İstanbul'da yaşayan gazeteci Atilla Diş ve ulusal bir kanalda haber spikerliği yapan eşi Saadet Diş, mesleklerini bırakıp İzmir'in Bergama ilçesine bağlı kırsal Kozak Mahallesi'ne yerleşti. Kiraladıkları bir köy evinde kalan Diş çifti, doğayla iç içe bir yaşam sürdürmeye başladı. Diş çifti, 'Hayat Kozakta' isimli bir Youtube kanalı da açarak, çektikleri videolarla yaşantılarını meraklılarıyla buluşturuyor. Şehir hayatından kaçtıklarını ifade eden Diş çifti, "Şimdi çok mutlu ve huzurluyuz. Buraya geldikten sonra hisselerimiz bile değişti" dedi. 'TERAPİ GİBİ GELDİ' İstanbul'da yaşamın zor olduğunu söyleyen Saadet Diş, "Aslında, İzmir doğumluyum. İş için İstanbul'a gittim. Yıllardır eşim ve çocuklarımla birlikte İstanbul’da yaşıyoruz. İstanbul’da mutsuz olmaya başlamıştık. Çocuklarımızın olmasıyla birlikte, İstanbul’dan soğumaya başladık. Çünkü İstanbul yaşanacak halde değildi. Ulusal bir kanalda haber spikerliği yapıyordum. Eşim de bir gazetede çalışıyordu. Bir gün izin hakkımız oluyordu. O gün de bize yetmiyordu. Maddi olarak da sıkıntılar yaşıyorduk. İstanbul'da yaşamak en zoruydu. İstanbul'da yaşıyorsak kırsalda da yaşarız diye düşünüyordum. Çocuğumun İstanbul'da yaşamasını istemiyordum. İkinci çocuğumuzun olmasıyla bu kararım daha da kesinleşti. Daha sonra iş yerlerimizle konuştuk. İşlerimizden ayrılıp İstanbul’dan Bergama’ya göç ettik" dedi. İstanbul'daki yaşantısına göre daha sakin bir yaşantı sürdüklerini ifade eden Diş, "Ekmeğimi, peynirimi, reçellerimi yapıyorum. Ruhen, psikolojik olarak kendimi çok daha iyi hissediyorum. İstanbul’un o koşturmacasından sonra burası bana terapi gibi geldi. Çok mutlu hissediyorum kendimi. Çocuklarımız da çok mutlu" dedi. 'İYİ PLANLAMA YAPMALARINI TAVSİYE EDİYORUM' Şehirden kırsala göçmek isteyen pek çok kişinin olduğunu söyleyen Atilla Diş ise göç etmek isteyenlerin cesaretli olmaları gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Ben 23 yıldır İstanbul'da yaşıyordum. 15 yıldan beri aktif olarak gazetecilik yapıyordum. İstanbul yaşamından kurtulduk. Şu an kirada kalıyoruz, ancak kendi arazimizi alacağız. Kendi arazimizi aldıktan sonra keçi alıp, keçi sütü üreteceğiz. Bu bahçe bizim staj alanımız. Salep diktik, salep yetiştirmeyi de öğreneceğiz. Şehir hayatından kurtulmak isteyen herkese tavsiye ediyoruz. Kırsala geçtikten sonra ne yapmaları gerektiğini araştırsınlar. Şehirde bunalan milyonlarca insanların olduğunu biliyorum ama hepsinin aklında biz gidersek ne yapacağız sorusu var. İyi planlama yapıp göç etmelerini tavsiye ediyorum. Buraya geldikten sonra hislerimiz çok değişti. Şu an İstanbul’da olsaydık, duvarlarla çevrili ağaçları bize bir şey ifade etmeyecekti. Mutlu ve huzurluyuz" dedi.