Polat ailesinin zenginliklerinin kaynağı bilinmezken, Dilan Polat güzellik merkezleri olduğunu ve eşinin ticaretle uğraştığını ileri sürmüştü.
TÜRK KAHVESİNİ ALTIN TOZUYLA İÇTİ
Çantasından altınlı kahve fincanlarını çıkaran Dilan Polat, kahvesini de yanında getirdiği altın tozuyla içti. Polat, 'Türk kahvemi altın tozuyla sırf birilerini rahatsız etmek için içiyorum' diye konuştu.
"NE OLDU DA BU KADAR PARAYI BULDUNUZ?"
İkinci Sayfa sunucularından olan Müge’nin "Herkes şunu merak ediyor. Yola çıktığınızda eşinin çok fazla parası yok, sende de belirli. Siz ne oldu da bu kadar parayı buldunuz? Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" diye sormasının üzerine Dilan Polat şu açıklamayı yaptı:

"Aslında bu değirmenin suyu bir anda gelmiyor. Biz Engin'le 18 yıl oldu tanışalı. Evet çok küçükken güzel işler başaramadık ancak biz evlendikten sonra çok çalıştık. Engin ticaret adamı. Benim hayatım boyunca kötü günlerim olmadı. Ben zaten istediğim yere gidiyordum.”

"DAYIM ÇOK BİLİNMİŞ BİR İŞ ADAMI"
Polat, “Benim dayım zaten çok bilinmiş bir iş adamı. Gebze'de fabrikası var, birçok inşaat yapıyor. Engin askerden geldikten sonra dayım onda o ışığı gördü. Engin çok başarılı ve tuttuğunu koparan bir adam. Ona birkaç iş verdi. Engin alüminyum dış cephe işine girdi" diye konuştu.

"YANİ BİR EL DEĞDİ HAYATINA..."
Gülşen'in "Yani bir el değdi hayatına. Engin durup dururken Engin olmadı" demesinin üzerine Dilan Polat "Tabii ki, sana bir proje verildiğinde paran olması gerekiyor. Ama biz aile desteği aldığımız için biraz dayımdan, biraz Engin'in ailesinden bu projeyi alabildik. Engin o zaman 21 yaşında filandı. İlahiyat fakültesinin dış cephesini düzenledi. O dönemin parasıyla dünyanın parasını kazandı. Onun üstüne başka projeler de aldı" dedi.