadır. Depremzedelere reva görünen  diğer uygulamalardan farkıdır. Biz sosyal medyadan bazı vekiller gibi aklımıza geleni yazıp, sonra da pişmanlık için de mevzuata uygun demiyoruz. Mevzuata uygun olan akla ve vicdana da uymalı. 

“İZMİR VE BAYRAKLI NEDEN UNUTULDU?”

Ülkemizde birçok yerde afet oldu, devletin onların yanında yer alması elbette bizim de temel isteğimizdir, Ege, Marmara, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu hiç fark etmez elbette merkezi hükümet orada olmalı. Buralarda bölgeye yapılan yatırımlar yerindedir ama İzmir ve Bayraklı neden unutuldu? Elazığ’a az bile yaptınız, onların bu sonuna kadar da hakkıdır. Bizim burada can kaybımız 117 Elazığ’da 41 can kaybı oldu. Yıkılan bina sayılarımız aynı ama bizde binaların orta ve az hasarlı olması ile ilgili yoğun bir çaba ve gayret vardı. Elazığ’da bunun tam tersi oldu az ve orta hasarlıları ağır hasarlıya çevirmek için özel bir çaba oldu ve bu kapsam da geçirildiler. Peki, aradaki fark ne? Binaların hasar durumunda söz etmek, politik bir yaklaşımdır, bunun altını çiziyorum bu politik bir tavırdır. Bu şu demek;  ağır hasarlıyı üstlenirim orta ve az hasarlıyı sana havale ederim demek. Biz defalarca dedik burada da önemli olan vatandaşın burada oturup oturamayacağızdır. Bir lobi daha oluşturmuşlar; orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili.

"GÜÇLENDİRMENİN MALİYETİ BİNA MALİYETİNİN YÜZDE 80'İ"

Sıvılaşma riski yüksek, yıllar önce yapılmış binalarda yapılacak güçlendirmenin ne anlama geldiğini bilmiyorum ben! Güçlendirme maliyeti yeni bina maliyetinin yüzde 80'i kadar. Yeniden zemin etüdleriyle, yeniden doğru mühendislik hizmeti ile yıkım yeniden yapım... Bu yıoldan bizi kimse geri çeviremez, geri adım atmayacağız. Bu bölgenin tamamında emekli öğretmen, polis, subaylarımız var. Birileri 5 kuruş kazanacak diye biz buradaki  mağduriyete evet demeyiz. 

"HANİ KUL HAKKI YEMEK HARAMDI?"

Bayraklı'ya 2, Elazığ'a 142 milyon lira verildi. İller Bankası bize 1 milyon, Elazığ'a 10 milyon verdi. AFAD SMS yardım kampanyasında bize izin yok, Elazığ'a 11 milyon, Kızılay SMS bize 0, Elazığ'a 42 milyon, Elazığ'a toplam 565 milyon lira gitti. Nerede adalet? Hani yaradılanı yaradandan ötürü seviyordunuz, hani kul hakkı yemek haramdı. Bu mudur yani? 

"DEPREMDE 5 OKULUMUZ YIKILDI 2'SİNİN İNŞAATI HALA DEVAM EDİYOR"

Bu meseleler aslında depremzede derneğimizin üzerinde durması gereken meseleler. Çadır süreci, geçici konutlar sürecini atlattık, bundan sonra bu noktaları takip etmeliler. Bize yapılan konut 8 bin 300, 3 bini inşaat halinde duruyor. Elazığ'a 23 bin konut yapıldı, üzerine 8 bin daha yapılacak. 5 tane okulumuz deprem nedeniyle yıkıldı, 2 yılı aşkın süredir, 2'sinin inşaatı devam ediyor, 3'ünde çivi çakılmamış. Bu mudur! 

"EMNİYET HİZMETİNİ BELEDİYEMİZİN BİNASINDA VERİYOR"

Biz her defa derdimizi doğru anlattık, 'depremle ilgili ne yapıyorsunuz' diyorlar ya! İzah etmeye çalıştık, plan revizyonuyla yaptıklarımızı anlatmaya çalıştık. Bunlardan biri de Çevre Şehirciliğe yazdığımız yazı, dedik ki; 'yukarıda rezerv alan var, kentsel dönüşüm  başlatmalıyız, emsalleri yüksek tutmadan bize rezerv alandan yer verin' dedik 2021 yılında. Bir kamu kurumuna depremle ilgili, kentsel dönüşümle ilgili yer talebi varsa; Milli Eğitim, kolluk güçleri kimden ne talep geliyorsa bu devletin, vatandaşın işidir, üzerimize düşen sorumluluğun hepsini yerine getiriyoruz. Bayraklı'daki okul ve camilerin yüzde 70'inin arsası belediyemize ait. Emniyet hizmetini Bayraklı Belediyesi binasında veriyor. Bir yatırımcı gelip bir arsaya okul yapacaksa biz direkt tahsisini yapıyoruz. Bizim bakış açımız bu.

"TAPULAR VERİLDİKTEN SONRA KİMLERE VERİLDİĞİNİ AÇIKLAYACAĞIZ"

7 proje alanında 15 bin 569 konut vardı bin 469 konut yaptı, rezerv alanda 3 bin konut beklemede. Ben nasıl arazi ve satışlarla ilgili var deyip ispatlıyorsam, depremzede yurttaşalarımızın da tapuları verildikten sonra depremzedeler dışında kimlere verildiğini tek tek söyleyeceğiz. Depremzedenin evine göz koyanlar, bugünden tezi yok geri dönsünler. O hakkı kimseye yedirtmeyeceğiz.

"DEPREMZEDEYE KONUT SATMAKLA KIZILAY'IN ÇADIR SATMASI AYNI"

Satışlar hakkında bilgi vereyim; biri 16 bin metrekare yaklaşık 100 milyon değerde, diğeri 10 bin metrekarenin üzerinde 65 milyonla ihaleye çıkıyor. Ne diyeceğiz! Depremzede derneğimiz burada, ayda bir ak parti ilde resim verdiler, milletvekilleriyle resim verdiler, Sayın Cumhurbaşkanı ile resim verdiler, geldiğimiz noktada hep bir temenni. Vatandaşın sorunuyla ilgileniyoruz diyenler biraz daha sağduyulu davranın. Ne oldu kredi? 0,89 15 yıl depremzedeye, müteahhide 0,69 15 yıl. Sınırlı sayıda depremzede için söylüyoruz bunu. Depremde mağdur olmuş yurttaşlarımıza kamu eliyle konut yapıp satmak ile Kızılay'ın çadır satması arasında fark yok. Depremzedeye ev satacağız, dışarıda kalana çadır satacağız. Bin yıllık devletin geleneği bu değil. İnşallah 15 Mayıs'tan sonra bütün depremzedelerimizin evleri yapılıp 1 kuruş almadan verilecek. Depremzede malına göz koyanlardan bu mallar alınacak. 

"BAYRAKLI, TOKİ'NİN BİLANÇO DÜZELTME SAHASI DEĞİL"

Rezerv alanda 40 dönümün satışı... Ormandan TOKİ'ye geçiyor, TOKİ Maliye'ye devrediyor, Maliye takasa gidiyor. Rezerv alandaki 40 dönümlük yeri Oyak'a veriyor. Karşılığında ne verdiler hala bilgimiz yok. Kimin malı nereye gidiyor? Açıklayın, hangi şart ve koşullarda hangi mevzuata uygun verdiniz? Oyak o konutları vatandaşa mı yapacak, başka iş için mi kullanacak? Bayraklı; TOKİ'nin bilançosunu düzelteceği saha değildir. Bayraklı herkese rağmen, her şeye rağmen, dayatmalara rağmen İzmir'in kalbi olmaya devam edecek, Türkiye'nin incisi de çok yakında olacak. Bu kent kendi küllerinden doğacak. 

"2 BÖLGEYİ DAHA REZERV ALAN OLMUŞ"

Vatandaşımızın 120 metrekare dairelerini 60-70 metrekarelere düşürüp vatandaşı mağdur etmeyin. O gün bize mühendislik dersi verenler, zeminden söz edenler, bundan sonra bu işin hep böyle olacağını söyleyenlerin, çok da öyle yapmadıklarını size anlatacağım. Osmangazi Mahallemizde 2 bölgeyi daha rezerv alan olarak belirlemişler, ne isterlerse o oluyor. Kanuna ve nizama uygun, 'pat burası benim rezerv alanım', kime göre, neye göre yok. Bu rezerv alanlarda inşaatlar 8 kat olacak, hani 5 kattan fazlası olmuyordu. Ne oldu depremzedenin çığlığına.

“NE TÜR BASKI VE TEHDİT İLE GELİRSENİZ GELİN BİZ GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”

20’ye hayır diyenler 350’ye evet diyor, hatta K sınırını da dahil ederseniz bu 5’lere yaklaşıyor burada yani 5 kat artış var. Bir daha da hiçbir arkadaşımız çıkıp sosyal medya hesabı üzerinden makamı, mevkii ne olursa olsun siyasi şov yapacağım diye burada işini düzgün yapana laf söylemesin. Biz kendimizi bu kente adadık, ne gerekiyorsa yapacağız ne tür baskı ve tehdit ile gelirseniz gelin depremzedenin hakkını gasp ettirmeyeceğiz. Ben birinin ataması ile gelemdim ben Bayraklı’daki yurttaşın oyu ile geldim ve onlara da söz verdim onların hakkını savunacağız, birilerinin bağırıp çağırması ile tehdit savurması ile biz geri adım atacak değiliz,  atmayacağız. İçinde olduğumuz durum bu ama bizimle ilgili iddiada bulunanlara söylüyorum lütfen bu gerçekler çerçevesinde bakın olaylara. 

“20 BİN NÜFUSLU ALANA 4 BENZİNLİK SİZCE MANTIKLI MI?”

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Sandal, iktidar cephesinin satılan alan benzinlik alanıdır şeklindeki savunmasını da değerlendiren Sandal, “Bizim tutumumuz şu rezerv alan depremzedenin malıdır. Oradaki her katma değer depremzedeye dönmek zorundadır.  Bölgede zaten sağda solda benzinlik istasyonu var buna rağmen bölgede bir daha 2 benzin istasyonu ön görülüyor bu mantıklı mı? 20 bin nüfus olacak yerde 4 tane benzin istasyonu mantıklı mı? 5-6 daire parasına satılmış depremzedenin malına ben evet mi demeliyim hayır mı demeliyim? Biz ticarete ve iş yapmaya karşı değiliz ama bunun vicdanları yaralamadan doğru ve ahlaklı şekilde bitirmesinden yanayız. 40 dönüm kime ne şekilde verildi biz nasıl bir açıklama yapacağız. Çok şükür İzmir’de de Türkiye’de de Milli Emlak eli ile 1 metre kare yer kalmadı şimdi bir de depremzedenin yerini satıyorlar. Mevzuata şöyle uygun olur; 10 Müteahhit alır her müteahhitin de farklı siyasi görüşü olur da anlarsın burada müteahhit aynı ve tek siyasi görüş var. 

“ASIL YARGI 15 MAYIS’TA”

Olayın mevzuata uygun olduğunun hatırlatılması üzerine Başkan Sandal, “Hepimiz bu ülkenin birer vatandaşıyız ne yazık ki bazen hayatın doğrusu ile mevzuatın doğrusu çakışmıyor. Mevzuata uygun olmaları vicdana uygun olduğu anlamına gelmez. Yargıya git dediler evrak yok dediler bakın elimde evraklar ve asıl yargı 15 Mayıs’ta.” 

“ÇÜNGÜŞ BELEDİYE BAŞKANI GELİYOR BURADAN YER ALIYOR, BUNLAR VİCDANINIZDA NASIL YANKILANIYOR?”

Diyarbakır Çüngüş Belediye Başkanı’nın da şirketin ortağı olduğunun söylenmesi üzerine Başkan Sandal, AKP’li  Çüngüş Belediye Başkanı ve evet  bu isim firmanın ortaklarından ve geliyor rezerv alanından yer alıyor. Bunlar vicdanınızda nasıl yankılanıyor? Sonra da bize susun diyorlar, susmadık, susmayız çünkü sustuklarımızda bizim sorumluluğumuz bu yakında gerçekleşecek ihaleyi de OYAK’ı da yakından takip edeceğiz. Bilip de susmak olmaz olamaz. Biz burada bir kurumu hedef almıyoruz, depremzedeye kim dokunursa onun karşısında biz dururuz.