Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON öncülüğünde hayata geçirilen depremzedeler için Halk Konut Kooperatifi modeli ile dönüşümde ilk yapılacak olan Dilber Apartmanı temel atma törenine katıldı.

KILIÇDAROĞLU: “BU PROJEYİ TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE UYGULAYACAĞIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Depremzedelerin en uygun koşullarda ev sahibi olması sağlandı, önceki gelişimde  de kat artışı istediler o zaman da talimat verdim ve yapıldı. Hiç endişe etme Tunç Başkan, bu projeyi Türkiye’nin tüm illerinde uygulayacağız. Vatandaş ile kamu yönetimi beraber olduğunda her şey güzel olur. Kamu ile vatandaşın el ele, beraber olması lazım. Kazanımlar beraber elde edilmeli, İzmir bu anlamda öncülük yaptı ben belediye başkanlarımıza çok teşekkür ederim” dedi.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; 

“DEPREM VERGİLERİNİN NEREYE GİTTİĞİNİ BULACAĞIZ”

Türkiye bir deprem bölgesi, dolayısıyla depreme karşı önlem almak siyasal iktidarın görevi. Japonya’  deprem bölgesi ve daha büyük depremeler oluyor ama buna  rağmen kimsenin burnu kanamıyor ama biz de böyle olmuyor bizde de böyle olacak bilgiye dayalı inşaatlar yapacağız bu sorunu da aşacağız. Deprem vergileri de bundan çıktı vatandaş evinde huzurla otursun diye yapıldı ama hiçbir yurttaşımız endişe etmesin o deprem vergilerinin nereye gittiğini bulacağız. Akılla, mantıkla, bilgiyle şeffaf yönetim ve demokrasi ile bunu bu ülkede sağlayacağız herkesin sağlıklı evi olacak.” 

“ARTIK KUCAKLAŞMANIN ZAMANI”

Türkiye’de aşama aşama çiftçilerin tamamına elektriği ücretsiz vereceğiz. Burada da yüzde 1 karla vatandaşa ev yapıyoruz ve herkes huzur içinde yaşayacak. Herkes huzur içinde yaşarsa cadde de sokakta mutlu dolaşırız.  Artık kutuplaşmanın, kavga etmenin  zamanı değil artık beraber olmanın,kucaklaşmanın zamanı ona da az kaldı geliyor gelmekte olan hiç korkmayın.

SOYER: "İZMİR SORUNLU ZEMİNE SAHİP"

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "30 Ekim 2020’de 6,9 şiddetindeki deprem hem İzmir’i hem de tüm Türkiye’yi derinden sarstı. 119 hemşerimiz hayatını kaybetti, 1053 hemşerimiz de yaralandı. Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden hemşerilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Depremler coğrafyamızın bir gerçeği.  Akşam Bornova'da  3 büyüklüğünde, daha bu sabah Elazığ'da meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremler bize bu gerçekle yaşamamız gerektiğini bir kez daha hazırlattı. İşte biz de İzmir'de hazırlılarımızı buna göre yapıyoruz. 2020'de yaşadığımız  deprem, hepimize bir kez daha gösterdi ki İzmir’in yaşlı yapı stoğu sorunu önümüzde duran en temel sorunlardan biri. İzmir kent merkezi halihazırda sorunlu bir zemine sahip ve maalesef çok sayıda bina deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmiş" dedi.

"DEPREMSELLİK ARAŞTIRMASI YAPIYORUZ"

Soyer açıklamasını şöyle sürdürdü:

Biz, 30 Ekim depremi yaşanmadan önce, göreve gelir gelmez Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nı kurmuştuk. Deprem sonrasında çalışmalarımızı hızlandırarak Türkiye’nin en gelişmiş yapı ve zemin laboratuvarını oluşturduk. 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendisten oluşan bir ekiple çalışmalara başladık. İzmir’de mikrobölgelendirme yöntemiyle, kent merkezini odak alarak 100 kilometre yarıçapındaki 40 fay zonunda Türkiye’nin en kapsamlı depremsellik araştırmasını gerçekleştiriyoruz.

"YAPI STOĞU ENVANTERİNİ ÇIKARTIYORUZ"

Bir yandan da İzmir’in yapı stoğu envanterini oluşturuyoruz. Bayraklı’da 31 bin 146 yapıda incelemeyi tamamladık ve bina kimlik kartlarını oluşturduk. Önümüzdeki süreçte bu çalışmayı tüm kent merkezini kapsayacak şekilde büyüteceğiz.  Elbette tüm bu çalışmalar, diğer bir önceliğimiz olan kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte ilerliyor. İzmir’in altı farklı bölgesindeki kentsel dönüşüm alanlarında binlerce İzmirlinin hem depreme dayanıklı binalara hem de sağlıklı bir kent yaşamına kavuşmasını sağlıyoruz. Tüm bu saydıklarım kaybettiğimiz 119 canı geri getirmeyecek biliyorum. Fakat önümüzde inşa edilmesi gereken bir gelecek var. Biz, tüm kurumsal kapasitemizle İzmir’in bu köklü sorununu çözmek ve  geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini teminat altına almak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

"ASLA MAZERET ÜRETMEDİK"

Bugün temelini atacağımız Dilber Apartmanı’yla tüm bu çalışmalarımızla birlikte gelişen yeni bir modeli hayata geçiriyoruz.  Dilber Apartmanı depremde orta hasar alan ve sonrasında yıkılan bir bina. Apartman sakinleri yeni binanın inşa edilme sürecinde çok büyük sıkıntılar yaşamışlar.  Kurumların, idarelerin, müdürlüklerin koridorlarında yeterince destek alamadan günlerini harcamışlar. Kısacası bir sahip çıkanları olmamış.  Başlattığımız Halk Konut projesi işte tam böyle bir zorluk anında doğdu.  Ve gururla söylüyorum, Dilber Apartmanı sakinleri bu projenin sadece yararlanıcısı değil aynı zamanda fikir ortaklarıdır.  Bu projeyi hayata geçirebilmek için birlikte uzun mesailer harcadık.  Şartnamelerin hazırlanmasında sıkıntılar yaşadık. Mevzuat anlamında sıkıntılar vardı. Hepsini birer birer aştık.  Hani derler ya, bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin yolu bulunur. Biz asla mazeret üretmedik.

"SÜREÇ ŞEFFAF İLERLİYOR"

Tarımda, ulaşımda, kentsel dönüşümde uyguladığımız kooperatifçilik modelini buraya da taşıdık.  Bu tören, yalnızca yeni Dilber Apartmanı’nın temel atma töreni değil. Bugün aynı zamanda Türkiye’ye örnek olacak bir kooperatifçilik modelinin de temelini atıyoruz. İki belediye şirketimiz Ege Şehir ve İzbeton, Bayraklı Belediyesi iştiraki Baybel ve Dilber Apartmanı sakinlerinin kurduğu Halk Konut 1 Yapı Kooperatifi kamu ve vatandaş ortaklığının mükemmel bir örneğini ortaya koyuyor. Bu ortaklıkta belediye şirketlerimiz yüzde 1’lik sembolik bir kar oranıyla depremzedelerin en uygun koşullarda sağlıklı yapılara kavuşmasının önünü açıyor. Hemşerilerimize yol gösterici oluyor ve teknik destek sağlıyor. Kooperatif modeli sayesinde tüm süreç demokratik, katılımcı ve şeffaf bir şekilde ilerliyor.

"MODELİMİZ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR"

Yani belediye ve vatandaş kol kola girerek bir imece ortaya koyuyor. Ekonomik demokrasinin temeli olan üretenin aynı zamanda yönettiği anlayışı böylece İzmir’de hayata geçirmiş oluyoruz. Bu modelimizi İzmir geneline genişletmek için de çalışmalara başladık. Dilber Apartmanıyla birlikte 10 kooperatifle dönüşüm için imzaları attık. Çığ gibi büyüyen modelimiz çok yakında 21 kooperatifle birlikte 1233 bağımsız birim ve yaklaşık 200 bin metrekare inşaat alanını kapsayacak. Yaşadıkları tüm zorluklara, sıkıntılara rağmen umutlarını yitirmeden bu projeyi sahiplenen ve sonuna kadar götüren başta Dilber Apartmanı sakinlerine, kıymetli Bayraklı Belediye Başkanımız Serdar Sandal’a, EgeŞehir, İzBeton ve Baybel şirketlerimizin çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Göğsümüzü kabartan bu günde bizleri yalnız bırakmayan ve liderliğiyle bizlere yol gösteren Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na şükranlarımı sunuyorum. Tüm teşkilatımıza, milletvekillerimize, meclis üyelerimize, bugün bizlerle birlikte olan tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, yeni İl Başkanımız Sayın Şenol Aslanoğlu’na başarılılar diliyorum. Dilber Apartmanı sakinlerinin yeni evleri ve yaşamlarının şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.