Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, inşaat sektörünün durma noktasına geldiğini kaydetti. Hem inşaat hammaddelerinin hem de kat karşılığı oranlarının çok yüksek olduğunu belirten Kahraman, “Fahiş fiyatlar her ürün ve her sektör için önemli bir sıkıntı teşkil ediyor. Bu fahiş fiyatların inşaat sektöründe hareketlenmeye başladığını bundan birkaç ay önce ifade etmiştik. Önlem alınması gerektiğini söylemiştik. Hatta Müteahhitler Federasyonu olarak yaptığımız iş durdurmayla kamuoyuna ulaşmak istedik. ‘Bu fiyat artışları bizden kaynaklanmıyor, malzeme fiyatlarında büyük artış var’ demiştik. Bugün gelinen noktada maalesef hiçbir şeyin fiyatı durdurulamıyor. İnşaat sektörü bundan en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Kat karşılığı oranımız yüksek. Arsa sahipleri genellikle yüzde 50 istiyor, bu durumda siz kat karşılığı aldığınız işte kendinize 1 daire yapıyorken 1 dairede arsa sahibine yapmak zorundasınız. 100 daire yapıyorsanız 50’si arsa sahibinin oluyor. Dolayısıyla 2 daire yapıp 1 tane satabiliyorsunuz. Bu da şu anlama geliyor; 1 metrekare maliyeti bugün 5 bin lirayı geçti hatta öngörülemeyen fiyatlar var. 1 dairenin maliyeti en az 500 bin lira oldu. Bunu siz kat karşılığı yaptığınızda 1 milyon lira maliyetiniz var. Bu maliyet öngörülemeyen bir maliyet. Çünkü artık fiyat verilmiyor, siz demir alacaksınız 1 gün önce aldığınız fiyatla ertesi gün fiyat tutmuyor. Bu nedenlerle özellikle inşaat sektöründe arkadaşlar projelerini bekletmek zorunda, başka çaresi yok. Çünkü fiyat istikrarı yok. Fiyat istikrarı olmayan bir yerde mecburen piyasaların durulmasını bekleyeceğiz” dedi.

“FAHİŞ FİYATLAR DENETLENMELİ”
Sektörde fahiş fiyatların uygulandığına dikkat çeken Kahraman, “Biz uzun süredir bu fiyatlarla mücadele ediyoruz. Evet, dünyada tedarik zincirinde bir kırılma oldu. Dünyada üretim kısmen düştü. Özellikle bizim sektörde, inşaat malzemeleri alanında biz dünyada tedarikçi konumundayız. İç piyasada tedarik zincirinin kırılması veya maliyetlerin artmasını ifade etmek bir mazeret değil. Evet maliyetler arttı, enerjide artmıştı, ulaşımda, akaryakıtta artmıştı ama bu oran yüzde 300’lere varmıyordu. Maalesef çok fazla fahiş fiyatla üreticiler malzeme sattılar. Bunun tek sebebi vardı; dünyada kırılan tedarik zincirinden kaynaklı yurtdışına ihracat artınca üretici iç piyasaya sırtını döndü. Peki bundan sonra ne olacak; döviz kurlarındaki dalgalanmalarla birlikte işlerin tamamen duracağı endişesi var bizim açımızdan. Böyle bir kur, böyle maliyet yokken bu zamları yapanlar yarın ne yapacaklar gerçekten bilemiyoruz. O yüzden biz hükümetin etkin bir denetleme sistemiyle üreticileri denetlemesini istiyoruz. Bir kısmı için stokçuluk denilebilir ama diğer tarafta da aşırı fiyatların takip edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.

“KAT KARŞILIĞI ORANLARI AZALMALI”
Artan fiyatlar karşısında vatandaşın alım gücünün düştüğünü belirten Kahraman, “Siz bir ürünü alır, işlersiniz, maliyetinizin üzerine karınızı koyar, satarsınız. Bu maliyetler gerçekten vatandaşın alım gücünü ortadan kaldırdı. Sizin 1 milyon liraya mal ettiğiniz 100 metrekare bir daireyi karınızı koyduğunuzda kaça satmanız gerekiyor? 1.5 milyonlara vatandaşın daire alması gerekecek, bu da mümkün değil. Burada yapılması gereken, arsa sahipleri kat karşılığı oranlarını düşürmeli yani 100 dairelik arsayı verip 50 daire alacağım demekten vazgeçmeli, çünkü böyle bir müteahhit bulmak mümkün değil, altından kalkılmıyor. İkincisi ise fiyatların gözetim altına alınması gerekiyor. Kat karşılığı oranları düşerse belki biraz maliyetler aşağı çekilmiş olacak. Onun dışında çok zor maalesef” diye konuştu.





