Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu, Bergama’da yaptığı mitingin ardından Aliağa’ya geçti. Kılıçdaoroğlu, Aliağa Demokrasi Meydanı’na yaptığı konuşması esnasında Cumhur İttifakı Aliağa Belediye Başkanı Adayı CHP’li Özcan Durmaz’ı yanına çağırarak, sosyal belediyecilik ve belediye çalışanlarını işten çıkarmayacağına dair söz istedi. Mitingde; İYİ Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar da hazır bulundu. ÖZCAN DURMAZ’I ÇAĞIRDI VE… Konuşması esnasında Aliağa Belediye Başkanı Özcan Durmaz’ı çağırıp söz vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, “İzmir’in en güzel ilçelerinden birinde yaşıyorsunuz. Bu güzel yerde yaşamak dünyanın en güzel işlerinden birisi. Sizin milletvekiliniz olarak sizlere hitap etme onurunu bana verdiğiniz için yürekten teşekkür ediyorum. Baharı, birliği, beraberliği, kardeşliği getireceğiz. Hiç kimseyi kimliğinden, yaşam tarzından ötürü ötekileştirmeyeceğiz. 82 milyonu kucaklayacağız. Başkanlarımızdan 2 şey istiyorum; seçildiğin günden itibaren şu mahalle bana oy vermedi diye bir ayrım yapmayacaksın. Özcan Başkan’a da söyledim; tüm Aliağa’yı kucaklayacaksınız. Bir yerde bir ayrımcılık yapabilirsin; bir mahalle fakir ise oraya daha fazla hizmet götüreceksin. Herkesin yaşam standardı yüksek ve eşit olmalı. İkinci isteğim; seçildiğin andan itibaren halkın parasını harcarken yaptığın her yatırımın hesabını millete vereceksin. Kim gibi? Aziz Kocaoğlu gibi. Yaptığı her harcamanın hesabını millete veriyor” dedi. ASGARİ ÜCRET SÖZÜNÜ YİNELEDİ Asgari ücret vaadini yineleyen Kıçdaroğlu, şunları söyledi: “Asgari ücret 2 bin 200 TL olmalı. Biz bunu söylediğimizde mutfakta böyle bir yangın yoktu. Şimdi var. Bizim belediyelerimizde her yerde asgari ücret net 2 bin 200 TL. Özcan Başkan’dan bir talebim daha, 1 Nisan’dan başlayarak Aliağa Belediyesi’nde asgari ücret 2 bin 20 TL değil, 2 bin 200 TL olacak. Bir başka söz daha istiyorum. Biz kimsenin aşıyla, işiyle uğraşmayız, falan inançtanmış A partisiymiş, B partisiymiş, işimiz yok. İnsana hizmet asli görevimiz. Koltuğa oturduğun zaman şunun işine son vereyim bu işçi yanımda değildi demeyeceksin. Hiçbir ayrım yapmayacaksın. Tasada ve kıvançta beraber olmayı hepimiz özledik.” ŞİMDİLİK SADECE HAVAYA VERGİ ÖDEMİYORUZ Kılıçdaroğlu, “Siyasette zaman zaman kızmalar olur, bunu anlarım. Ama siyaset halka hizmet etmenin yoludur. Parti temsilcileri, ‘ben halka daha iyi hizmet götürürüm’ derler. Siyasetçi devleti yönetirken devlette liyakat esastır. Bir devlet geleceğini planlamak zorundadır. O planlama içinde herkes görevini yapar. Önümüzdeki 50-100 yıl sonra ne olacak? Türkiye nasıl kalkınacak? Yıl 2019… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kalkınma planı yok! 82 milyon vergi ödüyor? Yeni doğan çocuk da vergi ödüyor. Altına bez alırsınız vergi vardır. Musluğu açtığınız andan itibaren 5 çeşit vergi ödersiniz. 17 yıldır vergi ödüyoruz. Bir tek havaya vergi ödemiyoruz. 500 milyar borçlandırdılar. Kuyruklar oluştu. Varlık kuyruğu diyorlar. Varlık kuyruğu olsa ilk başta sen olursun, vatandaşı kovarsın” dedi. İYİ Partili ile yapılan ittifaka dikkat çeken CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bu seçimlerde demokrasinin kazanması lazım. CHP’nin ve İYİ Parti’nin sağlayacağı her başarı dünyada şöyle yansıyacak, ‘bütün baskılara rağmen halk demokrasiye sarıldı’. Biz çocuklarımız için mücadele ediyoruz. Bir de kendisini milliyetçi, ülkücü olarak tanımlayan kardeşlerime seslenmek istiyorum. Milliyetçilik sıradan bir olay değildir. Vatanını, bayrağını sevmek 82 milyonda hiçbir ayrım yapmadan herkesi kucaklamaktır. Çocukların yatağa aç girmediği bir ideal demektir. Tasada ve kıvançta birlikte olmak demektir. Milliyetçilik bir kum tanesi için canını rahatlıkla feda etmektir. Benim anladığım milliyetçilik budur. Atatürk’ün de anladığı budur. Bize böyle öğrettiler. Kendi topraklarında, kendi vatanında, Süleyman Şah türbesini kaçıranlara hangi yüzle kim destek verecek? O türbenin bulunduğu alan bize aitti. Ölümse ölüm, kavgaysa kavga. Ben kendi toprağımdan nasıl kaçarım? Terk ettiler. Bu benim ağırıma gidiyor. Bütün ülkücü kardeşlerimin düşünmesi lazım. Ben bunları söylediğimde ‘Bay Kemal konuştu’ diyorlar. Ne yapayım? Bay Kemal olmak için namuslu, dürüst adam olmak lazım. Herkesin inancına saygı duymak, inancı siyasete alet etmemek lazım. Bay Kemal olmak budur. Bay Kemal olmak için sabahın köründe oğluna ‘paraları sıfırladın mı?’ diye sormamak gerekir. Ben konuşmamayım da kim konuşsun? Çiftçinin, esnafın derdi var. Mutfakta yangın var. Son 1 yılda 1 milyon kişi işsiz kaldı” diye konuştu. İZMİR’İ İZMİR YAPAN ARKADAŞIMIZ Kılıçdaroğlu, İzmir’e yapılan yatırımlara ve maliyetine dikkat çekerek, “Özcan Başkan’a seçimi kazandıracaksınız. Başkana oy verirken bir başka başkana da oy vereceksiniz. Tunç Bey… O da çalışacak. O da mücadele edecek. Devraldığı bir bayrağı daha ileriye taşıyacak. Sizler için mücadele edecek. Hiçbir baskı önünde diz çökmeyecek. Yaşasın İzmir yaşasın İzmirliler diyecek. İzmir’i İzmir yapan, başkanlık döneminde İzmir’i markalaştıran, yaptığı tüm projeleri örnek olarak alınan başkan arkadaşımız var. Sayın Aziz Kocaoğlu… Gerçekten de gittiğim her yerde anlatırım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi metro yapar kilometresi 150 milyon, Ankara Büyükşehir Belediyesi kilometresini 100 milyon TL’ye yapıyor. İzmir Büyükşehir kilometresini 50 milyona yapıyor. Biri halka hesap veriyor, diğeri veremiyor. Biri kırsal ile kent arasında ilişki kuruyor, diğeri kuramıyor. Sandığa gidiyoruz değil mi? Altı okun altına oyumuzu basıyoruz. Bizim aday çıkarmadığımız yerde İYİ Parti’ye destek vereceğiz. Kardeş partimiz. Demokrasiden yana” dedi. SÖZ VERİYORUM; RANTIN DEĞİL HALKIN BELEDİYESİ OLACAK Millet İttifakı’nın Aliağa Belediye Başkan Adayı CHP’li Özcan Durmaz ise, “Aliağa’ya baharı getirdiniz, hoş geldiniz. Doğduğum ve doyduğum bu topraklara hizmet etmek için ekibimizle birlikte yola çıktık. Desteğinizle inşallah 1 Nisan’dan sonra Aliağa’mızı sizinle birlikte yöneteceğiz. Bizim belediyeciliğimizi hukuka bağlı ve sosyal demokrat bir belediyecilik olacak. Demokratik ve katılımcı bir anlayışla Aliağa halkının emanet ettiği bir belediyecilik sergileyeceğiz. Kullandığı tüm mali kaynakları hemşerilerimizle paylaşacağız. Şeffaf bir anlayış süreceğiz. Kapısı herkese açık bir belediyecilik anlayışı uygulayacağız. Temiz, dürüst ve adil bir belediyecilik anlayışı sergileyeceğiz. Ağacını, çevresini koruyan bir belediyecilik anlayışıyla Aliağa’yı yöneteceğiz. Aliağa halkının aynası olan meclis üyeleriyle hizmet edeceğiz. Kendimi ve ekibimi sizlere emanet ediyorum. Söz veriyorum; Aliağa Belediyesi rantın değil halkın belediyesi olacak” dedi.