Romanların çok fazla sorunu olduğunu ve Ekrem İmamoğlu’nun Romanların sıkıntısını çok iyi bildiğini ifade eden Purçu “Roman kültürü ve Roman halkının yanında olduğunu adaylığının daha ilk günlerinde belirten seçilmiş belediye başkanım Ekrem İmamoğlu’nu Romanlar yalnız bırakmayacak. Çünkü İmamoğlu ‘İstanbul'un gerçek sahiplerini arıyorsanız gidin Roman vatandaşlara’ dediğinde Romanların gönlünde taht kurmuştu. Bakın Ekrem İmamoğlu, Romanların tarihini de sorunlarını da çok iyi bildiğini şu sözleriyle göstermişti; ‘Romanların 500 yıla yakın İstanbul’da yaşadıklarını ancak hala sosyal haklarını elde edemediklerini, Başkanlığı döneminde İstanbul’da yaşayan Romanların Sosyal Belediyecilikten eşit şartlarda faydalanacaklarını, Roman çocuklarının da okul öncesi eğitim hakkını en kısa zamanda çözeceğini, İstanbul’da Tapu ve mülkiyet sorunu olan tüm Roman vatandaşların bu sorunlarına özel olarak çalışacağını, Sulukule’de yapıldığı gibi Romanları asla yerinden uzaklaştırılan değil, yerinde yaşama tutunmalarını sağlayacak dönüşüm ve uygun şartlarla onlara ev verebilmenin mutlak yolunu bulacağını ve birçok Romanın evinde su olmadığını en kısa sürede alt yapı çalışmalarıyla suyu olmayan ev kalmayacağını ve İhmal edilmiş, hayatı pahalılaştıran ne varsa hayatınızdan kaldıracağını’” ROMANLAR AKP DÖNEMİNDE YOK SAYILDI 27 Mart 1994 yılından bu güne kadar İstanbul’u yöneten CHP değildi. 25 yıldır İstanbul’u yöneten ve Romanları yok sayanlara artık Roman kardeşlerim 23 Haziranda ne diyeceğini çok iyi biliyor. Romanların İstanbul’da çok eski bir tarihi vardır. Fakat 25 yıldır İstanbul’u yönetenler Romanların hayat koşullarını görmezden gelip Romanları yok saymışlardır. Avrupa’nın ilk Roman yerleşim yeri olarak bilinen bölge, İstanbul’da bulunan Sulukule mahallesidir. kentsel dönüşüm adı altında Sulukule’de yaşayan Romanlar evlerinden edilmiş ve sosyal dönüşüm göz önünde bulundurulmamıştır. Bu planlama yapılırken Romanların yaşam şartları düşünülmeden TOKİ konutlarına yerleştirmiş ve onların yaşam kültürlerini yok saymışlardır. Kendi istekleri dışında bir yaşama zorlanmışlardır. Bunun sonucunda Romanlar kazanmamış rant kazanmıştır. Çok üzücü gerçek budur. YANDAŞ DEĞİL VATANDAŞIZ Roman STK’ların yapmış olduğu çalışmalara göre; İstanbul’un 961 Mahallesi’nin neredeyse tamamında Roman vatandaşımız yasamaktadır. Bazı mahallelerde yoğun olmakla birlikte bazı mahallelerde birkaç hane de olsa mutlaka her mahallede Roman vatandaşımız vardır. Yine STK’ların yapmış olduğu çalışmalara göre İstanbul’da yaşayan Roman sayısı ortalama 800 bin civarındadır. Bu kadar yoğun bir Roman nüfusunun olduğu ili yönetenlerin Roman vatandaşlarını yok sayması gibi bir lüksü olamaz. Zaman zaman Türkiye’de Romanların yaşadığı illeri ziyaret ederek Roman kardeşlerimin sorunlarını dinlemekte ve çare aramaktayım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimi sürecinde de İstanbul’da Romanların yaşadığı her mahalleye gitmeye çalıştım. Gördüğüm gerçek karşısında üzüntülerimi ifade edecek kelimeleri bulamıyorum! Ziyaretlerim sırasında anlatılan hikâyeler ve olumsuz yaşam şartları karşısında ağlamamak için kendimi zor tuttuğum anları çok yaşadım. Yoksulluktan tedavi edilemediği için ölümle sonuçlanan hayatlar, imkansızlıktan okuyamayan çocuklar… Hangi mahalleye gittiysem, hangi Roman kardeşimle konuştuysam hepsinin derdi de sorunu’ da aynı yoksulluk... İKTİDAR ROMANLARIN DERDİNE ÇARE OLMADI Yoksullukla birlikte gelen diğer sorunlara baktığınızda; bunca yıl Romanlar için bir adım ileri gidilemeyen, Roman açılımı ile göz boyanan, strateji eylem planı hazırlayıp sadece kağıt üzerinde kalan ve asla Romanlara dokunamayan bir iktidar ve iktidarı temsil eden Belediye yönetimi İstanbul’da yaşayan Romanların derdine çare olamamıştır. Bütün sorunların başında; İşsizlik, İstihdam, kentsel dönüşüm adı altında yaşam alanlarından edilen Romanlar, yaşam alanlarının kent merkezlerinden uzaklığı nedeniyle sağlık hizmetlerine ulaşamayan yine Romanlar. Sağlıksız koşullarda barınmaya çalışan, eğitimden eşit imkanlarda yararlanamayan, geliri olmadığı için kirasını, elektrik su parasını ödeyemeyen, kimi gün çocuğunun karnını doyuramayan, yaşam alanlarında elektrik ve suyun hatta yolun olmadığı otobüs dolmuşun çalışmadığı yıkık dökük barakalarda ve kokteynırlarda yaşam mücadelesi veren Romanlar. Bu kadar sorunun hangisini çözdüler bu güne kadar. Maalesef 25 yılda yaşam şartlarında hiçbir değişiklik olmayan Romanlar. Artık bu sorunları konuşmayacağımız bir Belediye yönetimine sahip olacağız. Ötekileştirilmeyen bir yaklaşımla İstanbul’da yaşayan Romanların yaşam koşullarının iyileştirileceği bir Sosyal Belediyeciliğin Ekrem İmamoğlu’yla artık çok yakın olduğunu Romanlar görüyor.