Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.  

İZMİR’İN TARİHE GEÇMESİNİ İSTİYORUM
Konuşmasına İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül’e ilişkin mesajlar vererek başlayan İYİ Partili Dervişoğlu, “İzmir, kurtuluş gününü coşkuyla kutladı ama önümüzdeki yıl İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılını kutlayacağız. Sadece resmi geçitlerle, eğlencelerle değil, İzmir’in Türk tarihindeki yerinin doğru belirlenmesi açısından 100’üncü yıla farklı bir anlam yüklemenin yerinde olacağını düşünüyorum. 100’üncü yıl için şimdiden hazırlıklara başlanmasını, önümüzdeki yılın İzmir yılı olarak tarihe geçmesini temenni ediyorum” dedi. 

ÖĞRETMEN AÇIĞI
Dervişoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yeni eğitim yılı başladı, bu yıl da sancılarla başladı. Eksiklikler ve yetersizlikler söz konusu. Bunların başında da öğretmen açığı geliyor. Cumhurbaşkanı, 26 Haziran’daki yurt içi gezisinde, öğretmen açığının bulunmadığını söyledi. Oysa Sayıştay raporuna göre 450 bin, MEB’in açıklamasına göre 107 bin açık var. Bu yıl 35 bin öğretmen ataması yapıldı. Öğretmen açığının zaman kaybetmeden kapatılması, hükümetin bu konuda ciddi adımlar atmasını bekliyor. Ücretli öğretmenlerin zaman kaybetmeden kadroya alınmasını talep ediyoruz. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 500 bine yaklaşırken Türkiye hala senede 40 bin öğretmen yetiştiriyor. Hükümetin plansızlığı öngörüsüzlüğü yüzünden sancı giderek büyüyor.” 

Eğitim ve öğretim yılı ile ilgili yaşanan sorunlara değinen Dervişoğlu, “İzmir’de bir deprem yaşadık, bazı okullarda eğitime devam edilemiyor, başka yerlere taşınması suretiyle eğitimin devam etmesine çalışılıyor. Güzelbahçe’de 60. Yıl Anadolu Lisesi kullanılamaz durumda. Başka yere taşındı. Veliler ve öğretmenlerle temasta bulundum, ödenek sorunu yaşadıkları için taşınma işini bile doğru düzgün yapamıyorlar. Yük, veli ve öğrencilerin sırtına kalmış. Öğrenciler sıra taşıyor. Öğrencilerin eğitim yapacakları okulda, bu duruma düşüren zihniyeti uyarıyorum” diye konuştu.  

DEPREMZEDELERİN SORUNLARININ TAKİPÇİSİYİZ!
Dervişoğlu, “Depremin sancıları devam ediyor. Ağır hasarlı, orta hasarlı, yıkılan binalar var. Belirsizlik devam ediyor. Depremde zarara uğramış vatandaşlarımızın sorunlarının nasıl çözüleceğine dair ciddi açıklamalar bekliyoruz. Emsalden kaynaklı problemler var. Depremzedeler dernek, platform kuruyorlar ama karşılarında resmi bir muhatap bulamıyorlar. Bu sorunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Kentsel dönüşümün ranta dönüştürülmesine olan itirazımızı sürdüreceğiz” dedi.   

SİYASET RANT ÇIKIŞI  
Dervişoğlu, “İlçe ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Esnafın sorunlarını, halkın dertleriyle hemhal oluyoruz. Çiftçimizin yoğun olduğu bölgeleri ziyaret ediyoruz.  Geçen hafta Torbalı, Menderes, Selçuk’ta çeşitli temaslarda bulundum. Çiftçimiz çok zor durumda. Fiyatların tüccarların vicdanına bırakılmasından fevkalade mustaripler. Ürünlerini kaldırmadan tarlalarını yeniden sürmüşler. Hükümetin bu sorunlara çözüm aramak mecburiyetinde olduğunu hatırlatıyoruz. Esnaf perişan halde, hacizler kredilerle uğraşıyorlar. Hükümet ülkenin durumunu güllük gülistanlık gibi tarif ediyor. İktidar, artık yapması gereken işlere bakmalı. Siyasi rant arayışını terk etmeli” dedi.  

TRAFİK ÖNEMLİ SORUN
“İzmir’in önemli sorunlarından biri trafik sorunu” diyen Dervişoğlu, “Zaman kaybetmeden, çözümü yolunda ciddi adımlar atılmalı. Hükümet ve yerel yönetimin bu çözüm konusunda ortak adım atmasını bekliyoruz. Torbalı’nın Pamukyazı Mahallesinde önemli bir mesele var. Köyün muhtarı ve köyde yaşayanlarla görüştük, ciddi bir sorunla karşı karşıya olduklarını gördük. Orada bir kavşak çalışması yapılmış, sanki mühendisler burada trafik akışını nasıl sağlarız değil de nasıl yapsak kaza olur diye çalışma yapmışlar gibi görünüyor. 2 defa o kavşaktan döndüm, kaza olma ihtimali kendini hissettirdi. Orada yol çalışması yapılmış mahalle 2’ye bölünmüş. Ne üst geçit, ne yaya geçidi, ne trafik lambası var. Bunu Bakanlığa kadar ileteceğim ama Karayolları Genel Müdürlüğü’nün orada ciddi bir çalışma yapmasını ve sorunu çözmesini talep ediyorum. Takipçisi olacağım” dedi.  

HÜKÜMETE EKONOMİ ÇIKIŞI  
Ülkede yaşanan ekonomik krize vurgu yapan Dervişoğlu, “Türkiye’nin gerçek gündemiyle meşgulüz. Yapay gündemlerle zaman kaybetmiyoruz. İzmir’in tüm vekillerini hangi partiden olursa olsun, vatandaşın dertleriyle baş başa bırakmamak çare olabilmek adına vatandaşla iç içe olmaya davet ediyorum. Bu çağrım öncelikle iktidar partisi milletvekillerinedir. TÜİK’in verdiği rakamlar üzerinden ülkede refah varmış, her şey güllük gülistanlık gibi sunmaktan vazgeçmesinler. Yaraya parmak bassınlar, dertlerin çözümü için adım atsınlar” dedi.  

BİZ NASIL SAYGIYLA BAKIYORSAK…  
Millet İttifakı’nda sorun olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Dervişoğlu, “Millet İttifakının, Cumhur İttifakı’ndan farklı bir yanı var. CHP ile ittifakı kurarken gerek genel gerek yerel seçimde yaptığımız 2 ittifakı da protokole bağladık. Her iki ittifakın da kendi içinde oluşmuş şartları var. Cihan Paçacı’nın açıklamasının bir bardak suda fırtına koparacak bir açıklama olduğunu düşünmüyorum. Halisane bir açıklama. Millet İttifakının ruhunu yaşatmamızı milletimiz istiyor. Dolayısıyla Millet İttifakı sıradan bir ittifak değil, milletin talebiyle oluşmuş bir ittifaktır. Kısır tartışmalarla bozulmasını beklemek abdestle iştigaldir. Özellikle havuz medyası, ittifakın içinde çok ciddi sorunlar varmış gibi göstermeye çalışıyor. Ortada seçim olmadığı için CHP ile bir protokolümüz yok. Biz nasıl Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP sözcülerinin görüşlerine saygıyla yaklaşıyorsak aynı şekilde bize de saygı çerçevesinde yaklaşılmasını bekleriz” dedi.  

PELİKAN GÖNDERMESİ  
İzmir Büyükşehri Belediye Meclisi'nde dönem dönem yaşanan fikir ayrılıklarının 'çatlak' olarak değerlendirilmesi yönündeki soruya yanıt veren Dervişoğlu, “Bunlar doğal şeyler. Partilerin sözcüleri yetkilileri beyanlarda bulunur. Bu ittifakın milletin istediğini söyledim. Bağlayıcı olan liderlerin söylemleridir. İttifak, İzmir’deki o dönem yerel seçimleri kapsıyordu. Sandıklar açıldığı andan itibaren o ittifak fiilen bitmişti, protokol çerçevesinde bitmişti ama ittifakın ruhu yaşamaktadır. Milet bizden bunu istiyor. Bizim CHP ile görüş ayrılıklarımız olabilir ama bu ittifaka zarar vermez. Sayın Soyer söyledi, ‘ben sadece İzmir’de yaşayanların değil pelikanların bile belediye başkanıyım’ dedi. Vatandaşlarımız pelikanlardan daha çok ilgi görme talebini sıklıkla güncelliyor. İzmir hem nüfusu hem sorunları büyük olan bir kent. Merkezi ve yerel yönetim arasında bir  uyum olması beklentimiz. Hükümetin İzmir’le rekabet etmek gibi bir problemi var. Öncelikle AKP’nin bu sorunu aşmasını temenni ediyorum. Vatandaşa yapılan hizmetler vatandaş için yapılmıştır, kim tarafından yapıldığı önemli değil. Ortak adımların atılması gerekiyorsa atmaktan geri durmamak gerekir. İzmir’in eksiklikleri için onaylanması gereken bir kredi var. Hükümet bunu onaylamıyor. Doğru adımlar atmasını bekliyoruz. İzmir halkının iradesiyle rekabet etmek inatlaşmak kimseye fayda getirmez” dedi.   

TARTIŞMA KONUSU YAPILMAMALI  
Diyanet İşleri Başkanlığı ilgili tartışmalara değinen Dervişoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir kurum. Dolayısıyla Atatürk’ün kurduğu bir kurumun siyasi tartışmalarla yıpratılmasını ve siyasi tartışmalara konu edilmesini yerinde bulmuyorum. Diyanet, siyasi tartışmaların odağı yapılmamalıdır. Bu tartışmaların odağına diyanetin taşınmasını yerinde bulmuyorum. Diyanet İşleri Başkanının da kendini tartışmaların odağına taşıyacak ifadeler kullanması yerinde değil. Güzide bir kurum ama ne hazin ki iç siyasi tartışmaların odağına taşınmak istenmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının siyasi tartışmaların dışında tutulması gerekir. Diyanet İşleri Başkanının da kimsenin himayesine muhtaç bulunmadığını beyan ediyorum. Atatürk’ün tüm mirasına nasıl sahip çıkıyorsak Diyanet İşleri Başkanlığı’na da aynı şekilde sahip çıkıyoruz. Kimse bizi bu tartışmaların içinde göstermeye çalışmasın” dedi.  

BARAJ AÇIKLAMASI
Gündemde olan seçim barajının düşürülmesi sorusu üzerine konuşan Dervişoğlu, “Seçim kanunundan bahsediliyor. Sadece baraj yönüne tartışıyoruz. O kanunun bütünüyle önümüz alıp bakarak Türkiye’nin yararına mı zararına mı ona bakma gerek. Kanun Temsilde adalet ve istikrarı için hazırlanmalı. Cumhurbaşkanlığı sisteminde istikrardan bahsetmek mümkün değil. Bu iktidarı gitmekten kurtaramayacak. İktidar yasa yapma gücünü milletin iradesini yönlendirmek amacıyla bir silaha dönüştürürse iyi bilinsin ki hiçbir silah sahibine ait değildir” dedi.