GÜNDEME BAKIŞ - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir’de bugüne kadar örneğine rastlanmamış bir şekilde Bornova Erzene Mahallesi’ndeki 190 hektarlık alanı imara açmak için düğmeye bastı. Bakanlık, tarım ve zeytin arazisinin imar planını değiştirerek konut yapımının önünü açtı. 190 dönümlük arazinin yaklaşık 30 dönümü ise kamulaştırma alanı olarak görünüyor. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Bornova Belediyesi, yürütmenin durdurulması ve planın iptali için dava açtı.
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Neo’da yayınlanan Gündeme Bakış programında gazeteciler Onur Çakır ve Hale Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Eşki, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İZBB) AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız’ı eleştirerek, “Planların hayata geçmemesi için elimdeki tüm imkânları kullanacağım” dedi.
“DURUM NETLEŞİNCE ÇOK SERT TEPKİ GÖSTERDİM, ARKASINDAYIM”
Başkan Eşki süreci şöyle anlatarak, “Her yerden imarla ilgili bakanlıktan talepler geliyor. Bizim belediyedeki arkadaşlarımız da gerekli bilgi ve belgeleri sunuyor. Durum net olduğunda, yanlış bir şey varsa net bir şekilde ‘hayır’ diyoruz. Durum netleşene kadar da istedikleri verileri kendilerine iletiyoruz. Ancak durum netleştiğinde çok sert bir tepki gösterdim ve bu tepkimin de arkasındayım. Daha sonra bu tepkiyi yumuşatmam için araya girenler oldu. ‘Bu kadar sert tepki gösterme, oturalım konuşalım, ruhsat belediyeden kesilsin’ diyenler çıktı. Orada iki konu var: Birincisi, komşu hakkına çok ağır bir şekilde giriliyor. Yan yana iki alan var; birinde 1 zayiat, diğerinde yüzde 57 zayiat. Bu, çok net bir komşu hakkı ihlalidir ve belediye başkanı olarak o hakkı korumak zorundayım. İkincisi, kamuoyu açısından da ciddi bir maliyet söz konusu. Milli Eğitim, Diyanet ve Sağlık Bakanlığı çok yüksek kamulaştırma bedelleriyle karşı karşıya kalıyor. Burada da bir kamu hakkı var. O konuda da çok net bir tavır aldık” ifadelerini kullandı.
“BU PLANI YAPANLAR DAHİ ARKASINDA DURAMIYOR”
Eşki, AK Partili Mahmut Atilla Kaya’nın “Biz Ömer Eşki’ye gereken cevabı verdik” sözlerine yanıt vererek, “Gerekli şeyleri kimse söylemedi, onu da belirteyim. Ayrıca AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki grup başkan vekili, benim üslubumla ilgili ‘haddini bildirdik’ gibi ifadeler kullandı. Şunu açıkça söyleyeyim; hadsizlik yaptığımı düşünmüyorum. Çok doğru bir iş yaptığıma inanıyorum. İnsanoğlu elbette yanılabilir ama Allah kimseye, kimsenin hakkına girmeyi nasip etmesin. Haksız olmadığım konusunda yüzde yüz eminim. Burada yerel yönetim olarak biz, çok çirkin bir şekilde hazırlanan bu plana karşıyız. Aslında benim gösterdiğim tepkiyi Hakan Yıldız’ın da göstermesi gerekirdi. Ama onlar durumu savunmaya, olayı kurtarmaya, cevap vermeye çalışıyorlar. Ben onların da kendi bakanlıkları tarafından ciddiye alındığını düşünmüyorum. Bakanlık böyle büyük bir plan yapıyor ama siz, o bakanlığın partisinin yerel temsilcisisiniz. Buna rağmen sizi masaya çağıran, fikrinizi soran kimse yok. Önünüze bir plan geliyor; doğru mu yanlış mı demeden savunmaya çalışıyorsunuz. Bir şey yanlışsa yanlıştır. Yanlışı savunmanın siyaseten kimseye faydası olmaz” diye konuştu.
“KİŞİYE ÖZEL İMAR DURUMU DEĞİL, DAHA DA KÖTÜSÜ”
Başkan Eşki, “Kişiye özel imar durumu mu var orada?” sorusuna da yanıtlayarak, “Kişiye ya da şirkete özel fark etmiyor ama buradaki durum ondan da kötü. Diyelim ki birinin emsali 1.5 ya da 1.6 ve bunu 2’ye çıkarmak istiyor; inşaat maliyetleri arttı diye kar oranını artırmak istiyor. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Ancak burada yanınızdaki komşunun hakkına giriliyor. Üstelik Bornova Belediyesi’nin yaklaşık 350 milyon lira park bedeli çıkıyor. Bu parayla binlerce konteyner alırım, kilometrelerce asfalt döşerim, yüzlerce tematik park yaparım. On binlerce emekliye, yaşlıya ve ihtiyaç sahibine sıcak yemek ulaştırırım. Milli Eğitimin okullarında bazen temizlik malzemesi bile bulunmuyor, personel yetersizliği var. Yazık, günah değil mi? Milli Eğitim’in bütçesinden para alıp bir şirkete, bir zengine aktarıyorsunuz. Benim vicdanım bunu kabul etmiyor” diye konuştu.
“DİYANETİN BÜTÇESİNDEN ALINAN PARALAR BİR ŞİRKETE AKTARILIYOR”
“Geçen gün caminin önünde yaşlı bir amca kolumdan tuttu” diyen Eşki, “Cami tuvaletini gösterip ‘Reis, bu tuvaletlerin haline bak, utanmıyor musun?’ dedi. ‘Bu tuvaletin sahibi kim?’ dedim. ‘Cami, yani Diyanet’ dedi. ‘Benim sorumluluğum değil’ deyince durdu. Ama o da biliyor ki, Diyanet’in bütçesinden alınan paralar da gidip bir şirkete aktarılıyor. Bu vicdani olarak kabul edilebilir bir şey değil” çıkışında bulundu.
“BEN BURADA OLDUĞUM SÜRECE BU PROJEYİ YAPTIRMAYACAĞIM”
Eşki, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“O proje ilk önüme geldiğinde mimarını çağırdım. Çok sert bir tonda konuştum ve ‘Ben burada olduğum sürece bunu yaptırmayacağım’ dedim. Bakanlıktan ruhsat gelir, başka bir yolla açılır bilemem ama elimde hangi enstrüman varsa hepsini kullanacağım. Göreceğiz, bakalım.”