İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, 'Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebiyle 3'üncü kez hakim karşısına çıktı.

Duruşma Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'ndaki 59. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda görülüyor..

Saat 11:26 sularında İmamoğlu salona alkışlar eşliğinde getirildi. Mahkeme Başkanı alkışlar üzerine sert uyarılarda bulundu.

İMAMOĞLU HAKİME SESLENDİ

Hakim, iptal edilen diplomaya ilişkin raporla ilgili görüşünü sorunca İmamoğlu şunları dile getirdi:

Diploma soruşturmasının cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı anda siyasi bir davaya dönüştürüldüğünü, bunun rakibi devre dışı bırakma çabası olduğunu söyledi.

Davayı bu gözle değerlendirmenin gerektiğini vurguladı. Hâkim değişikliğine değinip, “Umarım sizin başınıza böyle bir şey gelmez” dedi.

İmamoğlu, kendi davalarında 12 kez heyet değiştirildiğini belirterek zalimliğe karşı mücadele verdiğini, hiçbir gücün kendisini yıldırmayacağını ifade etti.

İmamoğlu, “Bugün buraya suçlamaya geldim” diyerek, adaletsizliğe imza atanların adil yargı önünde hesap vereceğini söyledi. Susmamanın vatan için bir görev olduğunu, aksi hâlde daha zor günlerin geleceğini belirtti.

Adının geçtiği tüm davalarda heyetin değiştiğini, bunun hem kendisini hem hâkimi zor durumda bıraktığını dile getirdi.

İmamoğlu, hâkime, tüm belgelerinin sahte olmadığını kanıtlarsa bağımsız karar verip veremeyeceğini sordu.

İmamoğlu, hakim ve savcı değiştirerek adalet sağlanamayacağını söyledi.

İmamoğlu, evrakta sahtecilik iddiasını “kumpas” olarak niteledi ve diplomasının tertemiz olduğunu vurguladı.

'BUGÜN BURAYA SUÇLAMAYA GELDİM'

İmamoğlu, hiçbir sahtecilik yapmadığını, 19 yaşındaki hâliyle yargılanmayı kabul etmediğini, hakkını sonuna kadar arayacağını açıkladı.

“Suçlamaya geldim” diyerek sözlerine başlayan Ekrem İmamoğlu, mahkeme salonunda sert mesajlar verdi. İmamoğlu, “Bugün buraya suçlamaya geldim. Bu adaletsizliğe imza atanların er ya da geç bu salonlarda adil yargı önünde hesap vereceğini özellikle vurguluyorum. Susmamak da vatan ve gelecek adına bir görevdir. Eğer bugün konuşmazsak daha zor günler yaşarız, bunu bilin” dedi.

İmamoğlu, adının geçtiği dosyalarda mahkeme heyetlerinin değiştiğini savunarak, “Bunu sizi korumak için söylüyorum hâkim bey. Siz bu dosyaya yeni atandınız; sizin açınızdan da kolay olmayacağını biliyorum. Ama önceki hâkimin başka yere gönderilmesi hem onu zan altında bırakmıştır hem de benim adil yargılanma hakkımı zedelemiştir” ifadelerini kullandı.

'BAĞIMSIZ KARAR VEREBİLECEK MİSİNİZ?'

Hâkime doğrudan sorular yönelten İmamoğlu, “Tüm evraklarımın ve sunduğum belgelerin sahte olmadığını ispat edersem, bu baskı ortamında bağımsız bir karar verebilecek misiniz? Hâkim değiştirerek, savcı terfi ettirerek adalet sağlanmaz. Buna aracılık eden herkes bir gün adil yargı önünde hesap verir” diye konuştu.

Kendisine yöneltilen suçlamaları da “kumpas” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Evrakta sahtecilik yapmışım öyle mi? Bu tam anlamıyla bir kumpastır. Türkiye’nin tüm hukukçularına sorun; diplomam anamın ak sütü kadar helaldir. Hiçbir sahtecilik yapmadım. 19 yaşındaki Ekrem’i yargılamaya kalkışan bu iddiaları kabul etmiyorum. Bu girişime karşı hakkımı sonuna kadar arayacağımı da buradan ilan ediyorum” dedi.

'BU DAVA ADAYLIĞIMI ENGELLEME DAVASIDIR'

Savunmasını sürdüren İmamoğlu, davayı siyasi bir hamle olarak gördüğünü belirterek, “Bu dava Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme davasıdır. Bugüne kadar her yolu denediler; şaşırmıyorum. Bu absürt süreci aşacağız. Bu işin içinde olanlar, kendi evlatlarının yüzüne bile bakamayacak” ifadelerini kullandı.

'O DÖNEM MADDİ DURUMUNUZ KÖTÜ MÜYDÜ?'

İmamoğlu, dosya hakkında konuşmaya devam ederken “Bu absürt davada dört taraf var: 19 yaşındaki ben…” sözlerini kullanınca mahkeme başkanı araya girerek dikkat çeken bir soru yöneltti: “19 yaşındaki Ekrem’le ilgili bir şey soracağım. Geçiş sürecinde İstanbul Üniversitesi’ne maddi durumunuzla ilgili yazı yazmışsınız. O dönem maddi durumunuz kötü müydü?”

'BUNU MU MERAK ETTİNİZ HAKİM BEY?'

Bu soruya şaşıran İmamoğlu, “Dosyada sizi en çok bu mu etkiledi hâkim bey? Çok kötü bir giriş yaptınız. Önyargı oluşmasın ama ilk sorunuz bu olmamalıydı. Size tavsiyem, soru sormadan önce iyi düşünmeniz” diye karşılık verdi.

'BELGELERİMİ SAKLADIM ÇÜNKÜ'

İmamoğlu, üniversite eğitimine ilişkin resmi evrakları büyük boy baskılar halinde göstererek, tüm belgelerin yanlarında olduğunu söyledi. “Gördüğünüz gibi bütün evraklarım yanımda ve hepsi aşama aşama kayıt altına alınmış. İyi ki saklamışım. Yarın birileri bunun üzerinden namussuzluk yapar diye saklamışım herhalde” dedi.

Hâkime, “Siz de üniversite mezunusunuz; diplomanın gerçek olduğunu bilirsiniz” diyen İmamoğlu, mahkeme başkanına “Hangi üniversite?” diye sordu. Hâkim İstanbul Üniversitesi mezunu olduğunu söyleyince İmamoğlu tebessüm ederek, “Ne güzel, ben sizin de hakkınızı koruyorum” ifadelerini kullandı.

'BENİM HER ŞEYİM GERÇEK'

“Bütün belgelerim gerçek, benim her şeyim gerçek” diyen İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın diploma soruşturmasına dair yazısını mahkeme heyetine gösterdi ve cumhurbaşkanı adaylığı için üniversite diplomasının istendiğine dikkat çekti. Savcıların bu süreçte terfi almasına da tepki gösteren İmamoğlu, “Şunu yazan savcı terfi ediyor. Terfi edene de ettirene de akıl versinler. Bu dava yalnızca yargı üzerinden değil, akademik kurumlar üzerinden de siyasallaştırılıyor” diye konuştu.

'ZAVALLI REKTÖR'

İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikar’ın diploma iptaline dair açıklamalarını eleştiren İmamoğlu, “Bu zavallı rektör çıkmış yandaş basına konuşuyor. Masalcı, hikâyeci rektör. Ben ziyaret ettiğimde odasına fotoğrafçı bile alamayan rektör… İptalden birkaç gün önce aradığımda zor durumda olduğunu söyleyen rektör… Yandaş gazetelere konuşarak kendini aklamaya çalışıyor. Devlet üniversitesi talimatla hareket edemez” ifadelerini kullandı.

"GEREKİRSE SORGULANIRSINIZ HAKİM BEY"

İmamoğlu, savcılığın iddianamedeki boşlukları hikâyelerle ve niyet okumalarıyla doldurduğunu belirterek örnekler verdi.

İddianameye dair sözlerinde hâkime, “19 yaşındaki bir insanın sahteciliği olmaz. Sizce olur mu hâkim bey?” dedi. Hâkim, “Burada sorgulanan ben değil, sizsiniz” yanıtını verdi. İmamoğlu ise “Gerekirse sorgulanırsınız hâkim bey” diye karşılık verdi.

Hâkimin “Ne demek istiyorsunuz?” sorusu üzerine İmamoğlu, “İmalı soru sorarsanız böyle yanıt alırsınız” dedi.

HAKİMLE ‘FAKİRLİK’ POLEMİĞİ

Hâkim sorular yöneltirken İmamoğlu, “Askerliği de iptal edin. Doğum belgem yok, onu da iptal edebilirsiniz belki. Allah’tan ailem burada” diyerek tepki gösterdi.

Ardından hâkim, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne geçiş sürecindeki dilekçesinde ekonomik durumuna dair ifadeleri hatırlatıp, “Fakir miydiniz o zaman?” diye sordu.

İmamoğlu, fakirlik yaşamadığını ancak o yıllarda küçük nakit sıkıntıları ya da ticari sorunlar yaşamış olabileceğini belirterek, “Çok şükür fakir değildik. Keşke fakirlik meselesine odaklandığınız kadar mahkeme heyetinin değişmesine dair de bir iki şey söyleseydiniz” dedi.

Duruşma, İmamoğlu’nun avukatlarının savunmalarıyla sürüyor.

DURUŞMAYA 45 DAKİKA ARA

Avukatların savunmasının tamamlanmasının ardından, duruşmaya 45 dakika ara verildi.