Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti. İkili, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. “EN FAZLA KONUŞAN ORTAK TÜRKİYE'NİN ROTASINI ÇİZİYOR” Türkiye'nin derin bir ekonomik krizinden içinde olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Halkımız feryat ediyor. Diğer taraftan siyasi alanda, iktidar ortakları arasında her gün görüş ayrılıkları etrafında karşılıklı ayar vermeler söz konusu oluyor. Son olarak sayın Bahçeli ile sayın Numan Kurtulmuş arasında yaşanan tartışmada olduğu gibi. Türkiye ilkeleri belli olmayan, nerede dayandığı, yaslandığı belli olmayan bir ittifak tarafından yönetiliyor. İttifakın görünür olmayan ama en fazla konuşan minik ortağı Türkiye'nin rotasını çiziyor. Böyle bir siyasi tablo karşısında yeni bir anlayışı Türk siyasetine getirmek gerekiyor” şeklinde konuştu. “OMUZ OMUZA VERİRİZ” ABD'nin yaptırım kararına ilişkin de açıklamada bulunan Davutoğlu, “Son Amerikan ambargosu, Avrupa Birliği yaptırımları gibi hususlarda da; hepimiz gür bir sesle, bütün bu yaptırımlara karşı milli birliğimizin ve Türkiye'de Ankara'da kim iktidarda olursa olsun, Türkiye'ye yönelik kim yaptırım kararı açıklarsa bilinsin ki omuz omuza veririz” ifadelerini kullandı. “GENEL MANADA KABUL GÖRDÜ” Türkiye'nin dar bir boğazdan geçtiğini belirten Karamollaoğlu ise, şu ifadeleri kullandı; *Büyük ümitlerle vatandaşa sunulan başkanlık sisteminin aslında devam ettirilemez olduğu genel manada kabul gördü ve hatta bunu sayın Cumhurbaşkanı kendisi de alenen deklare etmese de görüyor, idrak ediyor, bir değişikliğe ihtiyaç duyuyor. *Bu konuları mutlaka istişare etmeye, Türkiye'nin sisteminin, hem başkanlık sisteminin revize edilmesine en azından, parlamentonun güçlendirilmesine ve ülkenin diğer problemlerinin de düzeltilmesine ihtiyacımız var. *Bu problemlerin düzelmesi ancak sağlıklı bir müzakere ortamının oluşmasıyla sağlanır. Ama müzakere ortamının olmadığı Meclis'teki görüşmeler esnasında ortaya çıktı. “ONLAR ÖNCE PKK İLE OLAN İLİŞKİLERİNİ TANIMLASINLAR” Bahçeli'nin ‘HDP kapatılsın' çağrısını değerlendiren Davutoğlu, şunları söyledi; *Demokrasilerde parti kapatma bir yöntem olarak benimsendiğinde sadece o partiyi yönetenler değil, o partiye oy verenler de cezalandırılmış olurlar. *Geçmişte, sayın Cumhurbaşkanı da başta olmak üzere, Türkiye'de 2010 referandumu esnasında parti kapatmanın tümüyle ortadan kaldırılması için çalışma yapan bir anlayış hakimdi. *Bu konuda ikircikli davrananlar, geçmişte terör örgütünün ele başısını yurt dışında kamplarda ziyaret edip, ona çiçek verenlere bakın. Onlar PKK ile olan ilişkilerini önce tanımlasınlar. “BAHÇELİ DE ONU MEŞRU KILMIŞTIR” *Daha 2019'da sadece bir seçim kazanmak için, devletin kırmızı bültenle aradığı terör örgütü liderlerinden birini TRT'de ağırlayan kimlerse, sayın Cumhurbaşkanı da sayın Bahçeli de o sürecin içindedir, onlar önce PKK ile ilişkilerini netleştirsinler, tanımlasınlar. *Abdullah Öcalan'dan mektup getirtip seçim kazanma yöntemini kim benimsemişse, kim bunu savunmuşsa, sayın Erdoğan da sayın Bahçeli de. *Sayın Erdoğan'dan habersiz o mektup gidemez, sayın Bahçeli de onu meşru kılmıştır. Öbür tarafta da Doğu Perinçek PKK'nın en fazla terör eyleminde bulunduğu ve vatandaşlarımızı katlettiği bir dönemde gidip Öcalan'a çiçek vermiş biridir. Bunların bizim karşımıza geçip de PKK hesabı sormaya hadleri, hakları yok. “BAHÇELİ O MESAJI CUMHURBAŞKANI'NA VERİYOR” “Bahçeli bunu sadece politik bir malzeme olarak kullanıyor” diyen Karamollaoğlu ise şu değerlendirmede bulundu: *Eğer bir suç varsa bu suçu ortaya çıkaracak olan doğrudan doğruya başsavcılıktır. Anayasa Mahkemesi de karar verir. Bunun için beklemeye de ihtiyaç yoktur ama Türkiye'de hukukun işlemesi ancak Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla oluyor. *O mesajı kime veriyor sayın Bahçeli bilmiyorum ama herhalde rahatlıkla görüşebildiği sayın Cumhurbaşkanı'na o mesajı veriyor. Onun için televizyonlara ihtiyaç yok… Ama bu bir politik malzeme olarak kullanılıyorsa bu da doğru bir yaklaşım değildir.