CHP’li Bakan, yazılı soru önergesinde Aydın’da yapılan JES’leri gündeme getirdi. JES’lerin Aydın’daki tarımı bitirdiğini, asırlık zeytin ağaçlarını kuruttuğunu, havayı kirlettiğini belirten CHP’li Bakan “en önemlisi bölge insanının akciğere bağlı solunum rahatsızlıkları çektiğini” söyledi. CHP’li Bakan, “Aydın’a yapılanlar şimdi de Selçuk’a yapılmak isteniyor. Bu neoliberal saldırıyı durdurmalıyız. Yarın çok geç olabilir, şimdiden önlem almalıyız,” dedi. CARGİLL’E VERİLEN TAVİZLERE BENZEYEBİLİR CHP’li Bakan, açıklamasında 90’lı yıllara damgasını vuran Cargill Davası’na da atıf yaptı. Bakan, “O dönemki hükümetin Cargill’e verdiği tavizler Bursa bölgesinde ve bütün Marmara’da şirketin hakimiyet kurmasına, sonrasında gıda pazarında oligopolleşmeye varan bir ivme yakalamasına neden olmuştu. Biz İzmir’de ve Ege’de buna asla izin veremeyiz. Eğer enerji şirketlerine bir defa bu tavizi verirseniz hiçbir yasal denetim ve düzenleme mekanizmasının olmadığı şartlarda doğayı ve insan sağlığını bozmak konusunda oldukça hevesli davrandıklarını görürsünüz. Aydın bunu acı bir şekilde yaşadı. İzmir de bunu yaşamasın istiyoruz,” dedi. BAKAN’DAN KURUM’A AÇIK SORULAR CHP’li Murat Bakan yazılı soru önergesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması için şu soruları yöneltti: Bakanlığınız herhangi bir yatırımcı firmaya Havutçulu veya çevre mahallelerde jeotermal kaynak arama faaliyeti için sondaj yapma yetkisi vermiş midir? Vermişse bu firma veya firmaların isimleri nelerdir? Bu yetkinin süresi nedir? Söz konusu JES projesi için ÇED raporu alınmış mıdır? Bölgede JES’in tarımın, havanın kirliliğine etkisinin ve bölge insanının sağlığının bundan nasıl etkileneceğinin; geçmişte benzer projelerin sonuçlarını da göz önünde bulundurmak suretiyle raporda bir değerlendirmede bulunulmuş mudur?