Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi (PM) Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Antalya'da gerçekleştirilen Büyük Örgüt Buluşmasının çok başarılı olduğunu kaydeden Arslan, önümüzdeki gene seçimlerin "Demokrasi isteyenler ve istemeyenler" arasında geçeceğini savundu. Arslan, "Uzun zamandan beri örgütümüzle bir araya gelmemiştik, bu iyi oldu. Tabi biz, örgütümüzle temas halindeyiz ama tüm örgütün bir arada olduğu, bilgi alışverişi yaptığı, Genel Başkanın onlara mesaj verdiği bir toplantı ilk defa oldu. Güzel bir moral ve motivasyon toplantısı oldu. Örgütümüz hazır, biz yarın seçim olacak gibi hazırız. Toplantıya PM, MYK, YDK üyelerimiz, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, gençlik kolları başkanlarımız, kadın kolları başkanlarımız katıldı. Genel Başkanımız önemli mesajlar verdi. Erken ya da zamanında yapılacak seçimler Türkiye'nin kader seçimi, demokrasi isteyenlerle demokrasi istemeyenler arasında bir mücadele... Tabi orada Genel Başkanımızın özellikle Millet İttifakının ne kadar önemli olduğu, birlikteliğin sürdürülmesi gerektiği, tüm illerimizin bu hassasiyete uygun olarak çalışmalarını artırmasına yönelik talepleri oldu. Çok başarılı bir örgüt buluşmasıydı" dedi.
"ENERJİMİZ DIŞA DÖNÜK OLMALI"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kongreler olmayacak" açıklamasının sorulması üzerine konuşan Arslan, "Biz çok sesli bir partiyiz. Birileri tarafından hazırlanan listelerle biz iş yapmayız, mahallelerden başlar Genel Başkana varan bir organizasyon aslında bizim için bu. Bir süreye ihtiyaç var. Bizim beklentimiz erken seçim, erken seçim olmasını da bekliyoruz biz. O yüzden içe dönük bir mücadelenin, içe dönük enerji kullanımının çok doğru olmadığını Genel Başkanımız ve Parti Meclisimiz değerlendirdi. MYK'da, Parti Meclisinde konuşuldu, alınan kararla kongrelerimizi erteledik. Zaten bu ekonomik verilerle bu iktidar işi çok fazla götüremeyecek. Sonbahar gibi seçim bekliyoruz. Doğru olanı da kendi içimizde enerji kaybetmeden, dışa dönük, bu iktidarın ülkeye vermiş olduğu tahribatı anlatmak. Havalar da ısındı, daha çok sahada olmak lazım. O yüzden Sayın Genel Başkanımız ve MYK'mızın değerlendirmesiyle 1 yıl erteledik" diye konuştu.

"KAYBETTİKLERİNİ GÖRÜYORLAR"
Yeni seçim yasasına yönelik değerlendirmede bulunan CHP'li Arslan, AK Parti'nin sahada kaybettiğini masa başında matematik mühendisliği ile kazanma hesabı yaptığını savunarak, "Var olan mevcut yasayı bu iktidar bu hale getirdi. Çıktılar, bir referandumla Türk tipi başkanlık sistemi yaptılar, bugünkü sistem karşımızda. Bu iktidar gideceğini gördüğü için bu işi masada, matematik hesaplarıyla nasıl düzeltiriz anlayışında. Baraj yüzde 7 oldu, baraj olmasa da olur. En azından yüzde 1 oy alan siyasi partilerin Genel Başkanlarının mecliste olması çok kıymetli. Demokrasi böyle bir şey. Zaten yüzde 10 antidemokratikti, biz yüzde 3'ün altında olması gerektiğini söyledik. Bir iktidar seçim yasasıyla oynamaya başlamışsa, bir iktidar seçim yasasıyla ilgili arayış içine girdiyse, kaybettiğini görüyordur ve o kanamayı, kaybetmeyi nasıl durdururuz diye masa başı mühendisliğini yapıyorlar. Cumhurbaşkanının seçim harcamaları ve kampanyalarına yönelik bir muafiyet getiriyor yeni yasa. Böyle bir şey olabilir mi! Kendine ayrılmış olan bütçeyi seçimde kullanmalı mı, Cumhurbaşkanı kendine bir avantaj sağlamalı mı? Diğer bir madde, en kıdemli hakim il ya da ilçe seçim kurulu başkanı oluyordu. Bu sırası gelen kimse 65 yaşına gelmeden, emekli olmadan o oluyordu. Bu yaşa gelen hakim, zaten mesleğinin en doruk noktasında, emekli olacak. O insanı hangi siyasi parti etkileyebilir? Zaten meslek onuru korunmuş, saygın, kurul başkanı olmuş bir hakimden bahsediyoruz. Şimdi birinci sınıf hakimler arasından kura. Bütün birinci sınıf hakimler kuraya girmek istemezse ya da iktidarın gazabından korkup girmek istemezse ne olacak. O zaman yandaş hakimler arasından kurayla il ve ilçe seçim kurulları oluşturmuş olacağız" ifadelerini kullandı.
"BİLMEDİKLERİ BİR HESAP VAR, MİLLETİN HESABI"
"Bugün bir şey yaparsınız, değiştirirsiniz; kendinize avantaj sağladığınızı düşünürsün ama yarın gelir sizin başınıza bela olur" diyen Arslan, "Bu işlerle çok oynamamak gerekiyor. 'Sana göre bana göre' yasa konmamalıdır. Güvenilirliğinde şüphe olmayan şeyi değiştirirsiniz, bugün işinize yarar yarın sizi mağdur eder. Biz gerekli uyarılarımızı yaptık. İktidar gideceğini gördüğü için, 'seçim yasasıyla ne kadar oynarsam daha fazla vekil çıkartırım' hesabını yapıyor ama bilmedikleri bir hesap var o da milletin hesabı. Siz ekonomiyi bu kadar kötü hale getireceksiniz, yoksulluk bu seviyeye gelecek, halk akşam pazardan sonra çürük meyve sebzelerin içinden evine rızkını götürmeye çalışacak, çöp bidonlarını karıştıracak, çiftçinin mazotu 23 lira olacak, enflasyon yüzde 60'ları geçecek. Siz masabaşı mühendisliklerle kendinizi kurtarmaya çalışacaksınız. sizin yapmış olduğunuz hesap, milletin hesabıyla uyuşmaz. Göreceğiz, ne yaparlarsa yapsınlar bu iktidar gidici, bu seçim yasası da onları kurtarmayacaktır" açıklamasında bulundu.
"ÜLKEMİZDE SİYASİ PARTİ ENFLASYONU VAR"
"İttifakta bulunan küçük parti il başkanları CHP milletvekili listelerinde olacak mı" sorusunu yanıtlayan Arslan, "Ülkemizde çok anormal sayıda siyasi parti var. Biz de bir siyasi parti enflasyonu var ama baraj antidemokratik bir uygulama. En azından yüzde 1'i geçen siyasi partilerin liderleri mecliste olmalı. Barajın daha da düşürülmesi gerektiğini düşünen bir siyasi partiyiz. İktidar kendine yönelik bir düzenleme yapıyor. Yüzde 7'nin altında oy alan partilerin mecliste temsil edilmemesi için bir yasa yapıyorlar. O partilerin yarın sandıkta ne oy alacağını bilemezsiniz. Biz 6 siyasi parti bir araya geldik; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle ilgili bir çalışma yaptık. 3 toplantı üst üste yapıldı. Biz AKP'nin masa başı mühendisliğine karşı ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız, herkesin gönlü rahat olsun. Onlar 'Millet İttifakını nasıl dağıtabiliriz' diye uğraşıyorlar ama bizim demokrasi, ülke kaygımız var. Bizim insanlarımızın sorunlarının çözümüne yönelik, adalete yönelik taleplerimiz var. Bizim taleplerimiz, kaygılarımız kişisel değil. Daha önce bir araya gelmemiş siyasi partiler bir araya geldi, irade gösterdi. 31 Mart seçimlerinde de bir araya geldik ve bütün Büyükşehir'leri aldık. Büyük bir başarı yakaladık. Aynı şekilde seçim yasasına uygun şekilde hangi yöntem bizim için doğruysa onu uygularız" dedi.

"KENTLERE UYGUN PROGRAM HAZIRLIYORUZ"
Türkiye genelinde her ilin kendi yapısına uygun saha çalışmaları planlandığını anlatan Arslan, "Bizim saha çalışma grubumuz var. Bizim eski bakanlarımızdan, İstanbul Milletvekili Parti Meclisi Üyemiz Sayın Erdoğan Toprak koordinasyonunda yürüyen bir çalışma. Biz bölgenin yapısına, dokusuna uygun o bölgede siyaset yapan yapılarla ve milletvekilleriyle bir grup oluşturduk. Genel Başkanımız bize önden 'Diyarbakır'da bir çalışma yapalım, bir ekip kurun; Manisa'da çiftçilerle, kadınlarla bir araya gelmek istiyorum, gidin bir çalışma yapın' diyor. Biz de hemen bir saha ekibi ile önce kente gidiyoruz, örgütümüzle bir araya gelip, kenti masaya yatırıyoruz. Aldığımız oydan, ilçelerin yapısı, işsizlik oranı, kadın cinayetlerine kadar, üniversite, öğrenci, yurt kapasitesine kadar analiz yapıyoruz. Genel Başkanımıza program çıkartıyoruz, 'Burada kanaat önderleri, kadınlarımız, çiftçilerimiz, gençlerimizle bir araya geleceğiz' diyoruz. Diyarbakır'da 12 Eylül'de mağdur olmuş aileleri bulduk, onlarla Genel Başkanımızı buluşturduk. Kente uygun programı hazırlayıp, kendilerinin de ekleme ve çıkarmalarıyla saha programını yapıyoruz. Özgür Karabat'a gençlik buluşmasını veriyoruz, sanayide çalışan gençten, üniversitedeki gence kadar temas kuruyor, onların etkinliklerine katılıyor ve gençleri tek tek Genel başkanımızın gençlik buluşmasına davet ediyor. Bu buluşmada sadece gençler oluyor ama partili gençler değil. Genel Başkanımıza sorusunu sormak isteyen gençlerimiz, ev kadınlarımız buluşmalara katılıyor. Aile destekleri sigortamızı anlatıyoruz. Bizim büyükşehirleri aldığımız kentlerde sosyal destekler arttı, sağ elin verdiğini sol elin görmediği bir sistemle sosyal yardımlarımız artarak devam ediyor. Genel Başkanımız 'Artık bu ülkede yoksulluk yönetilmemeli' diyor" ifadelerini kullandı.
"CHP İKTİDARINDA AİLE DESTEK SİGORTASI OLACAK"
CHP iktidarında Aile Destek Sigortası'nın hayata geçirileceğini belirten Ednan Arslan, "Aile Destekleri Sigortası 1970'li yıllarda çıkmış ama Türkiye'de uygulanmıyor. Evdeki kişi sayısı, öğrenci sayısı, engelli sayısı göz önünde bulundurularak herkese asgari ücret tutarında maaş yatırılacak. Bu maaş annenin hesabına yatacak. Çiftçilerle bir araya geliyor Genel Başkanımız, tarlalarını süremiyorlar. Gübre atmadan ekim yapıyor çiftçi. Elektrik fiyatları çok yüksek. Bu adam üretemezse nasıl insanlar ucuz gıda bulacak, 25 TL domates. Korkunç bir gıda enflasyonu var. Artık bazı temel gıda ürünleri lüks kategorisine geçti. Taze fasulye 80 lira. Genel Başkanımıza çok büyük ilgi var. İnsanlar artık Adalet ve Kalkınma Partisinin yaratmış olduğu tahribattan bıkmışlar, huzur istiyor insanlar. İnsanlar barışmak, kucaklaşmak istiyorlar ve bunu da bu iktidarla yapamayacaklarını biliyorlar" dedi.
"5 MASKEYİ DAĞITAMAYANLAR MI EKONOMİYİ ÇÖZECEK"
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin "Sahada insanlar yerel yönetimlerden şikayet ediyor, ekonomik sıkıntıların çözümünün AK Parti'de olduğunu biliyorlar 'İzmir'de altyapı sorununu çözemeyen CHP ekonomiyi mi çözecek' diyorlar" açıklamasının hatırlatılması üzerine konuşan Arslan, "İstanbul'da aynı anda 10 metro şantiyesi çalışıyor. İmalat devam ediyor. O metroların tamamı Adalet ve Kalkınma Partili belediye başkanları döneminde durmuştu. Narlıdere Metrosu hiç durdu mu? Aziz (Kocaoğlu) Bey başladı, Tunç (Soyer) Bey devam ediyor. Aziz Bey döneminde durmuş proje yoktu, şu anda da yok. Opera binasından, metrolara, yeni otübüs alımlarına kadar. 5 maskeyi dağıtamayanlar mı çözecek bu sorunları, insanlar 'iyi ki CHP'li belediyeler var, iyi ki Tunç Soyer var' diyorlar. 'İyi ki Mansur Yavaş, iyi ki Erem İmamoğlu var' diyorlar. Bizim belediyelerimiz oldukları yerde hem altyapı hem ulaşımla ilgili sorunları çözüyor hem de hükümetin yapamadığı en arka sıradaki insanlara ulaşıp onların sorunlarını çözüyorlar" çıkışında bulundu.
"BÜYÜKŞEHİR'İN SUNUMUNU DİNLESİNLER"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde yaptığı faaliyetlere ilişkin sunumu hatırlatan Arslan, "2 gün önce bir sunum yaptı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Millet İttifakı ortaklarına ve milletvekillerimize, ben Adalet ve Kalkınma Partili Milletvekillerinin de o sunumu Büyükşehir'den dinlemelerini istiyorum. Büyükşehir'in ne yaptığını öğrenmelerini istiyorum. Onlar şeffaf değil, biz onlara bir şey sorduğumuzda onlar cevap vermezler ama biz şeffaf bir şekilde bütçeyi nasıl kullandığımızı anlatıyoruz. Doları 2 katına çıkadılar, belediyelerimizin bütçesi azaldı. Mazot fiyatları 23 liralara geldi, sübvansiyon oranları arttı. Ne yapıyor Büyükşehir Belediyemiz zam yapmamak için; daha fazla kaynağını bu şekilde kullanmak zorunda kalıyor. Biz 'KDV alınmasın, ÖTV alınmasın' dediğimiz zaman neden kaldırmıyorlar? ESHOT birilerine kar sağlayan bir şirket midir? Mazot fiyatları artmış siz hala KDV, ÖTV alacaksınız. Mazotu 23 liraya getiren siz değil misiniz? Dünyada 10'uncu ekonomi olacaktık hani, 21'inci ekonomiyiz. Ülkeyi bu hale onlar getirmedi mi, şimdi bunu onlar mı çözecek? Ülkenin 128 milyar dolarını arka kapılardan buharlaştıranlar mı çözecek bu sorunları. Taze fasulye 80 lira olmuş, insanlar çocuklarının kırtasiyesini alamaz hale geldi, çocuğunun cebine harçlığını koyamadığı için intihar eden aileler var bu memlekette, onlar mı çözecek bu sorunları. Sorunun kaynağı sorunu çözemez. Gelinen noktada Adalet ve Kalkınma Partisi bu sorunların kaynağıdır, sorunları çözemez. neden çözmüyorlar, dolar artarken mazot arttı, dolar düşünce neden düşmedi? 7 lira olması gereken dolar bugün 14,8 lira. 18 liraya çıktı, 15 liraya geldi, 'Dolar arttı ondan mazot, benzin fiyatları arttı' dediler. Dolar düştü, neden mazot artıyor, neden geri almıyorsunuz zammı? İşlerine gelmiyor. Çünkü bütçeyi öyle bir hale getirdiler ki; Allah korusun ülkemizin başına kötü bir şey gelmesin; kör kuruşumuz yok Merkez Bankası Kasasında. 50 milyara varan eksi bakiyemiz var. Bu anlayış mı çözecek sorunları" dedi.





