İzmir'de, kendisini bir üniversite hastanesinde doktor olarak tanıtan O.T., 2017 yılı Haziran ayında, internet ilanıyla lüks otomobilini satmak isteyen M.B.'yi arayıp, kadın doğum uzmanı olarak tanıttığı ablası için aracı satın almak istediğini söyledi. Telefon görüşmesinden sonra O.T. ablası olarak tanıttığı E.Z. ile birlikte hastane binası önünde araç sahibiyle buluştu. Otomobili test etmek için araca bindiklerinde sürekli telefon görüşmesi yapan O.T. hastalarıyla konuşuyormuş gibi davrandı. Otomobili beğendiklerini ve satın almak istediklerini belirten O.T. ile E.Z., araç sahibiyle, satış işlemleri için notere geçti. Lüks otomobilin 145 bin lira bedelle satışının yapılmasının ardından, E.Z. yanında yüklü miktarda para taşımadığını ve ödemeyi banka hesabından yapacağını söyledi. Bir süre sonra ise E.Z., banka hesaplarındaki teknik bir sorun nedeniyle parayı yatıramadığını söyledi. Gün içinde paranın bir türlü yatmaması üzerine araç sahibi M.B. polise giderek şikayetçi oldu. Polisin yaptığı araştırmada, aracın aynı gün 120 bin lira ve 100 bin lira bedelle 2 kişiye daha satıldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine yapılan operasyonla O.T., E.Z. ve aracı satın alan M.Y. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan O.T. ile E.Z. hakkında, 'kendisini kamu görevlisi olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık' M.Y. için ise 'suç eşyası satın almak' suçundan dava açıldı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuksuz yargılanan sanıklardan O.T., 4 yıl hapis ve 290 bin lira adli para cezasına, diğer sanık E.Z. ise 3 yıl 4 ay hapis ile 241 bin lira adli para cezasına çarptırıldı. Sanıklardan M.Y.'ye, 'suç eşyası satın almak' suçundan 5 ay hapis cezası verildi.