Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, Millet İttifakı paydaşları CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan HDP polemiğinin, topluma nasıl yansıdığını değerlendirdi. 2019 yerel seçimlerinde özellikle Büyükşehirlerde CHP'nin elde ettiği başarıda HDP'nin önemli bir payı olduğunu kaydeden Yıldız, "2019 seçimlerine gittiğimiz zaman, yerel seçimlerin başarısında her ne kadar İYİ Parti 'Bizim oylarımızla İstanbul ve Ankara alındı' dese de, Adana, Antalya gibi daha önce CHP’de olmayan büyükşehirlerin alınmasında İYİ Parti'den daha öte HDP'nin blok oylarının yerel seçim zaferinde katkısı olduğu bilinen bir gerçek. Araştırma sonuçları da bunu gösterir. Yani HDP ve HDP'ye oy veren 6 milyonun üzerindeki seçmen, bugün Türkiye siyasetini domine etmiş düzeyde" dedi.  

"HDP BELİRLEYİCİ KONUMDA"

HDP'nin 6 milyonun üzerinde oyu olduğunu ve seçim sonuçlarını belirlemede önemli bir faktör haline geldiğini anlatan Prof. Dr. Yıldız, "Cumhur İttifakı açılım sürecinden sonra HDP ile olan görüşmelerin ardından, Haziran seçimlerinde ve Kasım seçimlerinde yaşananlar, seçimlerin yenilenmesi, Ankara Gar olayları aslında Türkiye siyasetinde otoriter yönetiminden koalisyona uzandı, seçimler yenilenmek zorunda kaldı. İkinci İstanbul seçimleri keza öyle. Burada bir gerçek var; Türkiye sosyolojisinde HDP'nin 6 milyonun üzerindeki oy oranı belirleyici konuma gelmiş durumda" ifadelerini kullandı.  

"ORTALAMA EĞİTİMDE VATANDAŞ MEŞRU GÖRÜYOR" 

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyeliği görevinde de bulunan Prof. Dr. Özkan Yıldız açıklamasını şöyle sürdürdü:  

Özellikle "dokunulmazlıklar kaldırılsın" noktasında CHP'nin 'bir bedel ödenecekse ödensin, biz korkmuyoruz' dendiğinde, Selahattin Demirtaş ve diğer milletvekillerinin hapse atılması, Türk siyasetinde önemli dönemeçlerdi. HDP bir turnusol kağıdı işlevi görüyor. HDP'ye yaklaşma - uzaklaşma mesafesine göre merkez sağ kendini konumlandırıyor. İYİ Parti malum ülkücü geçmişi olan kadrolardan oluşmuş bir siyasi parti. Belli hassasiyetler gösteriyor kendi tabanına yönelik olarak ama burada bir gerçek var; Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın birbirine yakın oranda oy almış olmasında, HDP seçimin kaderini belirliyor. Sadece seçimin kaderini de belirlemiyor, Millet İttifakı'nın vurguladığı kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, çoğulculuk, demokrasi, birlikte yaşamak, azınlıklar, Kürt ve Alevi sorunu, gayrimüslimler, laiklik meseleleri üzerinden bakıldığı zaman, her bir seçmen grubu zenginlik olarak değerlendirildiğinde, HDP'nin oyları meşru bir gerçekliği ifade ediyor. Yani ortalama eğitimli bir vatandaş da "HDP, mecliste temsil edilen bir siyasi parti ise; meşru ve hukuki bir yapıdır" diyor. 

"GÜNEYDOĞU SORUNU TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN"

Dolayısıyla bunun üzerinden siyaset yapılması, Türkiye'deki fay hatlarını yeniden canlandırır. Bu tekrar tetiklenirse Türk siyasal sistemine ciddi zararlar verir. Bugün doğu ve güneydoğu sorunu Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesidir. Bu sorunun çözülmesi gerekir. Suriye meselesinde şekillenen perspektiften bakıldığında, bizim CHP olarak liderimizin HDP ile görüşmesinin herhangi bir sakıncası olmadığı gibi, demokratik istişare, konuşma yollarıyla aslında Türkiye'de siyasetin normalleşmesinin önünü açmaktır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun helalleşme söylemi ve yapmak istediği konu bu. Bir taraftan Roboski'ye gidiyor, bir taraftan Adnan Menderes'in asılmasıyla ilgili yüzleşme yapıyor, bir taraftan CHP'nin hatalarını söylüyor, hatta CHP'den eleştiri aldı bir dönem. Bir gerçek var, helalleşme Türk demokrasisinde çok kıymetli bir seçenek olarak anlam buldu. Millet masasında yer alan siyasi partilerin sosyolojik tabanı da HDP'li Kürt seçmenden, İYİ Partili ülkücü seçmen, CHP'nin laik ve Atatürk duyarlılığı olan seçmeninden, Saadet Partisi'nin muhafazakar, mütedeyyin seçmeninden oluşuyor. Milliyetçi, muhafazakar insanlar, Kürk kökenli insanlar, devletine bağlı olarak Erdoğan iktidarına karşı bu masa ortaya çıktı. Bir vicdan buluşması olarak oluştu Millet Masası, bir sosyolojik payda oluşturdu.  

"AKŞENER HDP ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR"

Bu masanın başarısı Ankara ve İstanbul başarılarıyla tescillendi. Bugün tüm anketlerde, kamu araştırmaları Millet İttifakı'nın seçimden başarıyla çıkacağını bilimsel veriler gösteriyor. İYİ Parti'nin siyasal aktörlerinin dönem dönem HDP üzerinden, Millet İttifakı'nı tehlikeye atma süreci içinde olması bana göre bir siyaset. Akşener öteden beri 'Ben ana muhalefet partisi olacağım, başbakan olacağım, merkez sağı toplayacağım' diyor, böyle bir siyaseti canlı tutmaya çalışıyor. Bunlar da son derece normal ama Millet masasının en büyük partisi olan CHP'nin tüm toplum kesimleriyle barışık, görüşen bir parti olması son derece kıymetli demokratik açıdan. Bu demokrasinin zenginleşmesi anlamına gelir. 

"SİYASET VE TOPLUM BİRBİRİNİ TAMAMLAMALI"

Burada siyaset ve toplumun birbirini  tamamlaması gerekir. Yani siyasal aktörler, partiler, özellikle Millet İttifakı'ndaki ana partiler olan CHP ve İYİ Parti'nin; 2 büyük partiyi oluşturuyor, bu partilerde siyaset yapan aktörlerin biraz daha toplumun siyasi önceliklerinden, toplumun yaşadığı acil, kritik ve yaşamsal sorunlara riayet etmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.