GÜNDEME BAKIŞ-İYİ Parti İzmir Milletvekili ve TBMM Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, İzmir İl Başkanlığında bir basın toplantısı düzenleyerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Dervişoğlu'nun açıklaması şöyle: 
3Y’Yİ KURTARMAK İÇİN GELDİK DİYENLER 2Y’Yİ YOK ETTİ!
“Bilindiği gibi toplumun tüm kesimlerinde ciddi problemler yaşandı. Neredeyse Türkiye’de halinden memnun hiç kimsenin kalmadığını gözlemledik, bu çok olumsuz bir tablo ve bu tablo da kadın cinayetleri, çocuk istismarı almış başını gitmiş.  Adaletin olmadığı toplumlarda zedelenmemiş birim kalmaz ve bu da bize zedelenen toplumu gösteriyor. Erdoğan ülkeyi 3 Y’den kurtaracağını söylemişti biri yolsuzluk alabildiğine devam ediyor, yoksulluk ve yasaklar bunlar da devam ediyor. 3Y’yi yok etmek için geldiler ama yargı, yasamayı ve yürütmeyi  yok ettiler. Yürütme bu hükümetin, sarayın vesayeti altınadır. Böyle bir toplumda işlerin yerli yerinde gitmesi de beklenemez. Bu olumsuzluklara rağmen biz mücadelemize devam edeceğiz”

“2023 YILI TÜRK MİLLETİNİN DE KURTULUŞ YILI OLACAK”

Yeni yıldan çok umutluyuz, hem bu ceberut iktidardan ve dayattıkları ucube sistemden kurtulacağız. Cumhuriyetimizin 100. Yılını da ona ve Mustafa Kemal Atatürk’e layık bir şekilde kutlayacağız. Büyük Tük Milletinin de kurtuluş yılı olacak. Hatırlanmak istenmeyen bir yılı geride bıraktık. Ayrıntılar ortaya çıkınca eksikleri de konuşacağız, bizim olağanüstü çabamız sonucunda EYT sorunu artık çözülme aşamasına gelmiştir. EYT’li kardeşlerimi mücadelelerinden ötürü kucaklıyor ve tebrik ediyorum. Bu sorunun çözümü ile ilgili olarak en büyük teşekkürü hak eden Genel Başkanımız Meral Akşener’dir ve her platformda, milletimizin kanayan yarası EYT’ye değindi. İktidarı da bu adımı atmaya mecbur bıraktı. Şu hakkı da teslim etmek gerekir bugün 2.5 milyon yarın 4 milyon vatandaşı kapsayacak tablonun mimarı ve ressamı da Meral Akşener’dir. Verdiğimiz önergeler, TBMM’de bu konuda yaptığımız çalışmalarda herkesin malumudur. Bugüne kadar çözüm önerisi için onlardan bir adım atılmayınca vatandaş da muhalefet partilerinden destek istemiş ve almışlardır. 3600 ek gösterge gibi kısmen de olsa bir adım atılmıştır, bizim siyaset anlayışımız tüm bu olumsuzluklara rağmen iyi şeyleri hayata geçirebilmektir. Bizim siyaset anlayışımız vatandaşın aleyhine atılan adımın arkasında durmaktır.

“ANLAŞILAN O Kİ SEÇİM ERKEN OLACAK”

Ayrıca başka bir kanayan yarada emekli maaşlarındaki dengesizliktir, nasıl ki EYT ve 3600 ek göstere konusunda çabaladıysak bu konuda da çabalayacağız ve asgari ücretin altında asgari ücret olmaması için iktidarı uyarmaya devam edeceğiz. Türkiye artık seçim için start vermiştir. İktidarın yapmam dediğini yapmasından anlıyoruz ki seçim beklenenden erken olacak. Seçim kanununda olanları uygulamak için seçim manevraları yapıyorlar. 6 Nisan sonrasından olacak hiçbir seçimi kabul etmeyiz. Demokrasinin kanun ve kurallarının bir keyfilik ile sürdürülmesine izin vermeyeceğiz. Kendi keyfi ve şahsi menfaatlerini öne alarak siyaset yapılmasına son vereceğiz. Hangi adım işimize yarar, hangi şartlar kazanmamızı mümkün kılar hesapları için kanun ve kuralların yerle bir edilmesine izin veremeyeceğiz. Azizi Milletimizi keyfi uygulama ve tezgahlara kurban ettirmeyeceğiz. Haziran da değil de mayıs ta seçim yapalım diyorlar bu erken seçim olur mu? Seçim istiyorlarsa hemen seçim şubat ta olur martta ama 6 Nisan sonrası yapılacak seçime karşıyız.

“HİÇ BİR DUVAR MİLLET İRADESİ KARŞISINDA AYAKTA KALAMAZ”

Türkiye 200 yıla yaklaşan bir demokrasiye 150 yıla yaklaşan parlamento kültürüne sahiptir. Türkiye yaklaşan seçimde muhalefetin adayının kim olacağını tartışıyor, Cumhur İttifakı’nda bir kişinin iki dudağından çıkan söz ferman kabul edildiği için demokrasi sekteye uğruyor, ama bizler bu süreçte istişare ile adayımızı açıklayacağız. Toplumun hemen her kesimi bizim adayımızı merak edip, tartışıyor bu demokrasi çıkışıdır, bir doğum sancısıdır. Bu yadırganacak değil, takdir edilmesi gereken bir iştir. Ancak iktidar medyası meseleyi farklı bir yere taşıyarak polemik malzemesi yapıyor ve biliyoruz ki onların demokrasi gibi bir dertleri yok. Demokrasiye inanmayanlar adalete de inanmaz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da hedef aldılar iktidarın demokrasiye ve millet iradesine düşmanlığını açık bir şekilde gösterdiler. Genel Başkanımızın yaptığı konuşma sonrası yeni bir oyun sahneye konulmaya çalışılıyor. Yaptıkları bu işte hiçbir şeye yaramayacak. Bu oyunların karşısındaki gücün adı millet iradesidir. Millet iradesi karşısındaki hiçbir duvar ayakta kalmamıştır. Seçimde millet iradesinin atacağı sert bir tokada da hazır olmalılar”